Erdoğan büyük AK Parti mitinginde konuştu
İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI...
-Bize destek veren tüm dünyayı selamlıyorum.
-Bu manzarada yakıp yıkmak yok. Bu manzarada gönül insanları var. İşte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. Türkiye'yi görmek isteyen gelsin burayı görsün. Sessiz yığınların sesini duymak isteyen varsa Ankara'dan işitsin. Öyle bir haykıralım ki 81 vilayet Ankara'nın sesini duysun. Öyle bir haykıralım ki ta Üsküp ta Kuala Lumpur, Şam, Gazze'deki kardeşlerimiz bizi duysun.
-Bir miyiz Ankara? Diri miyiz Ankara? Beraber miyiz Ankara? Kardeş miyiz Ankara? (Binlerce insan evet diye bağırıyor)
-Benim torunum bile sabah uyandığında "Dik dur eğilme, bu millet seninle" diye sesleniyor. Biz bu yola kefenimizle çıktık, bu millet hükümetine sahip çıkıyor. Ben biliyorum ki anneler, babalar, nineler, hatta çocuklar, kimi zaman hükümeti ülkenin huzuru için el açıp dua etti yakardı. Benim milletim, sadece gözüyle değil kalp gözü ile bakar. Siz oynanan oyunu gördünüz, siz kurulan tuzağı hizzettiniz. Siz yapılan saldırıların saldırıların hedefini anladınız. Siz bu meydanda o çirkin oyunu o alçak duzağı bozuyor millet burada diye tüm dünyaya haykırıyorsunuz.
Bu aynı zamanda Mart 2014 yerel seçimleri kapmpanyasının ilk adımıdır. Bu anlayışla Türkiye'de hasreti çekilen birlik ve beraberliği tesis ettik. Türkiye'nin sokak sokak bölge bölge ayrılmasına birbirlerine düşman yapılmasına asla müsade etmeyeceğiz. Biz birlikte Türkiye'yiz. Kimse bu birliği zedelemeyecek. Hepsinin hevesleri kursaklarında kalacak. Öyle bir direnişimiz varki tüm direnişleri bastırır, tüm oyunları bozar hesapları alt üst ederiz. Biz susarak, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler diye direniriz. 12 Eylül, 28 Şubat, 17 Nisan'ın karanlığını böyle aştık. Birileri gibi sokaklara dökülen, birileri gibi ellerine sapan alan, taş atan, ellerine tencere tavalarla komşusunu rahatsız edenlerden olmadık.
-Çapulcu sözümden çok rahatsız olmuşlar. Bana gelenlere Türk Dil kurumu sözlüğünden okudum. Düzeni bozmaya çalışanlara çapulcu denir. Benim hakkımı gaspedemezler. Belediye otobüslerini yakan, insanların evlerine araçlarına zarar verenlerden olmadık. 12 tane parti teşkilatımız yakıldı yıkıldı. Hani hak hukuk diyordunuz. o teşkilatlar size ne yaptı. Sizin demokrasi anlayışınız, sizin özgürlük anlayışınız bu mu.
Olayın asıl amacı Gezi Parkı olmadığını size belgelerle göstereceğiz. Bu iş dışarda ve içerde koordineli olarak yürütülen işi milletimize tanıtacağız. Biz AK Parti iktidarı olarak, insanların kılık kıyafetine bakıp tavır koymadık. Başörtülüleri taciz ediyorlar. Başörtüsünü alıp 6 aylık çocuğunun önünde tekme ile yerlerde süründürüyorlar. Sizin özgürlük anlayışınız bu mu,
Polisimize en ağır hakareti yaptılar sabrettik, başörtülü kızımıza haraket ettiler sabrettik, camilerimize ayakkabılarımızla girdiler, camilerimizde içki içtiler sabrettik, duvarlara hakaretler yazdılar, sabahlara kadar azgınca küfrettiler sabrettik. Çünkü biliyorduk ki kem söz sahibinindir. Biz 8 ay daha sabredeceğiz, bunların önüne sandık gelince hesabı o zaman soracağız. İnşallah sandıkları patlatacağız. Ben size inanıyorum ve güveniyorum.
