Tahir Akyürek darbe gecesi ne yaptı?
FETÖ askerlerinin 15 Temmuz’da darbe yapmaya yeltendikleri gün, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek, darbe girişimini Konya Valimiz Yakup Canbolat’tan öğrendi.
Hemen Daire Başkanlarına talimat verdi; belediye otobüslerinin Garnizon Komutanlığı’nın önüne ve 3. Ana Jet Üssü’nün pistini kapatacak şekilde harekete geçmesini istedi. Ayrıca Büyükşehir’e bağlı 31 ilçede belediye iş makinaları, garnizon komutanlıklarının etrafını kuşattı.
Otobüs şoförlerine talimat verildiğinde, bir çok şoförün araçlarının başına geldiği, bir çoğunun da yolda olduğu öğrenildi.
Soluğu AK Parti İl Başkanlığı binasında aldı, İl Başkanı, merkez ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve Konya’da bulunan milletvekilleriyle buluştu.
AK Parti İl Binası’na geldiğinde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın daha “Meydanlarda toplanın” çağrısı yapmadan, binlerce kişinin toplandığını gördü.
Gece 02.30’da Konya halkıyla birlikte Valilik önüne yürüdü, halkımızın ilk nöbet yeri, şehrin mülki amirinin karargahı oldu.
Vali Bey liderlik yaptı
“Gecenin sevk ve idaresi kimdeydi” diye soruyorum; “Vali Bey, burada liderlik yaptı” diyor.
Gecede ilk aklına gelenin ne olduğunu da anlamaya çalışıyorum; “Konya halkının çok hızlı hareket ettiğini, Milli Ordu’nun ne kadar önemli olduğunu” söylüyor.
Profesyonel ordu tartışmalarına son veren gerekçeleri sıralıyoruz karşılıklı, halkın çocuklarının her zaman bu ülkenin askerleri olmasının önemini kavrıyoruz.
Ve…
Özeleştiri başlıyor… Hayatın anlamsızlığı, hayatı anlamlandıracak olanın insan olduğu gerçeğine dönük değerlendirmeleri, ne bir vaizin nasihatine ne de bir siyasetçinin manifestosuna benziyor.
Sağdan soldan, alttan üstten bir şehrin yöneticisine saldıran sorgu kurşunları, hesaplaşma bombaları yağıyor kendi üzerine kendi kurduğu kelimelerle... Darbe girişimi gecesi halkımızın üzerine yağan kurşunlardan, bombalardan kaçmayan, bir adım geri çekilmeyen tavrından farksız, kendine saldıran bütün kavramların karşı cephesinde kendisi var, hedefe yürüyen de kendisi… Bir insanın iç harp muharebesini seyrediyorum.
Bazen coşuyor, bazen sesi titriyor, baştan sona insanlaşan, bütün sıfatlarından sıyrılan Tahir Abi’yi yakalıyorum; işte tam o an başımı yere eğiyorum, gözlerinden yaşlar süzülüyor…
Hoş geldin ağabey
Bu kez gelişin bizleri de kendine getirsin!
Askerin millisine ihtiyacımız olduğu kadar, diğer cephelerde kaybettiğimiz milli mücadelenin de önünde yürümelisin.
Milli kazanç cephesini kaybettik, milli ticaret cephesini kaybettik, milli eğitim cephesini kaybettik, milli vakıf cephesini kaybettik, milli başkanlığı kaybettik, milli vekilliği kaybettik, milli siyaseti kaybettik, milli aklı, zekayı, hassasiyeti, vicdanı, adaleti kaybettik, en önemlisi de milli insanımızı kaybettik; ondandır bu kadar yeni kayıplar yaşatan güçlerin yenilenerek karşımıza çıkması…
Geride kalan otuz ay, karanlık yanlarımızı aydınlatan bir mehtaba dönüşsün ağabey…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.