Dünyada biyolojik çeşitlilik azalırken Türkiye’de artıyor
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik bakımından adeta bir kıta özelliği gösterdiğini belirterek, "Tüm Avrupa kıtasında yaklaşık 12 bin bitki türü bulunmasına karşın, ülkemiz, yaklaşık 4 bini endemik, yani bu coğrafyaya has olmak üzere toplam 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğü binasında, Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü vesilesiyle düzenlenen "Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı Etkinliği"ne katıldı. Programa Bakan Pakdemirli'nin yanı sıra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç da katıldı. Pakdemirli burada yaptığı konuşmasında, yeryüzünde bugüne kadar kayıt altına alınan tür sayısının 1 milyon 750 binin üzerinde olsa da birçok bilim insanının söz konusu bu sayının 10 milyon civarında olduğunu aktardığını hatırlatarak, "Son yüzyılda, bitki türlerinin yarısı yok oldu. Dünya son 50 yılda, memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68'ini kaybetti" dedi.
Dünyada bugün iklim değişikliği ve habitat tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon türün risk altında olduğunu dile getiren Pakdemirli, "Bunların ana sorumlusu, dünyadaki toplam biyokütlenin, sadece on binde birini temsil eden insanoğludur. Bu sistemin bozulması, başta insan olmak üzere yeryüzündeki tüm dengeyi ve bütün yaşam formunu da doğrudan etkiliyor. O nedenle, biyolojik çeşitliliğimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak, artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
"Tüm Avrupa kıtasında yaklaşık 12 bin bitki türü bulunmasına karşın ülkemiz Avrupa kıtası kadar 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor"
Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerden birisi olduğuna dikkati çekerek kayıtların dünyada biyolojik çeşitliliğin azalmasına karşın Türkiye'de arttığını söyledi. Pakdemirli, biyolojik çeşitlilik bakımından Türkiye'nin bir kıta özelliği gösterdiğine vurgu yaparak, "Tüm Avrupa kıtasında yaklaşık 12 bin bitki türü bulunmasına karşın, ülkemiz, yaklaşık 4 bini endemik, yani bu coğrafyaya has olmak üzere yine toplam Avrupa kıtası kadar 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin topraklarının çok sayıda kültür bitkisinin orjin ve çeşitlilik merkezi olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, "Biyoçeşitlilik geleceğimizdir" ilkesiyle bu değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için büyük bir çaba göstererek onlarca projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
"(Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi) Proje süresince, yaklaşık 853 bin gözlem noktasından toplanan verilerle, 13 bin 404 türün tespiti yapılmıştır"
Tarım ve Orman Bakanlığınca 2013-2020 yılları arasında uygulanan "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" vesilesiyle 81 ilde biyolojik çeşitlilik envanterini tamamladıklarını belirterek, "Bu proje, Cumhuriyet tarihi boyunca, biyolojik çeşitlilik alanında yapılan en kapsamlı çalışmadır. Ayrıca, habitat ve özellikli alanların tespiti ve bunlara ilişkin veriler de detaylı şekilde toplanmıştır. Proje süresince, yaklaşık 853 bin gözlem noktasından toplanan verilerle, 13 bin 404 türün tespiti yapılmıştır" dedi.
Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında Türkiye'nin tamamından elde edilen verileri Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı'na aktardıklarını aktaran Bakan Pakdemirli, "Bugün sizlere tanıtımını yaptığımız Nuh'un Gemisi Veritabanı, Türkiye'deki en büyük biyolojik çeşitlilik veri tabanıdır. Tabii, bu veritabanının ismi, Hazreti Nuh Peygamber'den esinlenerek verildi" dedi.
Bugüne kadar Nuh'un Gemisi Veritabanı'na 1,9 milyonun üzerine veri girişi yapıldığının altını çizen Pakdemirli, şunları söyledi:
"Bu sistem, ülkemizin tüm ekosistemlerini ve habitatlarını temsil edecek bir veri kapasitesine sahiptir. O nedenle veri tabanındaki bilgiler, biyolojik çeşitliliğin ekonomiye dönüştüğü; gıda, tarım, ormancılık, tıp, eczacılık, ilaç, kozmetik, parfüm, doğal boyalar, enerji ve savunma gibi pek çok alanda önemli bir altlık teşkil edecektir. Ayrıca, biyolojik çeşitlilik konusunda yapılan araştırmalara, üniversitelere ve kamu kurumlarının yürüttüğü projelere de önemli bir veri kaynağı sağlayacaktır."
Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği açısından önemli bir yere sahip olan türler ile nesli tehlike altına düşen veya düşebilecek türlerin korunması amacıyla toplam 100 tür için Koruma Eylem Planı hazırladıklarını belirterek, bu eylem planları sayesinde, İzmir'de Akzambak, Şanlıurfa'da Çizgili Sırtlan ve Kelaynak, Artvin'de Hopa Engereği, Afyonkarahisar'da Eber Sarısı, Çanakkale'de Truva Kardeleni gibi birçok bitki ve hayvan türünü koruma altına aldıklarını söyledi.
Bakan Pakdemirli konuşmasının ardından Şanlıurfa ve İzmir'e video konferans yöntemiyle bağlandı. Şanlıurfa'da Bakan Yardımcısı Fatih Metin ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu ile konuştu. FAO Türkiye Temsilcisi ile Biyolojik Çeşitliliğin Korunması kapsamında işbirliği protokolü imzalanırken, Pakdemirli'ye İzmir'e yaptığı bağlantı esnasında 5 yeni bitki türü kazandırıldığı müjdesi verildi. Ayrıca İzmir bağlantısında Ege Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme projesi Kapsamında yapılan çalışmalar için Pakdemirli'ye teşekkür edildi.
Pakdemirli'ye Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Üzmez tarafından hediye takdim edilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çekildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.