Bahar alerjileri astıma dönüşebiliyor

Bahar alerjileri astıma dönüşebiliyor
İçinde bulunduğumuz bahar dönemi, alerjik hastalıklar gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Ağaç, yabani ot ve tahıllar aracılığıyla çevreye yayılan polenler sebebiyle anne adayları, çocuklar ve bebekler alerjik hastalıklarla karşılaşabiliyor.

Bilhassa astım hastaları ve alerjik bünyeye sahip anne adaylarının alerjik hastalıklara karşı bazı önlemler alması gerekiyor. Central Hospital’dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mübeccel Akman, alerjik hastalıklara karşı uyarılarda bulunuyor.

Bahar alerjisi neden oluşur?

İlkbahar aylarının gelmesiyle alerjik hastalıklar, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30 - 40’ını etkisi altına almaya başlıyor. Bahar alerjisinin temel nedenlerinden olan polenler; çayır, tahıl, ağaç ve yabani otlardan havaya saçılarak rüzgar yoluyla bizleri etkiliyor. Gün içerisinde polen düzeyi en yoğun olan zaman sabah saatleridir. Şubat ayında gün yüzüne çıkmaya başlayan polenler, ekim ayına kadar yayılmaya devam ediyor. Kuru ve güneşli havalarda polen seviyesi yükseliyor. Alerjik hastalıklarda da artış görülmeye başlanıyor. Özellikle bahar aylarında alerjiden kaynaklı oluşabilecek astım hastalığına ve üst solunum yolu hastalıklarına karşı bebeklerin ve çocukların korunması oldukça önem taşıyor.

Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte çocuklarda alerjik hastalıklar daha sık görülmeye başlar. Bahar alerjisi alerjik nezle, astım ve göz alerjisine sebep olabilir. Bahar alerjilerinden en önemlileri ise mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım ve polen alerjisi gibi hastalıklardır.

Astımların yüzde 90’ı alerjik kökenlidir

Çocukluk çağında görülen astım, yüzde 90 oranında alerjik kökenli oluyor. Ev içindeki alerji yapıcı maddelerin bronşlarda hassasiyet yaratması; sıcak - soğuk hava değişimi, egzersiz, solunum yolu enfeksiyonları, kimyasal kokular, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi uyarıcılar ile temas, astımın ortaya çıkışını tetikliyor. Bunların yanı sıra alerjik olunan maddeye aşırı maruz kalmak da öksürük, hırıltı, nefes darlığı belirtilerine yol açabiliyor. Üst solunum yolu alerjisi tedavi edilmediğinde alerjik astım hastalığı riski belirgin olarak artıyor.

Alerji, genetik olarak bebeğe geçer

Anne ya da babada özellikle solunum yolları ile ilgili alerjik bir hastalık varsa, bebekte alerjik durum ortaya çıkma olasılığı yüzde 40 civarındadır. Ebeveynlerin ikisinde de alerjik bir durum var ise bu olasılık yaklaşık yüzde 70’tir.

Alerji yapan maddeden uzak durmak önemli

Alerjik astım tedavisinde diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi dikkat edilmesi gereken en önemli nokta alerjik olunan maddeden uzak durmaktır. Çevreye uygun önlemler alınarak bunun önüne geçilebilir. Bu şekilde hastalık belirtilerinin ve bronşlardaki duyarlılığın azaltılması mümkündür. Bu önlemlerin yeterli olmadığı durumda ise, ilaç tedavisinin uygun olabileceği hastalarda bronşları tedavi edecek sprey şeklinde ilaçlar kullanılabilir. Bu spreyler, alerjiden kaynaklı bronş hassasiyetini azaltır ve atakları önler. Astım ilerlerse bronş gevşetici spreyler de tercih edilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu ilaçlar hastalığı temelli yok etmez. Çoğu çocukta spreyler kullanıldığı sürece etkili olur. Kesildiğinde ise yeniden belirtiler ortaya çıkabilir. Alerjik astımda hastalığı kökten tedavi edecek ve doğal seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi alerji aşısı tedavisidir.

Semptomları nedeniyle başka hastalıklarla karıştırılabilir mi?

Bahar alerjileri gösterdiği semptomlar sebebiyle viral enfeksiyonlar, astım, sinüzit, reflü, tiroid bezi iltihabı oluşumu ve psikolojik problemlerle karıştırılabilir.

Hijyen, enfeksiyonlardan korunmak için basit ve etkili yöntemlerden Ebeveynler çocuklarını bahar alerjilerinden koruyabilmek için birtakım yollar izleyebilir. Alerjik hastalıklar genellikle ani hava değişimlerinde ortaya çıktığından, çocuklar bu dönemlerde mevsim şartlarına uygun giydirilmeye dikkat edilmelidir. Çocuklar terleme sorunundan korunmalı, terlediklerinde ise kıyafetleri değiştirilmelidir. Hijyen, enfeksiyonlardan korunmak için basit ve etkili yöntemlerden biridir. Çocuğun ellerini sıkça yıkamak onu enfeksiyonlara karşı koruyacaktır. Ebeveynlerin de çocuklarına yalnızca el ve yüzlerini yıkadıktan sonra temas etmeleri gerekir. İyi ve dengeli beslenmek de bağışıklık sisteminin güçlenmesi için önemlidir. Yoğurt, kefir, probiyotik içeren besinler bağırsak florasını desteklerken, taze meyve ve sebzeler de bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kapalı mekanlar ve alışveriş merkezlerinden uzak durup güneşli havalarda yarım saat yapılacak yürüyüşler de hem çocuklar hem yetişkinler için oldukça faydalıdır.

Anne adayları dikkat

Hamilelikte yaşanabilecek alerji problemlerini çözebilmek için öncelikle anne adayının alerjik reaksiyonlarının neye karşı olduğu bulunmalıdır. Anne, toza karşı oluşan durumlardan uzak durmalıdır. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde park ve bahçe gibi ağaçlık alanlarda bulunmamaya özen göstermelidir. Dışarıdan geldiğinde ise kıyafetlerini çıkaralı ve mutlaka duş almalıdır.

Alerji durumu daha ciddi tablolara neden olabilir

Alerjilerde gözlerde yaşanan kaşıntı ve burunda tıkanma oluşumu hırıltıya neden olur. Ayrıca nadiren şiddetli alerjik reaksiyon, dilde şişme, solunum yollarında ödem, nefes almamaya giden ve acil müdahale gerektiren durumlarla karşılaşılabilir.

thumbnail_mubeccel-akman.jpg

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.