Fatih Erbakan, Babası Necmettin Erbakan'ı Yazdı!
İşte Fatih Erbakan'ın yazdığı o yazı;
O'nun hayat boyu her anında adeta kilitlendiği tek nokta tüm insanlığın saadeti için çalışmak ve böylece yaratılış gayesine en uygun biçimde hareket etmek ve bir Müslüman için en büyük bahtiyarlık olan Rabbinin rızasına kavuşmaktı.
Merhum babam, cennet mekan liderimiz, Erbakan Hocamız'ın sahip olduğu kişisel özelliklere baktığımızda Cenab-ı Allah'ın O'nu özel bir kimse olarak yarattığını görüyoruz. Kendisinin sahip olduğu bu özellikler hem akademik çalışmalarda belirtilen, hem de tarihsel süreçlere bakıldığında görülebilen temel liderlik özellikleriyle birebir örtüşmektedir. Kendisinin amaç odaklılık, sürekli olarak asıl hedefi gözetmek, üstün zeka, azim, kararlılık, özgüven, cesaret, sabırlı olmak, çalışkanlık, fikir ve düşünce üretebilme, ileri görüşlülük, ince bir espiri anlayışına sahip olma, etkileyici bir hitabete sahip olma, takipçilerinde heyecan uyandırma, onları etkileyebilme ve motive etme, her kesimden insana hitap edebilme gibi liderlik özelliklerine yakın tarihteki pek çok liderden çok daha ileri düzeyde sahip olduğunu söyleyebiliriz. Fakat O'nu diğer liderlerden ayıran belki de en önemli bir başka farkı ise siyasi mücadelesini daima çok yoğun bir basınç altında, bir başka deyişle çok yoğun bir karşı kuvvete rağmen sürdürmüş olmasıdır. Kendisinin de zaman zaman ifade ettiği gibi rakipleri spor ayakkabıyla düz bir zeminde koşarken, O hep yalınayak dikenli bir zeminde koşmak zorunda bırakılmıştır. Diğerleri en uygun şartlarda mindere çıkıp güreşirlerken, O bir eli ve bir kolu bağlı bir şekilde güreşmeye mecbur edilmiştir. Tarihte belki de hiçbir liderin bu kadar yoğun ve maksatlı bir anti propagandaya, haksızlığa, tuzaklara, engellemelere ve iftiralara rağmen azim ve sabırla mücadele edip başarılı olduğunu göremeyiz. O'nu hepimizin hocası yapan, hepimizin babası yapan, Mücahid Erbakan yapan en temel özelliği belki de budur.
O'nun hayat boyu her anında adeta kilitlendiği tek nokta tüm insanlığın saadeti için çalışmak ve böylece yaratılış gayesine en uygun biçimde hareket etmek ve bir Müslüman için en büyük bahtiyarlık olan Rabbinin rızasına kavuşmaktı. Tüm bedenini ve ruhunu kilitlediği bu nokta dışındaki herşey ve her iş O'nun için teferruattı ve ikinci plandaydı. Tatil ve dinlenme için ayrılmış kısa zamanlarda dahi gününün önemli bir bölümünü davasını anlatmaya, davası için çalışmaya ayırırdı. Bu sebeple O'nun yemesi, içmesi, uyuyup dinlenmesi, seyahatleri, çalışmaları kısacası tüm eylemleri Cenab-ı Allah'ın rızasını kazanmak içindi. Böyle bir yapıya sahip olması da o meşhur "Hayat iman ve cihattır" sözünü bizlere kazandırmıştı.
Erbakan Hocamız 42 senelik siyasi hayatına öyle muazzam hizmetler sığdırmıştır ki O'nun yaptıklarını, gerçekleştirdiklerini anlatmak, yazmak, eksiksiz olarak saymak bile zordur. Aynen Fatih Sultan Mehmed Han'ın 4 ayda 4 senelik işi yaparak Rumelihisarı'nı tamamlaması gibi çok kısa süreli hükümet dönemlerinde birkaç ay içerisinde aslında yıllar sürecek atılımları gerçekleştirmiştir. Ağır Sanayi Hamlesi, Kıbrıs Barış Harekatı, D-8 Projesi, Denk Bütçe bunlardan sadece birkaçıdır. O'nun bu özelliği ise bizlere Fatih Sultan Mehmed Han'ın şu muazzam sözünü hatırlatmaktadır; "Sizin hayallerinizin ulaşamayacağı yere bizim gücümüz yeter".
