Prof. Dr. Çukurçayır, "Koalisyon korkutmasın"

Prof. Dr. Çukurçayır, "Koalisyon korkutmasın"
Seçim sonrasında vatandaşlara aşılanmaya çalışılan koalisyon korkusunun yerinde olmadığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Akif Çukurçayır, “Koalisyon hükümetleri demokrasinin bir değeridir. Önemli olan geçmişteki hataların yapılmamasıdır” dedi

7 Haziran Genel Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, AK Parti tek başına iktidar olma şansını kaybederken, gözler koalisyona çevrildi. AK Parti yetkilileri önceliklerinin koalisyon olduğunu erken seçim ihtimalinin son seçenek olarak görüldüğünü belirtirken, MHP Lideri Bahçeli koalisyona gerekli şartların sağlanmasının ardından girebileceğini açıkladı. CHP cephesi ise AK Parti ile koalisyona sıcak bakıyor. Seçim sonrası bazı kesimler tarafından da koalisyonun krizleri de beraberinde getireceği söylenerek vatandaşlarda bir koalisyon korkusu oluşturulmaya çalışılıyor.   Seçim sonuçlarının neler getireceği ve koalisyon ihtimallerini değerlendiren Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Çukurçayır, "Seçim öncesi özellikle vatandaşlarda olması gerekenden fazla bir gerginlik hakimdi. Bugün AK Parti neden oy kaybetti, diye bir soru sorduğumuzda, iktidarın aşırı otoriter bir rejim istemi cevabı karşımıza çıkıyor. Muhalefete yönelik düşmanca söylemler söylediler. Oy kayıplarının bir çok nedeni var ancak bence asıl neden budur" ifadelerini kullandı.

KOALİSYON DEMOKRASİNİN BİR DEĞERİDİR

Bazı kesimlerce özellikle sosyal medyadan koalisyonla vatandaşın gözünün korkutulduğunu dile getiren Çukurçayır, "Öncelikle koalisyondan korkmamak gerekiyor. Geçmişte koalisyon döneminde şu veya bu oldu şimdi bunlar yine olacak, gibi söylemler türedi. Bunlar yanlış söylemler. Koalisyon demokrasinin bir değeridir. Bu ülkede tek parti döneminde de krizler oldu. Benim düşüncem, Türkiye geçmişten alması gereken dersi almıştır ve tecrübe kazanmıştır. Burada parti liderlerinin tavrı çok önemli. Şu anki süreç için söylüyorum, parlamentoya giren parti liderlerinde aşırı kinci bir tavır yok. Koalisyon sistemimizin bir zenginliğidir. Elbette ki geçmişte yaşananları unutmamak gerekiyor. Unutmamalıyız ki geçmiş koalisyon döneminde aynı hatalara düşmeyelim" diye konuştu.

ALMANYA GÜZEL BİR ÖRNEK

Koalisyon için Almanya örneğini veren Çukurçayır, "Bugün birçok Avrupa ülkesi koalisyon ile yönetiliyor ve başarılı da oluyorlar. Bunların en önemlisi de Almanya'dır. Almanya'da aynı AK Parti ve CHP ile görüşleri uyuşan iki parti koalisyonu var. Başarılı bir şekilde de Almanya'yı yönetiyorlar. Bu Türkiye'de neden olmasın. Belki de koalisyon ile Türkiye çok daha iyi yerlere gelecek. Şu bir gerçektir ki Türkiye her krizden sonra daha hızlı kalkındı. Türkiye dersini iyi alan bir ülke. Koalisyon bir demokrasi deneyimidir. Biz koalisyonu değil, demokrasiyi öğrenemedik. Eğer demokrasiyi tam anlamı ile öğrendiğimiz zaman, demokrasiye ait hiçbir uygulamadan korkmayız. Ancak sokaktaki vatandaşın da, siyasilerin de yani ülke olarak demokrasiyi iyi öğrenmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

