Terör biterse MHP de biter
Ankaradaki çifte saldırıyı değerlendiren Başbakan Erdoğan, geri adım atmayacaklarını, frene basmayacaklarını söyledi. Erdoğan, Nevruz kutlamalarında Türk bayrağı ve Türkçe mesaj olmamasını eleştirdi, dikkatli olma çağrısı yaptı. Başbakan, Ankara Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili "Aşırı sol komünist zihniyetler bedavacılığa alışmışlar. Birileri ona mama verecek" dedi.
ANKARA'DAKİ SALDIRILAR
Terör her nereden gelirse gelsin kötüdür. Ancak bir siyasi partinin genel merkezini hedef alan terör hepsinden kötüdür. Zira siyasi parti demek demokrasi, milli irade, fikir, düşünce, fikir özgürlüğü demektir. Terör partimizi hedef alarak bunlara yönelik tahammülsüzlüğünü ortaya koymuştur.
Anlamak şistemeyenler için tekrar ediyorum. AK Parti bu saldırılarla geri adam atacak değildir. AK Parti bu alçakça saldırılar nedeniyle frene basacak bir parti asla değildir. AK Parti mafyadan, suç örgütlerinden, terör örgütlerinden sinecek, bunların önünde diz çökecek parti değildir. Nasıl ki; Sultan Alparslan Malazgirt Savaşı'na kefeniyle çıktıysa biz de bu yola kefenimizle çıktık.
"KORKMAYACAĞIZ"
Millete hizmet yoluunda yılgınlık, bıkkınlık, vazgeçme, geri dönme bizim lugatimizde yok. AK Parti köksüz bir parti değildir. AK Parti siyaset sahnesine 2001 yılında çıktı ama AK Parti'nin kökeni Selçuklu, Osmanlı'ya dayanır. O davanın kesintisiz devamıdır. Bu dava cesaretin, sebatın, kararlılığın, atılganlığın üzerine bina edilmiştir. Bu hareketin temelinde korkaklık yoktur. Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtı dikemezler. Bizim İstiklal Marşı'mızın daha ilk kelimesi 'Korkma'. Ecdadımız nasıl korkmadıysa biz de korkmayacağız. Hak bildiğimiz yolda yürüyeceğiz, hatta koşacağız.
Önümüze çok engeller çıktı. Engellemennin her türlüsünü denediler. Türlü yaskalarla çıktılar. Yasakları kaldırdık ve yasakları aştık. Hukuku kullanarak önümüze engeller çıkarmaya çalıştılar. Onu da aştık. Çeteleri, mafyayı, suç örgütlerini önümüze çıkardılar. Cesaretle hepsinin üzerine gittik ve hepsini yargının önüne çıkardık. Son dönemde bu harekete karşı yeni bir saldırı başlattılar. İl binalarıımıza, konvoylarımıza, seçim binalarımıza saldırdılar. Salı günü de genel merkezimize saldırdılar. Onlar bize saldırıyorlar, elhamdülillah demek ki doğru yoldayız.
Biz bu saldırılara boyun eğmeyiz, geri adım atmayız. Bu yol ki; hak yoludur, dönmek bilmez yürürüz. Başımızı öne eğmeyeceğiz, korkmayacağız, ürkmeyeceğiz. Kefeniyle yola çıkanları Allah'tan başka hiçbir şey korkutamaz. Ve biz de bu yolda Allah'ıın izniyle yürümeye devam edeceğiz.
Bize geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese, özellikle de siyasi partilerimize teşekkür ediyorum. Bu alçakça saldırıların failleri ortaya çıkarılacak.
CHP'YE VE HÜSEYİN AYGÜN'E SERT TEPKİ
Bu terör örgütü bir bildiri yayınladı. Ve anamuhalefet milletvekili; hani şu terör örgütü tarafından misafir edilen milletvekili (Hüseyin Aygün) bizimle ilgili sosyal medyada bazı ifadeler kullandı. Kanlı terör örgütünün bildirisi ile bu CHP milletvekilinin ifadeleri aynı. Eli kanlı terör örgütü bizi terörist olmakla itham edince, birkaç saat sonra çıktı o milletvekili bizi en büyük terörist olarak itham etti. Bunu CHP Genel Başkanı da yaptı zamanında.
Dikkat edin CHP Genel Başkanı'nın bu taşeron örgütünün durumuna karşı bir tek olumsuz ifadesini bulamazsınız. Tam tersine bu örgütün sırtını sıvazlamak gibi vahim bir tablonun içindedir. CHP Genel Başkanı bazı milletvekilleriyle birlikte utanmazca bu kanlı örgüte sahip çıkıyor. Biz 11 çelik kapı deyince nerede bu çelik kapılar diyenlere medya tek tek gösterdi. CHP Genel Başkanı ne yaptı? Sustu. Eğer çirkin muhalefet arayan varsa gitsin CHP'ye baksın.