Onun fikirleri sadece konferanslar, nutuklar, ve seçim sloganları olarak kalmamış kendisi tarafından fiilen uygulanmış, hayata geçirilmiştir. Sadece "Uydu değil, lider ülke Türkiye" demekle kalmamış, Kıbrıs Barış Harekatı nı da gerçekleştirmiştir. Sadece "Yeniden Büyük Türkiye" dememiş, Ağır Sanayi Hamlesi'ni, Denk Bütçe'yi de gerçekleştirmiştir. Sadece "Yeni Bir Dünya" sloganıyla kalmamış, aynı zamanda D-8 Projesini de hayata geçirmiştir. Sadece "Önce Ahlak ve Maneviyat" demekle kalmamış, 5000 Kuran Kursu ve 600 İHL nin açılmasını da sağlamıştır. Sadece "Sömürü değil, adil paylaşım" demekle kalmamış, Adil Ekonomik Düzen Projesi'ni de ortaya koymuştur.
Her türlü menfaati feda etmiş bir dava adamı
"O tek başına bir ümmetti" Cenab-ı Allah'ın Hz. İbrahim A.S.'a yönelik bu muazzam ifadesinden ilham alınarak cennet mekan liderimiz için "O tek başına bir teşkilattı" ifadesi kullanılabilir. Hiç kimsenin taşın altına elini koymak istemediği, hiç kimselerin olmadığı en zor zamanlarda sancağı tek başına omuzlamış ve davasını temsil etmiş bir kimseydi O. Kınayıcıların kınamasından korkmadan cesaretle bütün saldırıların odak noktasında yer almış, davası uğrunda her türlü menfaatini feda etmiş gerçek bir dava adamıydı. O tek başına bir teşkilattı, tek başına bir partiydi, tek başına hem teşkilatlanma başkanıydı, hem siyasi işler başkanıydı, hem gençlik teşkilatıydı hem de hareketin kurmay kadrosuydu.
Çoğu insana nasip olmayacak bir diğer özelliği ise herkesi ve her kesimi kucaklayıcılığı ve adeta bir ortak payda oluşuydu. Birbiriyle muhalif iki grup, birbirini benimsemeyen iki mezhep, birbiriyle anlaşamayan iki insan kısacası bütün farklılıklar O'nun liderliği altında buluşabiliyor ve O'nun hatırına birlikte hareket edebiliyordu. Her sosyo-kültürel kategoriden, her milletten ve her yaştan insan O'nu benimsiyor ve liderliğini doğal olarak kabul ediyordu. O İslam Alemi için bir çimento, bir yapıştırıcıydı adeta. Bu sebeple bugün İran'dan Endonezya'ya, Sudan'dan Fas'a kadar milyonlarca müslüman "Bizim liderimiz Erbakan Hoca'dır" sözünü tekrarlamaktadırlar.
O'nu her kesimden insana anlatmalıyız
Böylesine önemli bir değerin arkasından yapılabilecek en hayırlı iş, O'nu ve O'nun temsil ettiği manayı tüm İslam Alemi ne, tüm insanlığa ve yetişecek yeni nesillere en güzel şekilde ve aslına uygun bir biçimde tanıtmak, İslam Alemi'nin ve tüm insanlığın kurtuluş reçetesi olduğuna inandığımız fikirlerini her kesimden insana aktarmaktır. Cenab-ı Allah bu yolda gayret sarfedenlere en büyük kolaylıkları ve en büyük muvaffakiyetleri nasip etsin ve hepimize Erbakan Hocamız'ın yolundan yürüyen, O'nun fikirlerini benimseyen kimseler olmayı nasip etsin inşallah. Vefatının ikinci yılında merhum liderimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz, hayırla yad ediyoruz, kendisine ve davamıza bağlılığımızı bir kez daha tasdik ediyoruz.
Cenab-ı Allah merhum liderimizi andığımız kadar anlamayı da bizlere nasip etsin, onun yaşantısını anlattığımız kadar onun gibi yaşamayı da bizlere nasip etsin, cümlemize O'na layık dava erleri olmayı nasip etsin,
Mekanı cennet, makamı ali olsun, Cenab-ı Allah O'na cennetinde Peygamberimiz (S.A.V.)'le, mücahidlerin piri Hz. Hamza (R.A.)'la, Fatih Sultan Mehmet Han'la birlikte olmayı nasip etsin, Cenab-ı Allah bizleri onunla cennetinde buluştursun inşallah...
Dr. M. Ali Fatih Erbakan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.