KURUMLAR İŞLEYİŞİNE DEVAM ETMELİ

Koalisyon hükümetinde veya erken seçim halindeki geçici hükümette kurumların işleyişine devam etmesinin önemine dikkat çeken Çukurçayır, "Her türlü ihtimalde devlet kurumları işleyişine devam etmeli. Eğer kurumlarda bir duraklama olursa işte bu Türkiye'yi geriye götürür. Önemli olan hukukun üstünlüğüne zarar gelmesin. Siyasal uzlaşı bütün olumsuzlukları ortadan kaldırabilir. AK Parti iktidarı özellikle bu seçimde diğer partilere yönelik çok düşmanca bir tavır sergilemişti. Şimdi o düşmanca tavır sergilediği partilerle masaya oturmak zorunda. Gerginliğe gerek yok. Özellikle bu dönemde hem siyasilerin hem de vatandaşların sorumluluk bilinci adı altında hareket etmeleri gerekiyor. Partiler kendi içerisinde bir sorgulama yapsın. Neden oy kaybettiklerini araştırsın" sözlerini kullandı.

AK PARTİ FANATİZMİ ATEŞLEDİ

AK Partinin yüzde 9'luk oy kaybına da değinen Çukurçayır, şöyle konuştu: "AK Parti'nin oy kaybının aslında bir çok nedeni bulunmakta. Sadece seçim öncesi süreç değil. 2011'den bu yana AK Parti'nin siyasal söylemleri işi bu noktaya getirdi. Seçimlerde kamu imkanlarının kullanılması, gazetelerde kindarca başlık attırmaları, sürekli miting düzenleyerek miting sayısında yarışa girmeleri ve bir çok neden bu yüzde 9'luk oy kaybını açıklayabilir. İktidara yakın bazı gazeteler seçimden 2 gün önce bütün partilere yönelik 'Haçlı İttifakı' diye manşet atmıştı. Her ne olursa olsun, AK Parti'nin dışında meclise girmiş 3 parti Türkiye'nin yüzde 60'ını temsil ediyor. Böyle bir yakıştırma sadece partilere değil o partilerin seçmenlerine de yapılmıştır ve seçmen de cevabını sandıkta vermiştir. AK Parti'nin uyguladığı kendinden olmayanı düşman ilan etme anlayışı bir taktik hatasıydı."

DEMİRTAŞ VE PKK FAKTÖRÜ OYLARI ARTIRDI

"Seçim sonuçlarından sonra çözüm sürecinin de bir işe yaramadığını görmüş olduk" diyen Çukurçayır, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "AK Parti bu seçimlerde muhafazakar kesim ile sağlıklı bir iletişim kuramadı. Sürekli fanatizmi ateşledi. Cumhurbaşkanı bir Kur'an Kursu'nda biz olmazsak siz nefes alamazsınız gibi bir söylemde bulunmuştu. Bu tür söylemlerle Cumhurbaşkanı'nın meydanlara inmesi de bir strateji hatasından ibaretti. Davutoğlu 73 miting yaptım diye övünüyordu. Halk miting istemiyor artık. Halk gergin bir ortam istemiyor. Bakın HDP Eşbaşkanı halkın anlayabileceği bir dille meydanlara çıktı. Türkiyelileşme hareketi adı altında HDP'nin imajını artırdı. Ancak benim şahsi kanaatim, Güneydoğu'daki kamudaki arkadaşlarımızdan da duyuyoruz, terör örgütünün baskısı etkili oldu. Başka kişiler adına oy vermek isteyen bir grubun sandık başkanını hastanelik ettiğini gördük. Terör örgütünün baskısı da HDP'nin oylarını artırdı. Temennimiz HDP, PKK ile olan bağını kopartır ve sözünü verdiği Türkiyelileşme hareketi yolunda devam eder." haberfark.net

BERKHAN PARLAK 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.