4. Münafık
Münafık, imandaki ulvi hakikatleri sezdiği halde yine de küfür bataklığı içinde bocalayıp durmaktadır. Nitekim “Onlar mü’minlerle kafirler arasında bocalayıp dururlar: Ne onlara bağlanırlar, ne de bunlara.” (Nisa, 4/143) ayet-i kerimesi münafığın bu durumunu ifade etmektedir.
Bu kişiler aslında Hıristiyanlık, Yahudilik yahut başka bir inanç sistemine inanıyor, hatta hiçbir şeye inanmıyor olabilirler. Ancak, çoğu kez Müslümanlar içinde ihtilafın genişlemesinde ve kötü adetlerin yaygınlaşmasında gönüllü olarak rol oynadıkları için zararları çok daha büyük olmuştur.
İlahi ölçü birimi olan “Tevhid”: İnsanlar için, Allah’ın ölçü mekanizmasıdır. İşte kim, bu ölçü mekanizmasını yani ölçü birimini elde edemezse; Müslümanlığını koruyamayarak, ya münafık olur, ya müşrik olur veya kâfir olabilir. Hak ölçüde: İnsanın bakış açısı “La ilahe illallah” olmalıdır.
Rasulullah (s.a.v) Efendimiz: "Kim la ilahe illallah derse kesin cennete gidecektir." buyurmaktadır. Yalnız bunu sadece söylemekle değil, gereğini yerine getidiği zamandır. Bunun gereği nedir? Allahtan başka ilahları reddediyorum ve Ondan başkasına kulluk yapmayacağım ve onun emirlerini tutup yasaklarından kaçarak hayatın bir bütününde bilinçli olarak yaşamanın sonucunda bu müşdeye nail our. Allah'ım hakkı hak batılıda batıl bilip bundan kaçınanlardan eyle. Amin. (Allah'a emanet olun.)
Bu konuya ışık tutacak yazımız daha önce (İnsanlığın Huzurlu Olması İçin Ne Lazım Gelir?) başlık altında çıkmıştı o yazı tekrar gözden geçirilirse bu verilen mesaj daha iyi anlaşılacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.