Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine son
Yayınlanma:
Türkiye’de tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlemek için çalışma başlatıldı. Bu kapsamda‘Tarım Arazilerinin Bölünmesinin Önlenmesi’ konulu bir çalıştay düzenlendi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker yaptı. Bakan Eker, çalıştayın Türkiye'de tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine son verecek çözüm önerileri konusunda fikir alış-verişinde bulunmak üzere düzenlendiğini ifade etti.
Arazi bölünmesinden her yıl 8 milyar lira kaybediyoruz
Çok parselli yapıların sınır kayıpları ve toprağın küçülmesine neden olduğuna vurgu yapan Bakan Eker, “Çok basit bir hesapla 10 dönümlük bir buğday tarlasında parsel küçüklüğünden ötürü, gelir kaybı 150 lira. Parsellerden, ulaşımdan meydana gelen kayıp 100 lira, parsellerde makine kullanımı kaybı ise 80 lira. Yani 10 dönümlük bir arazide yılda 330 lira kayıp meydana geliyor.” dedi. Türkiye'de 24 milyon hektar tarla olduğunu hatırlatan Bakan Eker, bunun yaklaşık 8 milyar lira kayıp anlamına geldiğini sözlerine ekledi. Her yıl arazi bölünmesinden, parsel küçülmesinden dolayı yaklaşık 8 milyar liralık kaybın büyüklüğüne dikkat çeken Bakan Eker, “Hükümet olarak destek bütçemiz 7,3 milyar lira. Yani bizim bir yılda çiftçiye verdiğimiz nakit desteği kadar bizim kaybımız var. Onun için bizim bu sorunu çözmemiz lazım. Eğer bugün tedbir almazsak, bu 10 dekarlık parsel 3 kardeşe bölünürse, o zaman kayıp 2 katına çıkıyor. Yani kaybımız katlanarak artıyor” diye konuştu.
Toplumun görüşleri alınacak
Türkiye genelinde köylerde çalışan 7 bin 500 bakanlık personeli bulunduğunu belirten Bakan Eker, bu personeller aracılığıyla toplumun çeşitli kesimlerinden görüş alacaklarını ifade etti. “Bu çerçevede 50 bin kişiyle yüz yüze anket yapacağız” diye konuşan Bakan Eker, insanların ne düşündüklerini, nasıl bir çözüm önerdiklerini soracaklarını sözlerine ekledi. Bakan Eker sözlerine şöyle devam etti: “Neden buna gerek duyuyoruz? Bu sorun bugün ortaya çıkan bir sorun değil. Tarihsel bir sorun. 1926'dan bu yana yaklaşık 86 yıldır uygulanmakta olan bir mevzuatın tarım sektörü üzerine ortaya koyduğu sorunların birikimi var. Dolayısıyla toplumsal bir mesele haline gelmiş. Bu konuda toplumun görüşlerini almadan ve istişare etmeden kendi geliştirdiğimiz çözüm önerisini dayatmak istemiyoruz. Bu mesele tek başına bizim değil, bütün çiftçilerimizin ve geleceğimizin meselesidir. Yarın bu memlekette çocuklarımız, torunlarımız tarım yapacaksa bizim bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Bu kadar önemli, bu kadar acil.''
Bu konuda tarım sektörünün bütün paydaşlarının katkı sunduğu bir model olmasını arzu ettiklerini ifade eden Bakan Eker, dünyada gelişmiş ülkelerdeki örnekleri ortaya koyacaklarını ve Türkiye'nin geleneklerinin izin verdiği ölçüde, kendi modellerini oluşturacaklarını dile getirdi.
