TYB Konya’da Hattat Şeyh Hamdullah konuşuldu
Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesi tarafından vefatının 500'üncü yılı münasebetiyle “Hattat Şeyh Hamdullah/II. Bayezid, Hattat Şeyh Hamdullah’tan Ne İstedi?” başlıklı program, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu, Meram ve Karatay Belediyeleri'nin katkıları ve sanatseverlerin katılımlarıyla Tantavi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, 35 yıldır tanıdığı Fatih Özkafa’nın sanatçılığı ve kişiliği hakkında bilgiler verdi. Köseoğlu, pandemi dönemi ile artık yüz yüze programların gelenekli programlar kategorisinde anılabileceğini ve TYB’nin de bu geleneği sürdüreceğini kaydettiği konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özkafa’nın Hattat Şeyh Hamdullah’ın hayatı ve sanatkâr kişiliği hakkında bilgiler vermesi ve eserlerinden örnekler göstermesi ile devam etti.
Prof. Özkafa: “Hattat Şeyh Hamdullah (ö. 1520), Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerini görmüş, ama en önemli eserlerini Sultan II. Bayezid döneminde vermiş olan büyük Türk hattatıdır. Onun büyüklüğü, Abbasi dönemi hattatlarından tevarüs edilen hakim tavrı aşarak onun yerine Türk zevkini ve üslubunu yerleştirmeye başlamasından kaynaklanır. Onu bu yönde çalışmaya sevk ederek yepyeni bir tavrın ortaya çıkmasına sebep olan padişah ise II. Bayezid olmuştur. Aynı zamanda Şeyh Hamdullah’tan hat dersleri almış olan ve hattatlığıyla bilinen ilk Osmanlı padişahı unvanına sahip olan II. Bayezid, hocasının yeni bir vadi meydana getirmesinde mühim bir rol oynamıştır. Dolayısıyla hat sanatı tarihinde Türk hat mektebinin kurucusu, Şeyh Hamdullah, onu bu işe teşvik eden hükümdar ise II. Bayezid olarak kabul edilir.” diye konuştu.
Şeyh Hamdullah’ın bu atılımı ile Osmanlı Devleti, İslam sanatlarının merkezinde sayılan hat sanatına da damgasını vurarak bütün İslam aleminin yönlendiricisi ve en büyük otoritesi olma yolunda kayda değer bir hamle gerçekleştirdiğini kaydeden Özkafa; “Payitaht İstanbul’un, hilafetin de merkezi olması yolundaki adımlardan kültür ve sanata yönelik bu atılımla, Türk-İslam tarihi bir dönüm noktası daha yaşamıştır. Hilafetin sadece Kureyşler’in hakkı olduğuna dair dini ahkamın farklı yorumlanmasına yönelik birtakım ilmi çalışmalar ve telif kitaplar bu yorumu genişleterek Türklerin hilafeti için meşru bir zemin oluşturmuştur. Tarsusi’nin bu konuya da temas eden Siyasetname’si, bu hususta zikredilmesi gereken mühim kaynaklardandır.
Cihan hakimiyeti için sadece yönetim kudretini elinde tutmayı yeterli görmeyen Osmanlı padişahları ve devlet ricali, mimari, hat, tezhip, musiki, şiir vs. sanat alanlarında da kendine has bir tavra sahip olarak bu kültürü geniş coğrafyalara yaymak gerektiğinin bilincinde olmuşlardır. Bunda, padişahların bizzat sanatkar olmalarının büyük etkisi vardır. Kendileri de herhangi bir sanat dalında mahir oldukları için sanatı ve sanatkarı daima desteklemişler ve büyük bir medeniyetin inşası için çok yönlü olarak gayret sarf etmişlerdir.” dedi.
Programın sonunda Prof. Dr. Fatih Özkafa’ya günün anısına Başkan Ahmet Köseoğlu bir plaket takdim etti.
Fatih Özkafa’nın “Profesör” unvanı alışı vesilesiyle sürpriz bir tebrik merasimi de gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ahmet Çaycı, KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Hattat Hüseyin Öksüz (İcazet Hocası), Öğretim üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz ile Meram Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Şenyiğit tarafından çeşitli hediyeler takdim edilerek kısa bir kutlama etkinliği ile program sona erdi. haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.