Yalman: Kavganın kazananı olmaz
Yalman, Türkiye'de milletimize ve insanımıza zarar veren bir süreç yaşandığına dikkat çekerek, bu süreçte meydana gelen olayların 'zamanlaması ve çok boyutlu' olarak yürütülmesinin manidar olduğunu kaydetti. "11 yıllık iktidarı döneminde nasıl bir devlet yapısı ve kadrosu oluşturduğunu bilemeyen AKP iktidarı mı, yoksa devlet içinde 'derin yapılanma' iddiası mı?" diyen Yalman, ama neticede ne olursa olsun Türkiye'nin kaosa sürüklendiğini belirtti. Herkesin hakkını ve haddini bilmesi gerektiğini belirten Yalman, "Adalet; Haklıya hakkını vermek, hakkı çiğnetmemek, hakkı çiğneyeni cezalandırmaktır" dedi. Türkiye'nin dünya kamuoyunda itibar ve güven kaybettiğini kaydeden Yalman, gündeme yolsuzluk olaylarının girmesinin Türkiye'yi küçük düşürdüğünü bildirdi.
SAADET PARTİSİ'NİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Yalman, Milli Görüş camiası ve Saadet Partisi olarak, gündemdeki tartışma ile ilgili görüşlerini şu şekilde sıraladı.
-Herkes, ellerinde dosyaların olduğunu iddia ediyor. Kimin elinde dosya varsa, bunu, “şantaj ve tehdit” aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeli ve biran önce hukuka teslim etmelidir. “Şantaj” hiçte ahlaki değildir.
- Bakan çocuklarının “rüşvet ve yolsuzluk” iddialarına adlarının karışması “çok üzüntü” vericidir. Ancak “kim olursa olsun” Tüyü bitmedik yetimin hakkına el atanlardan hesabı sorulmalıdır. Değişik engellemelerle yolsuzlukların üzeri örtülmemelidir. Aksine bu konunun aydınlığa çıkması için destek olunmalı, fırsat ve imkân tanınmalıdır. Dosyaları ortaya çıkarmamakta ayrı bir suçtur.
-Başlatılmış olan yargı sürecine müdahale doğru değildir. Nasıl ve ne sebeple olursa olsun yargı sürecine müdahale zihinlerde şüphe ve sorulara sebep olur. Eğer bir müdahale zarureti varsa, bu da millete mutlaka izah edilmelidir.
-Ortaya atılan iddialar ve operasyonlar eğer, herhangi bir sebebe dayalı olarak “intikam ve öç alma” duygusu ile yapılmış ise bunu da doğru bulmak mümkün değildir.
- Devlet içinde gelecek hesabına dayalı olarak “paralel bir yapılanma” iddiası ciddi bir konudur. Böyle bir durum varsa hükümet elindeki bilgi ve belgeleri derhal milletle paylaşmalı ve hukuk çerçevesinde gereken ne ise, “acilen” yapılmalıdır.
- Operasyonlarda “dış güçler ve dış bağlantılı müdahale” iddiası da çok önemlidir. Müdahale kimlerden ise hükümet bu konuda kamuoyunu aydınlatmalı ve gereği de yapılmalıdır.
KAYIPLARIN TELAFİSİ ZOROUR
Sonuç olarak, her ihtilafta ve memleket meselelerinde tek ölçülerinin “Hakk’ın, haklının ve doğrunun” yanında olmak olduğunu belirten Yalman, "40 yıllık siyasi hayatımızda, iktidarda bulunduğumuz hiçbir bir alanda yolsuzlukla ve hatta başarısızlıkla suçlanamayan tek siyasi hareketiz. Menfaate, çıkar ilişkilerine, makam ve mevki hırsına dayalı birlikteliklerin” sonu her zaman anlaşmazlık ve çatışmalarla neticelenmiştir. Zararı da herkese olur. Bugün bunu da ibretle yaşıyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin gündemine oturan bu süreçteki kavganın kazananın olmayacağını ifade eden Yalman şunları kaydetti: "Meseleler konuşarak ve teenni ile halledilmelidir. Hiç kimsenin; 'İktidar, makam, itibar ve menfaat' kavgaları yüzünden, Türkiye’yi madden ve manen çökertmeye hakkı yoktur. Maddi kayıplar ölçülebilir ama manevi kayıpları ölçme imkânı yoktur. Etik ve ahlâki değerlerin kaybının telafisi zordur. Hiç kimsenin 'menfaat temini, iktidar hırsı' beklentisi ile, 'sadece ben yönetirim' aşkı sebebi ile Türkiye’yi itibarsızlaştırmaya da hakkı yoktur."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.