6 hektar alan bile 7'ye bölünüyor
2001 yılındaki tarım sayımına göre Türkiye'de 3 milyon 100 bin tarım
işletmesi bulunduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, ortalama işletme büyüklüğünün 6 hektar (60 dekar) civarında olduğunu açıkladı. Bu 6 hektar alanın ortalama 7 parsel olduğuna ve bunun da yaklaşık 22 milyon parsel yaptığına dikkati çeken Bakan Eker, şu açıklamalarda bulundu: “Yani bir kardeşimizin 6 hektarlık bir çiftliği var. 7 parçadan oluşuyor. Bir parça diyelim ki burada, diğer parça 2 kilometre ötede, diğeri 1 kilometre ötede. Bunlar işlenecek, makine kullanacak, traktör dolaştırılacak. Bunlar mazot yakıyor, mekanizasyon, maliyet, enerji, işçilik. Bu durum verimliliği etkiliyor. Şimdi bu yapı bir ekonomik maliyet ortaya çıkarıyor. Bunlar her yıl daha fazla bölünüyor. 1952'de işletme sayısı 2 milyon 500 bin. Şimdi ise 3 milyon 100 bin. 600 bin işletme daha ortaya çıkmış. O zaman parsel sayısı 15 milyon iken, şimdi 22 milyon. Bu arazilerin bölündüğünü gösteriyor. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değil. Küçük parselle yatırım yapılamıyor, üretim takip edilemiyor, izlenemiyor bu da kalite ve standardı düşürüyor. Maliyetleri artırıyor. Pazara yönelik bir standart üretim yapılamıyor. Ortaya bir de ilave işsizlik sorununu ortaya çıkartıyor.”
işletmesi bulunduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, ortalama işletme büyüklüğünün 6 hektar (60 dekar) civarında olduğunu açıkladı. Bu 6 hektar alanın ortalama 7 parsel olduğuna ve bunun da yaklaşık 22 milyon parsel yaptığına dikkati çeken Bakan Eker, şu açıklamalarda bulundu: “Yani bir kardeşimizin 6 hektarlık bir çiftliği var. 7 parçadan oluşuyor. Bir parça diyelim ki burada, diğer parça 2 kilometre ötede, diğeri 1 kilometre ötede. Bunlar işlenecek, makine kullanacak, traktör dolaştırılacak. Bunlar mazot yakıyor, mekanizasyon, maliyet, enerji, işçilik. Bu durum verimliliği etkiliyor. Şimdi bu yapı bir ekonomik maliyet ortaya çıkarıyor. Bunlar her yıl daha fazla bölünüyor. 1952'de işletme sayısı 2 milyon 500 bin. Şimdi ise 3 milyon 100 bin. 600 bin işletme daha ortaya çıkmış. O zaman parsel sayısı 15 milyon iken, şimdi 22 milyon. Bu arazilerin bölündüğünü gösteriyor. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değil. Küçük parselle yatırım yapılamıyor, üretim takip edilemiyor, izlenemiyor bu da kalite ve standardı düşürüyor. Maliyetleri artırıyor. Pazara yönelik bir standart üretim yapılamıyor. Ortaya bir de ilave işsizlik sorununu ortaya çıkartıyor.”
AB ülkelerinde tarım arazileri bölünmüyor
Bakan Eker, Türkiye'nin bu şekilde artık ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldığı bir sürece geldiğini belirterek, AB ülkelerinde konuya ilişkin yapılan uygulamalardan da örnekler verdi. Fransa'da toprak bölünmesine izin verilmediğini, kardeşlerden birinin diğerlerine tazminat ödediğini, Danimarka'da diğer mirasçılara piyasa değeri üzerinden ödeme yapıldığını, Hollanda ve Almanya'da diğer mirasçıların çok az nakdi tazminat aldığını, işletmenin bütünlüğü ve sürekliliği için bu tasarrufta bulunduklarını, İngiltere'de ise büyük evladın arsayı aldığını ve böylece arazilerin bölünmediğini anlatan Eker, İsrail'de de tarım arazilerinin bölünmeye konu olmadığını kaydetti. Osmanlı'da da buna benzer bir yapı olduğunu ifade eden Eker, o dönemde arazinin bölünmediğini, kullanım hakkının verildiğini ancak bu arazinin mirasçılar arasında pay edilmediğini ve nesilden nesile geçerken, mirasçılar arasında bölünmesine izin verilmediğini anlattı. Bakan Eker, ''Ama bizde 1926'dan sonra Medeni Kanun İsviçre'den tercüme edilirken, İsviçre'nin şartları ve Türkiye'nin şartları birlikte mütalaa edilmediğinden biz bugün bu sonuçla karşı karşıyayız'' diye konuştu. AB ülkelerindeki arazi büyüklüğüne de değinen Bakan Eker, İngiltere'de 300 bin tarım işletmesi olduğunu, ortalama işletme büyüklüğünün 54 hektar olduğunu, Fransa'da 527 bin çiftlik, toplam 52 hektar işletme büyüklüğünün bulunduğunu, Almanya'da 372 bin çiftlik, 46 hektar işletme büyüklüğünün bulunduğunu, AB'de 27 ülkenin ortalamasında ise 13 milyon 700 bin işletme olduğunu ve işletme büyüklüğünün 12,6 hektar olduğunu kaydetti. ABD'de ise 2 milyon işletmenin olduğunu, ortalama işletme büyüklüğünün 181 hektar olduğunu anlatan Bakan Eker, ''Türkiye'de ise 3 milyon 100 bin işletme ve 6 hektar, bunlar da 7 parselden oluşuyor. Bununla nasıl rekabet edeceğiz''
ifadelerini kullandı.
