Ülkede fitne çıkartacaklar
İlginin yoğun olduğu toplantıda basın açıklamasını Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman yaptı. Teşkilat olarak 81 ilde çalışmalara başladıklarını ifade eden Yalman, karşılaştıkları manzaraların kendilerini etkilediğini belirtti.
Şanlıurfa'da yapılan Dinler Bahçesi'ni eleştiren Yalman, “Peygamberler diyarı Urfamız'da bir tane Hristiyan ve Yahudi yok. Ama Dinler Bahçesi diye bir yer yapmışlar Klise, Havra ve Cami var. Bu nasıl bir zihniyet. Şimdi de, camilerin bahçesine cem evi yapılmaya başlandı. Bu fitne çıkartmaktan başka bir şey değildir. Alevi kardeşlerimizin yoğunluk olduğu yerlere cem evi yapılsın. Ama caminin bahçesine cem evi yapılmasını, Türk-Kürt, Alevi-Sunni çatışmasını tetiklemeye çalışanlar istiyor. Çünkü fitne çıkartacaklar. Aleviler cami bahçesinde semah yapacak, cami içerisinde Kur'an okunacak sonra kavga başlayacak. Onların istediği bu. Bizim hükümette bunu canı gönülden destekliyor” diye konuştu.
BIRAK ARTIK ŞU BOP'U
Suriye ve Mısır'daki karışıklıklar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yalman, bütün bu karışıklıkların temelinde Büyük Ortadoğu Projesi'nin olduğunu belirtti. Büyük Ortadoğu Projesi'nin amacının İslam ülkelerini adım adım parçalamak olduğunu dile getiren Yalman, “Adamlar kendileri söylüyor 22 İslam ülkesinin sınırları değişecek diye. Bizim Başbakan'a sesleniyorum; 'sen hala niye BOP'un Eşbaşkanlığı'nda duruyorsun.' O kadar insan katlediliyor. Buna nasıl göz yumulur” ifadelerini kullandı. Batı'nın Suriye'de işi olmadığını ifade eden Yalman, “ABD, AB, İsrail Suriye'de kan akmasından son derece memnun. Bizim Başbakan ise onları Suriye'ye müdaheleye çağırıyor. Yav bir İslam coğrafyasında onların ne işi var. İslam ülkeleri toplanarak bu sorunu masada çözsene. Haçlıları Suriye'ye çağırarak iyice kan akıtmak mı istiyorsun” dedi.
HRİSTİYAN VE YAHUDİ'YE RAZI OLACAK İSLAM ANLAYIŞI OLMAZ
Hristiyan ve Yahudi'ye razı olacak bir İslam anlayışının benimsendiğini belirten Yalman, böyle birşeyin mümkün olmayacağını, Milli Görüş'ün buna izin vermeyeceğini dile getirdi.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE BİZ HAKLI ÇIKTIK
Çözüm sürecinde oluşan sorunlar hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Yalman, “Bizim çözüm sürecinde hassasiyetimiz ve endişelerimizin olduğunu söylemiştik. Hassasiyetimiz kanın durması ve harcanan paralar. Endişemiz ise çözüm sürecine batının el atması ve İmralının kontrolünde olması idi. Ne oldu? Biz yine haklı çıktık. Ortada ne çekilme varmış, ne de silah bırakma. Şartların İmralı, Kandil ve ABD tarafından belirlendiği ortaya çıktı. Bakalım hükümet ne diyecek” diye konuştu. Hükümetin dış politikada iradesini ABD ve İsrail'e çevirdiğini, iç politikanın ise AB'nin istediği gibi şekillendiğine dikkat çeken Yalman, bağımsız politikaların sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
AHLAK VE MANEVİYATIN ÇÖKÜŞÜNE DUR DENİLSİN!
Ahlak ve maneviyatın çöküşüne dur denilmesi gerektiğini belirten Yalman, şunları kaydetti: “Ahlak ve maneviyat çökmüş durumda. Hassasiyetlerimiz desen bitti. Bu gidiş nereye? Hükümetten ve meclisteki partilerden bir aklı selim insan bu gidişe dur demiyor. Biz yeni bir dünya derken, yaşanabilir Türkiye derken, zulmün olmadığı, haksızlıkların olmadığı, ahlak ve maneviyatın olduğu bir dünyayı haykırdık. Bunu da haykırmaya devam edeceğiz.” Yalman, hükümetin, Mısır'da yeniden demokratik seçime gidilmesi gerektiği ifadesini kullanmaması gerektiğini, bunun teslimiyet olduğunu sözlerine ekledi.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ merhaba
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.