TYB Konya’da Farabi Konuşuldu
Bu haftaki Zafer Karakuş’un yönetiminde başlayan programa katılan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan’la “1150.Doğum Gününde İslâm Medeniyetinde Farabî” adlı bir söyleşi gerçekleştirildi.
Zafer Karakuş, 2016 yılında TYB Genel Başkanı olan ve Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Arıcan hakkında bilgiler vererek “Bu günkü toplantı programda ele alacağımız konu BM tarafından 2020 yılı Farabi yılı ilan edilişine uygun bir anma ve anlama olarak belirlendiğini” belirtti.
“1150. Doğum Yıl dönümünde İslam Medeniyetinde Farabi” Konusunda gerçekleşen program ” Farabi kimdir? İslam düşünce geleneğinde yeri ve önemi nedir?” sorusu ile başladı.
Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan “Ebu Nasr Muhammed bin Muhammed bin Tarhan bin Uzluğ el-Fârâbî et-Türki ya da Batı′da bilinen adıyla Alpharabius 872’de Kazakistan’ın Farab beldesinde doğup,- 950/951, Şam’da vefaat etmiştir. “dedi. 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim adamı olan Farabi'nin hayatı hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuzu, Bağdat, Halep ve Mısır'da bulunduğu, hayatının önemli bir kısmında Halep'te geçirdiğini ” şeklinde bir giriş yaptıktan sonra program başladı.
Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan “Farabi Aristo'nun temel eserlerinin birçoğunu Arapçaya yeniden çevirmiş, bu eserlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan şerhler yazmıştır. Bu yanıyla hem İslam dünyasında antik felsefenin anlaşılmasını sağlamış, hem de Arapçanın bir felsefe dili haline gelmesine büyük bir katkı yapmıştır” diyerek sözlerini sürdürdü. Farabi’nin Muallim-i Sani ismi ile anılmasında Kadim düşünce geleneğine katkıları üzerinde durarak eserleri ile ilgili bilgiler aktardı. Özellikle Medinetü'l-Fazıla (Erdemli Toplumun İlkeleri Üstüne Kitap) isimli eserinde ilimlerin sınıflandırılmasını “Dil, Mantık, Talimi ilimler, Metafizik ve Medeni ilimler “diye tasnif edişi üzerinde durdu ve İslam düşünce tarihinin temel problemlerine değindi. Farabi’nin Batı düşüncesine katkıları ile ilgili özellikle Rönesans’tan aydınlanmacı feylesoflara kadar Muallim-i Sânî ifadesine uygun bir filozof olarak öne çıktığını, Spinoza’dan Hegel’e batılı düşünürlerin kendisinden faydalandıklarını dile getirdi.
Konuşmasının son bölümünde “Farabi merkezli bir İslâm düşüncesi günümüz insanlarının sorunlarının çözümüne katkı sağlayabilir mi?” sorusuna cevap arayan Prof. Dr. Arıcan; “Bugün insanlığın Farabi’nin ortaya koyduğu faziletleri referans alarak birçok probleme çözüm getirilebileceğine” vurgu yaparak konuşmasını tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.