Ücreti tamamen devlete ait
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çocuklarınızı bu paralel örgütün dershanelerine gönderenler, bu dershanelerden çocuklarınızı lütfen alın. Bunların okullarına gönderenler, lütfen çocuklarınızı bunların okullarından alın. Devletimizin okulları var. İşte yasa çıktı bundan böyle hafta sonlarında da eğer anne baba isterse takviye kurslarını okullarımızda vereceğiz. Bunların ücreti tamamen devlete aittir, biz ödeyeceğiz dedi.
Başbakan Erdoğan, Muğla'da, Eski Garaj Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Erdoğan, mitingde yaptığı konuşmada, ulusal güvenliğe saldırıda bulunulduğunu belirterek, "Fıkra gibi bunlar. CHP'ye kasetle genel başkan ataması yaptılar, biliyorsunuz. Şimdi de güya Başbakan'ı devirecek, kasetle oraya da atama yapacaklar. Bu ülke kasetle değil, şehitlerin kanıyla kuruldu. Bu ülke kasetlerle devrilemeyecek, kutlu yürüyüşü kasetlerle durdurulmayacak kadar büyük bir ülkedir" dedi.
"Pensilvanya zatın emrinde olan bir kısım yargı ve emniyet içinde bürokrasi içinde yuvalanmış bir çete sabah-akşam Türkiye'yi gizlice dinliyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, geçen hafta çıkan dava dosyasında yaklaşık üç bin kişinin üç yıl boyunca gizlice dinlendiğinin ortaya çıktığını söyledi.
''Tek tek dinlemişler"
Önceki gün çıkan bir dosyada da 450 MHP'linin dinlendiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hiçbir ayırım yapmadan kendileri dışında AK Partili, MHP'li, CHP'li, BDPli herkesi dinlemiş, kaydetmişler. Bürokratları, sanatçıları, gazetecileri tek tek dinlemiş takip etmişler. Şimdi CHP'nin genel müdürü ve MHP'nin genel başkanı, bu illegal dinlemeleri onun yanında montajları ellerine alıyor ve bunlarla seçim meydanlarında kürsülere çıkıyorlar. Kendileri de dinlenmiş. Yarın bu paralel yapı, işine gelmeyince bunların da kayıtlarını ortaya dökecek. Bu paralel yapının işi zaten hançerlemektir. Yarın CHP'yi de MHP'yi de sırtından hançerleyecekler. Şantajla istediğini aldıktan sonra, kullandıktan sonra bu CHP ve MHP'ye de ihanet edecekler, bize ettikleri gibi.
Ülkesine ihanet eden, ülkesinin gizli belgelerini, bilgilerini servis eden, herkese ihanet eder, herkesi hançerler. CHP de MHP de maalesef işin ciddiyetinin farkında değiller. CHP'nin genel başkanı kasetle genel başkan oldu. Şimdi de 'belki kasetle Başbakan olurum' diye bu çirkin tuzağa giriyor."
"Adresini bilmeyenden Başbakan olur mu?"
Başbakan Erdoğan, "CHP'nin genel müdürüne sormak lazım. Sen son yerel seçimlerde İstanbul'dan büyükşehir belediye başkan adayı olmuştun ve kaydını da İstanbul Kağıthane ilçesine götürmüştün. Sordular kendisine 'nerede oturuyorsunuz' diye? 'Kağıttepe'de oturuyorum' dedi ve ne yaptı biliyor musunuz? O seçimde oyunu da kullanamadı. Düşünebiliyor musunuz, adresini bilmeyen, oyunu kullanamayan bir kişiden bu ülkeye Başbakan olabilir mi? İnanın bunların hepsine üç-beş koyunu teslim edin kaybedip gelirler. Bunların işi değil bu. Milletim zaten bunu biliyor ve bildiği için de bunlara prim vermiyor" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanının nemalanma gayretlerinin boş olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'nin istiklalini, bağımsızlığını, özgürlüğünü, ulusal güvenliğini tehdit eden bu ihanet girişimine asla geçit vermeyiz. Hiç kimse bundan rahatsız olmasın" dedi.
''Bu dershanelerden çocuklarınızı lütfen alın''
Başbakan Erdoğan, alanda bulunanlardan birşey isteyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Çocuklarınızı bu paralel örgütün dershanelerine gönderenler, bu dershanelerden çocuklarınızı lütfen alın. Bunların okullarına gönderenler, lütfen çocuklarınızı bunların okullarından alın. Devletimizin okulları var. İşte yasa çıktı bundan böyle hafta sonlarında da eğer anne baba isterse takviye kurslarını okullarımızda vereceğiz. Bunların ücreti tamamen devlete aittir, biz ödeyeceğiz. Çünkü bunlar, milletimi çok sömürdüler sülük gibi emdiler. Ama sülük çok değerli bir hayvandır. Sülük zararlı olan kanı emer. Bunlar maalesef faydalı olan kanı emdiler. Onun için bunlar çok tehlikeli. Bu bakımdan bunların dershanelerine verip de aman ha geleceğimizi karartmayalım."
"Bunlar ablalar yetiştirmişler. O ablalar, gece seansları yapıyorlar. Yurtlarında kalan yavrularımızı ayağa kaldırıp oradan Başbakan'a beddua ettiriyorlar" diye konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçenlerde üniversite tahsili yapan sekiz kızımız yanıma geldiler. Başbakanım 'bizi kaldırıyorlar, bize gece seansı yaptırıp size beddua ettiriyorlar. Eşinizle alakalı, kızlarınızla ilgili, çocuklarınızla ilgili bize yalan yanlış şeyler anlatıyorlar. Artık dayanamadık' diyorlar ve 'sizinle görüşmek istedik' diyorlar. 'Kızım haberimiz var' dedik. Ne olacak, bunların hocası televizyonda izledik nasıl beddua ettiğini gördük. Bir hoca beddua eder mi ya? Bedduaya lanet, duaya davet... Biz zulumle emrolmadık biz gazapla emrolunmadık biz rahmetle emrolunduk rahmetle. Biz merhamet için varız, zulüm için değil. Onun için bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır inşallah. Biz yola böyle çıktık ve böyle de yürüyeceğiz. Onun için ben o harekete gönül veren saf, temiz tabandaki kardeşlerime sesleniyorum. Ah kardeşlerim artık bu oyunu bozun. Başınızı iki elinizin arasına alın düşünün. 10 yıl önce bu Türkiye neydi, şimdi bu Türkiye ne oldu?"
Artık okullarımıza rahat rahat gidiyoruz, kızlarımızı başı örtülü diye okullara sokmuyorlardı. Bu zat ne diyordu o zaman biliyor musunuz? 'Başörtüsü furuattır' diyordu. Aynı zat, daha önce de itikadi noktada, başörtüyü inkarın küfür olduğunu söyleyen zattı. Akşam başka sabah başka. Niye? 28 Şubat böyle talimat verdi ve dediler ki 'ne istiyorsanız onu yaparız.' Hatta okulları paşam size teslim ederiz dedi bu zat. Şimdi bana haber gönderiyor. 'Eğer Başbakan istiyorsa, biz okullarımızı ona teslim ederiz'. Senin okulların senin olsun. Bize kendi okullarımız yeter, devletin okulları yeter. Zaman gelecek kendi okullarına öğrenci bile bulamayacaksın. Çünkü artık güven vermiyorsun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.