"Hiç iyi bir yere gitmiyoruz..."
İşte Öztürk'ün o "Burası itfaiyenin arkasındaki bostanlık. Şöyle az yürüyüş yapayım, açılayım dedim az daha moralim bozuldu. Ben 30 yaşındayım. Çoğunuza göre dünkü çocuk sayılırım. Ama daha benim çocukluğumda burada 2 metreyi ajan sazlıklar vardı. İki tane pınar vardı. Çocukken karşıdan karşıya geçerken su derin mi diye korkar köprüyü dolanırdık. Daha önceden burada balık diye tuttuğumuz şeylerin, kurbağa yavrusu olduğunu öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Ama şimdi bakıyorum ki ne balık kalmış, ne yılan ne de o kurbağalar. Asıl üzüntü buymuş. Beyler, gün gün tükeniyoruz, aç gözlülüğümüzden yeraltı sularımızı tüketiyoruz. Haberiniz olsun, hiç iyi bir yere gitmiyoruz. Yarın bir gün Eskil’de arkamdaki ağaç gibi tek başına ve çaresiz kalabilir maalesef..." haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.