Murat Bardakçı'nın Muhteşem Yüzyıl isyanı

Murat Bardakçı'nın Muhteşem Yüzyıl isyanı
Star TV'nin sevilen dizisi Muhteşem Yüzyıl'a yapılan eleştiriler bitmek bilmiyor. Son olarak Habertürk yazarı Murat Bardakçı, dizide anlatılan Rüstem Paşa ile gerçeği arasındaki farkları yazdı.

Star TV'de yayınlanan Muhteşem Yüzyıl tarihi olayları çarpıttığı gerekçesiyle birçok kez eleştirildi.

Dizinin yapımcıları ve oyuncuları, zaman zaman çekilen her sahnede gerçeklik payı aranmasının yanlış olduğunu söyledi. Dizi ile birlikte ön plana çıkan isimlerden biri de Rüstem Paşa... Konuyu köşesine taşıyan Habertürk yazarı Murat Bardakçı dizide anlatılan Rüştem Paşa ile gerçeği arasındaki farkı yazdı.

İşte Murat Bardakçı'nın o yazısı..

RÜSTEM PAŞA RÜŞVETÇİ DEĞİLDİ


Geriye kalıyor, Rüstem Paşa...

Birkaç günden buyana hakkında bilenin de, bilmeyenin de kalem oynattığı ama genellikle bilmeyenlerin konuşup yazdığı Paşa'dan bahsetmem gerekiyor; zira Rüstem Paşa'yı değerlendirmek için o zamanın vergi tekniğine ve arazi sistemine âşina olmak gerekir ama Paşa'yı değerlendirmeye kalkanların bu bahislerden pek haberdar olmadıkları görülmektedir.

Rüstem Paşa iyi bir devlet adamı mı idi?

Evet! Büyük bir devlet adamı ve daha da büyük bir hayırseverdi!

Peki, rüşvetçi mi idi?

Hayır!

O devrin tayin sisteminde, "pîşkeş" diye bir kural vardır. Dilimizde sonradan "peşkeş çekmek" hâlini alan "pîşkeş", yüksek memuriyetlere getirilenlerin zamanın padişahına ve sadrazamına tayin karşılığında ödedikleri paranın ismidir ve Rüstem Paşa'nın sahip olduğu büyük servetin bu pîşkeşlerden kaynaklandığı söylenegelmiştir.


"PÎŞKEŞ" RÜŞVET MİDİR?

Tayin edilen makamın önemine ve yüksekliğine göre pîşkeşin meblâğı da büyür ama bu para rüşvet değil, hükümdarın ve sadrazamın masraflarını ve "kapı halkı" denen personelinin aylıklarını karşılamak için konmuş bir çeşit vergidir ve kayıt altındadır! Ödemeler "pîşkeş defterleri"ne kaydedilmiştir ve bu defterler bugün devlet arşivlerindedir.

O devrin muhalifleri her zaman kayıt altında olan "pîşkeş"i rakiplerini karalamak maksadıyla "rüşvet" olarak göstermişlerdir ve Rüstem Paşa'ya atfedilen "rüşvetçi" iddiasının kaynağı da bu karalama çabasıdır.

Şimdi kısaca ifade edeyim: Kanunî Sultan Süleyman zamanında 14,5 sene veziri âzamlık yapan Rüstem Paşa çok önemli ve büyük bir devlet adamıdır ve memleket meseleleri ile ilgili taviz vermeyen tavrı o devirde İstanbul'a gelmiş olan yabancı elçilerin raporlarında ayrıntıları ile yazılıdır. Dolayısı ile kayınvalidesi Hürrem Sultan ile kurduğu ittifak yahut Şehzade Mustafa hadisesindeki rolü, hizmetlerine gölge düşürmez.

Erhan Afyoncu, İslâm Ansiklopedisi'ne yazdığı "Rüstem Paşa" maddesinde Paşa'nın 12 cami, yedi okul, 32 hamam, 22 çeşme, 273 oda, 54 mahzen, 563 dükkân, 28 han ve kervansaray ve beş medrese yaptırdığını anlatıyor...

Yolunuz bir gün Eminönü taraflarına düşerse ve şayet görmedi iseniz, Paşa'nın kendi ismini taşıyan oradaki camiine bir uğrayıverin... Türk sanatının, özellikle de çini ustalığının bu en zarif örneğini yakından gördüğünüzde, Rüstem Paşa'yı daha iyianlayabilirsiniz...

 Murat Bardakçı/Radikal

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.