Bakan Eker, Türkiye'nin bu şekilde artık ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldığı bir sürece geldiğini belirterek, AB ülkelerinde konuya ilişkin yapılan uygulamalardan da örnekler verdi. Fransa'da toprak bölünmesine izin verilmediğini, kardeşlerden birinin diğerlerine tazminat ödediğini, Danimarka'da diğer mirasçılara piyasa değeri üzerinden ödeme yapıldığını, Hollanda ve Almanya'da diğer mirasçıların çok az nakdi tazminat aldığını, işletmenin bütünlüğü ve sürekliliği için bu tasarrufta bulunduklarını, İngiltere'de ise büyük evladın arsayı aldığını ve böylece arazilerin bölünmediğini anlatan Eker, İsrail'de de tarım arazilerinin bölünmeye konu olmadığını kaydetti. Osmanlı'da da buna benzer bir yapı olduğunu ifade eden Eker, o dönemde arazinin bölünmediğini, kullanım hakkının verildiğini ancak bu arazinin mirasçılar arasında pay edilmediğini ve nesilden nesile geçerken, mirasçılar arasında bölünmesine izin verilmediğini anlattı. Bakan Eker, ''Ama bizde 1926'dan sonra Medeni Kanun İsviçre'den tercüme edilirken, İsviçre'nin şartları ve Türkiye'nin şartları birlikte mütalaa edilmediğinden biz bugün bu sonuçla karşı karşıyayız'' diye konuştu. AB ülkelerindeki arazi büyüklüğüne de değinen Bakan Eker, İngiltere'de 300 bin tarım işletmesi olduğunu, ortalama işletme büyüklüğünün 54 hektar olduğunu, Fransa'da 527 bin çiftlik, toplam 52 hektar işletme büyüklüğünün bulunduğunu, Almanya'da 372 bin çiftlik, 46 hektar işletme büyüklüğünün bulunduğunu, AB'de 27 ülkenin ortalamasında ise 13 milyon 700 bin işletme olduğunu ve işletme büyüklüğünün 12,6 hektar olduğunu kaydetti. ABD'de ise 2 milyon işletmenin olduğunu, ortalama işletme büyüklüğünün 181 hektar olduğunu anlatan Bakan Eker, ''Türkiye'de ise 3 milyon 100 bin işletme ve 6 hektar, bunlar da 7 parselden oluşuyor. Bununla nasıl rekabet edeceğiz''
ifadelerini kullandı.
Çalıştaya katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise tarım arazilerinin bölünmesini önlemeye yönelik çalışmaların cesaret gerektirdiğinin farkında olduklarını söyledi. Birlik olarak atılacak cesur adımları takdirle karşıladıklarının altını çizen Bayraktar, çalışmalara kararlılıkla destek olacaklarını vurguladı.
Yapılan konuşmaların ardından sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, muhtarlar ve özel sektörden temsilcilerinin de katıldığı çalıştay yapıldı.
Tarım-Hayvancılık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.