Kesik olmadan kasıktan aort ameliyatı
Konya’da yaşayan 71 yaşındaki Hüseyin Önsarı, kesik olmadan kasıktan girilerek yapılan aort ameliyatı sayesinde sağlığına kavuştu.
Operasyonu gerçekleştiren Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, operasyon hakkında bilgi vererek, aort duvarı anevrizması (genişlemesi) hastalığının özellikle ileri yaştaki insanlarda sık görülebilecek bir durum olduğunu söyledi. Bu hastalığın özellikle 60 yaşın üzerindeki her insanda mutlaka taranması ve bir takım tetkiklerle mutlaka aşılmasının gerekli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdemir, “Bu hastada var olan tam olarak bu değil. Daha önce 2 bacak damarına stent konulmuş bir hasta. Buradaki hadise, bu stentlerin yukarısında bulunan bölgede, aort damarında bir yırtılma söz konusu ve bu yırtılma sonrası o bölgeden kanın karın içerisine doğru bir kese şeklinde sızmasıdır. Bunun sonucu hasta şiddetli karın ağrısıyla, özellikle karnın alt bölgesinde bele vuran şiddetli ağrıyla bize müracaat etmişti. Bunun üzerine yapılan tetkiklerde tomografi ve daha sonrasındaki anjiyografi ile bu yırtık tespit edildi” dedi.
Yırtığı tespit ettikten sonra, acilen tedaviye başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Özdemir, tedavinin günümüzde iki şekilde yapıldığını anlatarak, “Cerrahi olarak karnın açılması oranın onarılması şeklinde tedavi şekli var, bu daha uzun yıllardır uygulanan bir tedavi şeklidir. Ama son zamanlarda özellikle ameliyatsız olarak kapatılması şeklinde bir tedavi şekli de var. Kısa ismiyle EVAR dediğimiz bir işlem açılımı, Endovasküler Aort Ameliyatı. Biz burada herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan her iki kasık damarından girerek bu yırtığı stentle kapatma şeklinde uygulanan bir tedavi şeklidir. Son derece konforlu bir tedavi tabii, hastanın herhangi bir kesiye ihtiyaç olmadan tedavi edilebilir olması. Buradaki hadise, genişlemiş olan yırtık bölgesinin, greft stent dediğimiz damar duvarını tamamen örten stentlerle kaplanması hadisesi. İstediğimiz miktarda stenti buraya yerleştirme şansımız var rüptürü kapatana kadar. Rüptür neredeyse o rüptürün yerine uzunluğuna göre değişik ebatlardaki stentlerle bu rüptürün kapatılması ve bunun sonucunda hastanın sağlığına kavuşması mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, bu yöntemin avantajlı olmasının sebebinin, cerrahi müdahale olmaksızın sadece kasıktan bir iğne ile girme yöntemiyle olduğunu belirtti. Prof. Dr. Özdemir, “Büyük malzemeler esasında bunlar, 18F dediğimiz yaklaşık 6mm lik bir delikle damara girdiğimiz için, daha sonradan cerrahi olarak dikmeksizin özel cihazlarla kapatmak mümkün olabiliyor. Çok küçük bir kesiyle hastanın tedavisi olmuş oluyor” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen operasyondan sonra konuşan 71 yaşındaki Hüseyin Önsarı ise, “Ameliyat olduk. Ameliyatım çok riskliydi. Kaç tane doktora gittiysek ameliyatın çok riskli dediler. Güvenip ameliyatta olamadım. En sonunda Kurtuluş hocama geldim. Tahlil yaptık ve tahliller çıktı. Sonuçları aldım. Seni ameliyatsız kurtaracağız dedi. Dediği gibi de oldu. Bir sıkıntım yok çok Allah’a şükür” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.