CHP'li Kart'tan Reyhanlı açıklaması

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Reyhanlı’daki saldırılara ilişkin, “Birileri 24 saat içinde faili tespit etme gayreti içinde. Bu olayın Muhaberat tarafından yapılması ihtimali yüksektir. Ama sen hükümet olarak neden Suriye muhaliflerini öncelikle aklamak, açığa çıkarmak gibi bir gayretin içindesin” dedi.

Kart, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda, 200 subay-astsubay hakkında soruştuma başlatılmasına ilişkin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında soruları da yanıtladı. Reyhanlı'daki saldırılara ilişkin soru üzerine Kart,“Birileri 24 saat içinde faili tespit etme gayreti içinde. Birileri ne yapıyor, Suriye muhaliflerini açığa çıkarma gayreti içinde. Bu olayın Muhaberat tarafından yapılması ihtimali yüksektir, kuvvetle muhtemeldir. Ama sen hükümet olarak neden Suriye muhaliflerini öncelikle aklamak, açığa çıkarmak gibi bir gayretin içindesin. O zaman demek ki sen burada yaptığın idari ve adli soruşturmada bir şeyleri örtmenin, delilleri karartmanın çabası içindesin demek ki, bunun anlamı budur. CHP heyeti gitti hemen olay mahalline, bütün delillerin yok edildiğini görüyoruz, olay mahallinden delillerin anında süpürüldüğünü görüyoruz. Tıpkı Uğur Mumcu cinayetinde olduğu gibi. Delilerin devlet eliyle yok edildiğini görüyorsunuz. Suriye sınırı neden böylesine provokasyona açık hale geldi? İçişleri Bakanı, gerine gerine konuşuyor, '24 saatte failleri yakaladık' diyor, ne güzel, 24 saatte failleri elinle koymuş gibi buluyorsun. Peki böylesine vahim bir saldırı hazırlığı günlerce hazırlık yapılmasını gerektirir, bunu neden engelleyemiyorsun, sen bunun cevabını ver, sen neredesin, devlet olarak orada yok musun? Bunların cevabını veremeyenler bakıyoruz hemen faili tespit ediyorlar ama birilerini de açığa çıkarmaya çalışıyorlar" dedi.
Reyhanlı'daki saldırılara ilişkin yayın yasağının sorulması üzerine Kart, bunun bir acz olduğunu, teknik, yasal ve anayasal anlamda dayanağı bulunmayan, doğrudan bir sansür anlamına geldiğini iddia etti. Kart, ''Bir hükümet neden sansür uygular? Aczin, sorumluluğunun ortaya çıkmaması için, bilgi kirliliği ve karartma yapmak istiyorsa yayın yasağı getirir. 'Delillerin etkilenmemesi' diyeceksin, delilleri devlet eliyle yok edeceksin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin IMF'ye borcunun sıfırlanacağı yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Kart, IMF'nin 23,5 milyar dolarlık borcunu sona erdirenlerin, Türkiye'nin 337 milyar dolarlık kamu borçlanmasının hesabını vermesi gerektiğini belirtti. Kart, "Telekom özelleştirmesi, Seydişehir Eti Alüminyum yoluyla yapılan yolsuzlukların, soygunların ve yabancılaştırmanın hesabı verilmeli. Bankacılık, sigortacılık sektörünü, borsayı yüzde 75-80 yabancılaştıracaksınız; Türkiye'yi ekonomik, siyasi anlamda müstemleke hale getireceksiniz; ülkeyi trilyon dolar seviyesinde bağımlı hale getireceksiniz; sonra sıkılmadan, tiyatro yaparak '23,5 milyar dolarlık borcu sona erdirdim' diyeceksin. Hadi canım sen de derler. Bu, gerçek dışı, yalan beyanda bulunmanın bir başka Başbakan üslubuyla ifadesidir'' dedi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Süheyl Batum'un, komisyonda kabul edilen maddeyle kamuda türban yasağının kalkacağına yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine Kart, komisyon çalışmalarına daha çok kendisinin ve CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen'in katıldığını söyledi. Kart, "Süheyl Bey, maalesef her nedense gelemiyor. Biz diyoruz ki hizmete alınmada, kamu hizmetine girmede CHP olarak, kamu yetkisinin, kamu erkinin doğrudan kullanılmasını gerektiren bu süreçte dini sembol, siyasi sembol anlamına gelen hiçbir işaretin kullanılmaması gerektiği yönündeki CHP görüşünü bir kez daha dile getirdik. CHP'nin görüşünde bu anlamda bir kırılma söz konusu değildir" dedi.