Barış Manço modern bir Evliya Çelebi’dir
Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde Eğitimci Yazar Birgül Yangın Aslanoğlu, Vefatının 25. Yılında Çağdaş Türk Ozanı Barış Manço’yu anlattı. İl Hak Kütüphanesi Salonunda yapılan programda müzisyen Gürsel Yangın MançO’dan eserler icra ederken yazar Aslanoğlu, Barış Manço’nun ozanlığın yanında modern bir evliya Çelebi olduğunu söyledi. Programın açılış konuşmasını yapan Ocak Başkanı Dr. Mustafa Güçlü müziğe dair bir değerlendirme yaparak, “Bütün müzikler sanat eseridir ama biz müziğimizin bir grubuna Türk sanat Müziği demişiz. Oysa o kategoriye koyduklarımıza Saray Müziği dememiz daha doğru olurdu. Osmanlı Her alanda gerilemesine rağmen şiir ve müzikte hep zirvede kaldı, o seviyeyi halâ yakalayamadık” dedi.
Barış Manço’ya dair kısa bilgiler de veren Güçlü, “Vaktiyle Karaman’dan Selanik’e göçen aile Türkiye’ye döndükten sonra, Soyadı Kanunu çıkınca (Karamanço) soyadını almak istemiş ama o günkü uygulama nedeniyle alamayınca (Kara) ekini silerek (Manço) soyadını almıştır” diye konuştu. Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Birgül hanımın, kendisinin son öğrencilerinden olduğunu ifade ederek, “Tez hocalığını ve nikâh şahitliğini de yaptığım Birgül Hanım, Barış Manço ile ilgili çalışmalara o zamanlar başlamıştı. Her öğrenci bizim haremimiz, bazıları da hayr’ül haremimizdir. Bugün hayr’ül harem olan bir öğrencimizi dinlemeye geldik” dedi.
Türkiye’nin marka yüzü olan Barış Manço’nun yediden yetmiş yediye herkesin çok sevdiği bir sanatçı olduğuna işaret ederek sözlerine başlayan Yazar Birgül Yangın Aslanoğlu, “Manço eserleri itibarıyla Âşık Edebiyatı içinde yerini çağdaş bir ozan olarak almıştır. Türkü formatındaki şarkılarında, halk edebiyatının ve halk kültürünün özelliklerini yansıtmıştır. Eserlerinde folklor unsurlarının dışında sembollere de çok yer vermiştir. Eserleri değerlendirildiğinde öngörülerinin ne kadar önemli olduğu görülmektedir” dedi.
Barış Manço’nun modern bir Evliya Çelebi, aynı zamanda ozan-baksı geleneğimizi devam ettiren çağdaş bir Türk ozanı olduğunu, kıyafetleriyle, ilginç takılarıyla, uzun saçlarıyla bildiğimiz âşıklardan çok farklı bir tarz ortaya koyduğunu anlayan Aslanoğlu, “Elinde kopuz ve saz yerine gitar olması onu farklı kılan özelliklerinden sadece biridir. Geniş bir kitleye, türkülerimizi ve türkü formatında şarkılarını sevdirip, bizim dilimizi, sözümüzü, ezgimizi benimsetmiş bir sanatçıdır” diye konuştu.
“Barış der ki...” diye başlayan dörtlüklerinde bazen Karacaoğlan, bazen Dadaloğlu oluveren Manço’nun sevgiyi, dünyanın faniliğini, ilahi aşkı anlatırken de Yunus Emre ve Mevlânâ gibi öğütler verdiğini anlatan Aslanoğlu sözlerini, “Âşıklar, bizim duygularımızı, sazlarını kâğıt, mızraplarını kalem kabul ederek söylemişlerdir. Bu nedenle Barış Manço’yu âşıklardan ayrı tutamayız” diyerek sürdürdü.
Barış Manço’nun dünya görüşü ve geleceğe yönelik hedefleri olduğunu da anlatan Aslanoğlu, “Çoğumuz onun Cumhurbaşkanı olmak istediğini biliriz. Hatta siyasete adım atar atmaz, geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle geri çekildiğini de biliriz. Onu sıradan bir sanatçıdan farklı kılan; çok basit gibi görünen şarkılarında, esasında ne çok mesajlar vermesiydi. Felsefesini incelediğimizde Barış Manço’nun (filozof) yönünü de görürüz” dedi.
Barış Manço’nun televizyoncu ve gezgin yönünün de örnekleriyle anlatan Aslanoğlu, “Doğru zamanda, doğru yerde duran, toplumun kılcal damarlarına ulaşan bir ana damarı yakalamış, ender sanatçılardan biriydi. Türk dünyasının ortak seslerinden, ortak değerlerinden biri olmayı başaran Barış Manço, kelimenin asıl manasında bir avangarde; ama kendi kültürünün avangardı idi. Aslında yaptığı bir çeşit milliyetçilikti fakat anlayışını hiçbir zaman bir tarifin içine sıkıştırmak ve kendini herhangi bir ideolojik kampta kullandırmak istemedi. Daha kuşatıcı bir tavır benimsemiş, adını koymadan yerli olmayı ve toplumun bütün kesimlerine hitap etmeyi başarmıştı” diyerek sözlerini sürdürdü.
Türk devletleri başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesini gezerek, dönemin şartlarına göre bazen çocuklar, bazen de yalılar için televizyon programları yapan Barış Manço’nun el ve mimikleriyle güçlü iletişimler kurduğunu, albüm isimleri ve takılarıyla da önemli mesajlar verdiğini örneklendiren Aslanoğlu, “Tez çalışmalarım sırasında kendisi ve ailesiyle, çalışma arkadaşlarıyla tanışma fırsatım oldu. Aniden vefat ettiğinde hepimiz çok üzüldük. 25.yıldönümünde rahmetle anıyorum” diyerek sözlerini bitirdi. Program sonunda aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Yazar Birgül Yangın Aslanoğlu ve müzisyen kardeşi Gürsel Yangın’a teşekkür ederek; Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ve Ocak Başkan yardımcısı Mustafa Sinan Ümit ile birlikte günün hatırası olarak kitap hediye etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.