''Eğitimde milli ruh yeniden canlanmalı''

''Eğitimde milli ruh yeniden canlanmalı''
Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Siirt Üniversitesi İnsan Hak ve Hürriyetleri Öğrenci Topluluğu’nun davetlisi olarak Siirt Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Akademinin entelektüel isimlerinden Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, rektör yardımcısı, fakülte dekanları, öğretim elemanları ve öğrencilerin ilgi gösterdiği programda, “21. Yüzyıl Gençliğinin Değer Algısı” konuşuldu. Konuşmasına Çanakkale Zaferi’nin 104. Yıldönümü ve İslamofobi anlayışıyla Yeni Zelanda’ da yaşanan menfur terör eylemi ile başlayan Profesör Yılmaz, gençlikte fikir inşası, Nomofobi, eğitim, sosyal farkındalık, teknolojik gelişmeler, kuşaklararası farklılıklar, medeniyetimizin bekası, değer-erdem, etik-ahlak ilişkisi gibi kavramları sorguladı.

Profesör Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti; “Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli en kutsal bileşeni; eğitimdir. Eğer şahsiyeti bireyler yetiştirmek istiyorsak, onların akademik başarı yanısıra, insani ve ahlaki başarısını da önemsemeliyiz. Anadolu insanı âlim değil ama ariftir, hisleri, duyguları güçlüdür. Anadolu insanının ortalama ufkunu, fikrini, irfanını yükseltmek ve yüceltmek istiyorsak; bilgiden bilgeliğe, sıradanlıktan entelektüelliğe geçişlerin ilk halkasını oluşturmak durumundayız. Mesleki alanlara insan yetiştirirken, mesleki bilginin yanı sıra, edebi, felsefi, sanata, spora yatkın, belagatı ve estetik yönü güçlü yeni boyutlar yapmalıyız. Zaten Türk Eğitim Felsefesinin amaçlarında belirtilen; iyi insan, iyi vatandaş, iyi üretici ve iyi tüketici yetiştirebilme anlayışının sırrı da burada saklıdır. Bir yandan kuşaklar arası evrilmelerle, insanlık yeni bir kuşağın doğuşuna gebeyken, diğer taraftan insanlığın hayatını kolaylaştıran, ihtiyaçlarını ve konforunu sağlayan endüstri devrimleri peşi peşine gerçekleşmektedir. Bu gelişim ve değişim bir takım istemedik bağımlılıkları netice vermektedir. Bunlardan biri de alışılagelen bağımlılıklardan öte dünyada hızla yayılan teknoloji bağımlılığıdır. İnsani standartlarda yaşamak için, modern teknolojiden soyutlanamayız. Teknoloji, modern dünyanın, hayatımızın bir gerçeği. Aslonan teknolojideki baş döndürücü gelişmeleri ve insanlığa sunduğu ürünleri amacına uygun ve dozajında kullanabilmektir. Hayatı kolaylaştıran bu nimetleri kullanırken yine hayattan ve hayatın en önemli unsuru olan sosyal çevremizden kendimizi soyutlamamak, medeniyetimizin ve kültürümüzün en temel olgusu olan insani değerlerimizden uzaklaşmamak gerekir. Modern dünya sunduğu imkânlarla birlikte, medeniyetimizin bekasını düşünüyorsak, aileye, eğitime önem vermeliyiz, fikir dünyamıza yön veren şahsiyetlere saygı göstermeliyiz. Ülkemiz gençliği, on üç milyon nüfusuyla, Avrupa’nın en dinamik unsurudur. Gençlik üzerinde dâhilden ve hariçten gelebilecek operasyonlar, medeniyetimizin bekasını tehdit etmektedir. Şahsiyet eğitimi yalnızca günümüz toplumlarının gündeminde ve kaygısında değildir. Yüzyıllar önceki El Farabi, Yusuf Has Hacib, Kaşgarlı Mahmut, Hoca Ahmet Yesevi gibi Türk Bilginlerinin eserlerine bakıldığında kusursuz, ferasetli, cesur ve kâmil insan profilinin tariflerine rastlanır. Şahsiyet ve değerler eğitimi, sadece ülkemizin gündeminde bir konu da değildir, Birleşmiş Milletler, Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) de yakın gündemindedir. Randevuların dakikalara düştüğü, uzaktan cerrahi operasyonların gerçekleştiği, endüstri 5.0 uygulamalarının konuşulduğu bu vasatta insanlığın kendisini sorgulaması, mekanikleşen duygularını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Tüm dünya insanlık adına ortak bir dil, dünya insanı inşa etme çabasındadır. İnsanlık, İslamlık ve Müslümanlık arasında açılan makasla birlikte, ahlaki değerleri ve vicdanı sorgulamak durumundayız. Bugün İslam Coğrafyasında İslam ve Müslüman kimliği aynı eksende buluşmak zorundadır. Savaş, gözyaşı, cehalet, harabet bu coğrafyanın kaderi olmamalı. Bu hususta, ebeveynlere, eğitim kurumlarına, sosyal çevreyi şekillendiren kurum ve kuruluşlara büyük ödevler düşmektedir. Sonuçta varmamız gereken yer, akademik başarıyla birlikte insani ve ahlaki başarıyı sağlamak adına şahsiyetli bireyler olabilmek, yetiştirebilmektir.”

Konferans sonunda Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cahit Peşin tarafından Profesör Yılmaz’a plaket takdim edildi.

suleyman-yilmaz-001.jpgthumbnail_20190318_223525.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.