Bunların çoğu Gezi Parkının bilmez, herşeyi anlıyorum da o genç kardeşlerimin birileri ile orada bulunmasına anlayamıyorum. Çünkü ortada daha ihale de yok. Netleşen birşey de yok. İş daha ilk andan itibaren olay çevre duyarlılığının çok farklı noktasına götürüldü. Gezi Parkı bahanesiyle çok farklı şeyler yapıldı. Bazı yerli ve yabancı medya her türlü ikiyüzlülüğü sergiledi. Kimi siyasetçiler, tavırları ile eylemcilere para vererek sokakta polisimize hakaret ederek mezhep çatışması çıkması için her türlü hakareti yaptılar.
-27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar. O oyunun hesabını hukukla, demokrasi ile sandıkla sorduk. Hukuk içinde ahlak ve edep içinde sorduk. İnşallah bu hukuksuzluğun, bu şiddettin hesabını yine 8 ay sonra sandıkta soracağız.
-Bize nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya meselenin aslını gizliyor. Israrla ağaç ve çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar.
MHP'li kardeşlerime verdikleri destek sebebiyle teşekkür ediyorum. Bu yürüyüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek.
Tuzak bambaşka, bu olayların ne zaman başladığına dikkat çekin. 10.5 yıl boyunca olmaz denilenler hamdolsun oldu, yapılanmazlar yapıldı,
Geçtiğimiz mayıs ayı ülkemiz için çok daha başka bir aydı.
-46 milyar dolarlık İstanbul'a 3. havalimanı ihalesini gerçekleştirdik.
-Ankara'da Japonya Başbakanı'nı ağırladık. Japonya ile Türkiye'de 22 milyar dolarlık bir santralin kurulması için ilk adımları attık.
-İstanbul boğazına 2.5 milyar dolarlık bir yatırımla 3. köprünün temelini attık.
-İstanbul Borsası 93 bin'in üstüne çıkarak rekorlara ulaştı.
-Merkez Bankası 135 milyar dolarlık rezerve ulaştı.
-Gösterge faizi biz geldiğimizde yüzde 63 idi, 4.61'e indi.
642 milyar dolayındaki faiz birilerinin cebine gidiyor.
4 tane kredi derecelendirme kuruluşu Mayıs ayı içinde Türkiye'nin notunu artırdı.
IMF ile ilişkilerimizde tarihi bir gelişme yaşandı. IMF'e olan borç 23.5 milyar dolardı 14 Mayıs'ta sonlandırdık.
En önemlisi Türkiye'de kan akmasını durdurduk. 6 aydır hamdolsun ülkenin hiçbir yerinde acı haberler gelmiyor.
-Reyhanlı'daki olay için de daha sonra konuşacağım. Ama önce Ana muhalefet partisinin liderinin konuşması gerekiyor. Oraya kimler geldi kimler gitti. Failler yakalandı yargıya teslim edildi. Reyhanlı saldırısını planlayan hazarlıyan başka saldırıları da planlayan kişinin CHP heyetini Esed'e götüren kişi olduğu tespit edildi. CHP liderine istifa et dedim ama, o pişkin. Onun orda kalmasında fayda var.
-Kılıçdaroğlu, geldiğinden beri yalancıdan başbakan olmaz diyor. Demekki bu halk o yüzden kendisini hiçbirşekilde başbakan olamayacak. Yine Çarkçıdan başbakan olmaz diyor. Onun için kılıçdaroğlu hiçbir zaman başbakan olamayacak.
Reyhanlı saldırısından sonra Türkiye başka tuzak kurdular. Bir sanatçı çıktı bir twitt attı. Mesele Gezi parkı değil sen hala anlamadınmı diyor. Bu ülkede bir hukuk varsa bunun hesabını soracağız. CHP'nin milletvekili de çıkıyor, Mesele gezi parkı değil anlamadınmı, Mesele AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerdeki şiddetin dışa vurumudur. Bunların hiçbirinin meselesi Gezi Parkı değildir. Ankara'yı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var. Durakları yakıp yıkanları, seramikleri yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var. Kamu araçlarını yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.