"MECLİS KÜRSÜSÜNDE TÜRK BAYRAĞI AÇAN ŞOVMEN"
Bu kadar şuurlarını kaybetmiş durumdalar. İşte şu anda çözüm süreciyle ilgili ortaya koyabildikleri bir tek cümleleri yoktur. Sadece söyledikleri 'Bu işin çözüm yeri Meclis'tir' diyorlar. Meclis'te de bunlar çok konuşuldu. Siz ne yaptınız onu söyleyin.
Terörü bitirme noktasında bizim attığımız adımları engellemeye çalışıyorlar. Diyarbakır'da Nevruz kutlamaları yapıldı. Bir tane CHP Milletvekili kürsüye Türk Bayrağı ile çıkmış. Tam şovmen. Yahu sen önce genel başkanına sor Hakkari'ye neden Türk Bayrağı ile gidemedin diye. Aynı şekilde MHP'liler de mikrofonlara Türk Bayrağı asmış. Sen niye Hakkari'ye gitmiyorsun. AK Parti tüm illere gidiyor ve Türk Bayrağı'nı dalgalandırıyor.
Eğer söz konusu olann milletse, millete hizmetse, vatanseverlikse bu konuda hiöbir siyasi parti bizim elimize sun dökemez. 10 yıl boyuunca onlar, hamaset, iftira ürettiler biz iş ürettik. Biz ülkemizi slogan atarak değil, eser üreterek severiz.
TERÖR BİTTİĞİNDE MHP NE YAPACAK
Şimdi ben MHP Genel Başkanı'na soruyorum. Slogan atmada, küfür etmede Maşallah üstüne yok, eşinbenzerin yok. İyisin güzelsin de; yahu sen bu ülke için bugüne kadar ne yaptın onu söyle. Çıkar otobüs üstündenn halat fırlatır. Onu çıpacılar yapsın bırak, sen siyasetçisin. Senin Türkiye'ye ilişkin hangi hedefin var. Ben MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime söylüyorum. Böyle küfürbaz bir genel başkanla nereye varacaksınız. Gelin hep birlikte yola devam edelim. Yarın Allah'ın izniyle terör bittiğinde MHP'den geriye ne kalacak? MHP terör bitmesin diye çırpınıyor. Çünkü terör bittiği anda elinde hiçbir istismar aracı kalmayacak, MHP bitecek. Ama biz onlara rağmen bu meseleyi çözeceğiz ve Türkiye'yi uçuracağız
'NEVRUZUNUZ KUTLU OLSUN' YAZSAN NE OLURDU
Konuşmasında Nevruz kutlamalarına değinen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyarbakır'da ay-yıldızlı bayrağımızın olmaması süreci sabote etmeye yönelik bir provokasyondur. Bu parlamentonun çatısı altında olan BDP bu oyuna gelmesin. BDP de tertip komitesi de ucuz bir provokasyonun içinde olmamalıydı. Bir yandan çözüm istediğini söyleyip, Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını dalgalandırmamak büyük bir çelişkidir. Samimiyetsizlik örneğidir. Bir de Türkçe 'Nevruzunuz kutlu olsun' diye yazsan ne olurdu? Söylenenlerle yapılanların ne kadar uyuştuğuna bakarız.
HASSAS SÜREÇTEN GEÇİYORUZ, DİKKATLİ OLUN
Son derece hassas bir süreçten geçiyoruz. İçeriden de, dışarıdan da saldırılar olabilir. AK Parti teşkilatı olarak bunlara karşı çok uyanık olacağız. Çözümün karşısında direnenleri iyi tanımalarını ve dikkatli olmalarını milletimden rica ediyorum. Bu mesele çözülmesin diye kimlerin ayak direttiğini milletimin görmesini diliyorum. Gün kucaklaşma günüdür, gün muhabbet günüdür. Bize düşen vatan toprakları üzerinde bir olma, beraber olma günüdür. İnsanların çatıştığı değil, konuştuğu yeni bir dönem başlasın istiyoruz. Çocuklarımız bu acıları yaşamasın hep ilkbaharı yaşasın istiyoruz.
BEDAVACILIĞA ALIŞMIŞLAR, BİRİLERİ MAMA VERECEK
Çanakkale ruhunu kavrayanlar Ankara Üniversitesi'ni arenaya çevirmez, cam çerçeve indirmez. Aşırı sol komünist zihniyetler bedavacılığa alışmışlar. Yan gelip yatacaklar, birileri ona mama verecek. Biz çalışarak hem kendimizi, hem milletimizi yücelteceğiz. Aradaki fark bu."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.