'Geç olmadan uyanın'

'Geç olmadan uyanın'
Saadet Partisi GİK Üyesi Zülfikâr Gazi, Müslümanlara ve yetkili merciilere uyanın çağrısı yaptı. Gazi, “Türkiye'yi bölme plânları yapıyorlar. Buna alet olmayın. İş işten geçtikten sonra farkına varmanın kimseye faydası olmaz” dedi


Saadet Partisi GİK Üyesi aynı zamanda 20. Dönem Milletvekili Zülfikâr Gazi, partisinin İl Başkanlığı'nda gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Genel İdare Kurulu Üyesi (GİK) Zülfikâr Gazi, gelişen dünya olaylarını ve bakış açılarını değerlendirdi. Olayların Milli Görüş açısından arka plânlarını yansıttı. Bu coğrayada yaşayan Müslümanlara ve yetkili merciilere çağrıda bulunan Gazi, “Avrupa Birliği (AB) içerisinde Türkiye'ye yönelik gizli plânlar yapıldı. Bunlardan biri, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında bulunan vilayetler bizim elimizden alınıp, uluslararası bir heyete devredilecek. Bundan böyle heyet idare edecek. O gün uyardık. Bugün de uyarıyoruz. Daha ne zaman uyanacaksınız?” dedi. Milleti uyarma sebeplerini de, bu millete ezelden beridir duydukları sevdaya bağlayan Gazi, “Biz bu ülkeyi, bu milleti sevdiğimiz için ve gelişen olayların sonucunu da gördüğümüz için uyarıyoruz. Herhalde sevda bu olsa gerek?” diye konuştu. Kötü gidişe dur demenin yöntemini de açıklayan GİK 'Üyesi Zülfikar Gazi, “AB'ye girme çabalarıyla bir yere varamazsınız. Amerika'nın stratejik müttefikliğiyle bu coğrafyalarda akan kanı durduramazsınız. Terörü dindiremezsiniz. Yarın iş işten geçtiği zaman 'vah, tüh' yapmanın kimseye bir faydası olmaz. Gelin D-8'lerin başına oturun. Yani ortak paydalarınız İslâm olan ülkelerle sırt sırta verin” ifadelerini kullandı.

ARAP BAHARI'NDA MİLYONLARCA İNSAN ÖLDÜ”

Son yıllarda gündeme 'Arap Baharı' diye yansıyan olayları da değerlendiren Saadet Partisi GİK Üyesi Zülfikar Gazi, “Dünya üzerinde hiçbir siyasi olay tesadüfi değildir. Mutlaka bunun önceden hazırlanmış bir plânı vardır. Arka plânındaki hedefleri vardır. Yaşadığımız olaylara baktığımızda hepsi adım adım yapılan plânların tezahürüdür. Bakın son birkaç yılda Müslümanların yaşadığı coğrafyada çok hızlı vakalara şahit olduk Bunlar bir zaman 'Arap Baharı' diye takdim edildi. Nasıl baharsa milyonlarca insan öldü. İnsanlar evlerinden, barklarından, yurtlarından oldu. Ve hâlen hepsinde sosyal sıkıtılar devam etmekte. Peki bu olaylar olup bitiyor tamam, anladık. Bir de ülkeyi yöneten idareciler var. Onları görevleri neler? Bu gelişen olayları devletlerinin menfaatine ayarlamak, tedbir almak vazifeleri değil midir? Bunun için de her ülkenin tarihi geleneklerine dayanan birtakım stratejiler var. Dünya üzerinde her ülke geleceğine dair adımlar atmaktadır, bu stratejiler sayesinde. Ya bizde nasıl? Acaba ülkemizin çıkarlarına adımlar atabiliyor muyuz?” dedi.

YÖNETİCİLER İŞBİRLİKÇİ HÂLE GELDİ”

Osmanlı'nın yıkılışından bu yana tüm İslâm topraklarındaki yöneticileri, taşeron ve işbirlikçi olarak nitelendiren Zülfikâr Gazi, şöyle konuştu: “İşbirlikçi, taşeron oldukları için, kendi topraklarında meydana gelen olayların hiçbirisini hayra ve menfaatlerine çeviremiyorlar. Daha doğrusu işbirlikçi oldukları için hep kendi efendilerinin menfaatleri doğrultusunda icraatlar yapmışlardır.” Gazi, “Dış güçlerin Türkiye'ye biçtikleri 'rol model' portresi var, diğer İslâm ülkelerine örnek gösteriyorlar. Peki Türkiye'de zuhur eden kargaşalıklara baksınlar. Model olarak gösterdikleri ülkede neler oluyor? Umudumuz o yöndedir ki milletimiz bir an önce daldığı gaflet uykusundan uyanır. Ve olayları bu toprakların artık lehine çevirir” diyerek sözlerini tamamladı.

MUSTAFA GÜZEY merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.