Dursun Uz için yürek burkan ifadeler
Çelen, "İki taraftan da yakınımdı; babası dayım köyün zenginlerinden, tertibi düzeni mükemmel bir adamdı, anası halam Osmanlı kadındı, çocukluğu bizlere oranla çok rahat içinde geçti, ne aç ne de soğukta kaldı. Gençliğinde fırtınalı bir dönemi olsa da son yıllarda durulmuş, kendini güzel şeylere adamıştı. Bazen caminin, bazen okulun, bazen de yoksul çocukların ihtiyacını giderir, yetişemediğinde beni arardı.
Son telefon görüşmemizde anlamıştım sağlığının iyi gitmediğini, belli etmemeye çalışsa da hiç yitirmediği yaşama umudundaki kırılganlık sesine yansımıştı. Yatağa uzanmış yatıyordu, beni görünce kalkmaya çalıştı, kalkamadı, elini güçlükle uzattı, dudaklarından sessizce dökülen "hoş geldin" sözleri sesini son kez duyduğum andı. Ağlamaya başladı, yaşlar çimen rengi gözlerinden yanaklarına süzülürken, başını doğrultarak gözlerime baktı, içim yanmıştı, bu bir veda bakışıydı! "Yok öyle kaçıp gitmek, daha seninle yapacağımız güzel şeyler var" dedim. "Elveda" dercesine elini salladı...! Elveda güzel çocuk...
Sen Tozu Toprağı Sevmezdin.
Çocuktuk; halam seni bana emanet etmişti, çıngırıklı kuyunun yanında çamurla oynuyor, yaptığımız oyuncakları güneşte kurutuyorduk, içimizden en yaramaz olanı senin oyuncağını kırmış, parçalarını da yüzüne fırlatmıştı, ellerini yüzüne kapatmış, acıyla kıvranıyordun. Seni o halde görünce adeta çıldırmıştım; yere yatırdığım çocuğu annesi elimden zor almıştı. Kuyudan çektiğim bir kova suyla gözlerini temizlemiş, kafanı kovanın içine sokarak yıkamıştım. Mezarına toprak atılırken o anları yaşadım, "Atmayın gözüne kaçar" diyemedim. Elime aldığım kürekle ayak uçlarına bir avuç toprak koyabildim sadece...! Hakkını helal et Güzel Çocuk."
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.