Bedelli Askerlik
Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen ve son olarak başbakan Ahmet Davutoğlu’nun müjdesini verdiği bedelli askerliğin kökenleri Osmanlı dönemine kadar dayanıyor. Uygulamanın asıl çıkış noktası devletin maddi ihtiyaçlarına katkı ve bireylerin işlerini kaybetmemeleri olarak belirleniyor.
( Türkiye'de bugün açıklanan karar ile birlikte 6 kez bedelli askerlik yasası çıktı. 1927, 1987, 1992, 1999 ve 2011 yıllarında... Son uygulamayı ise Başbakan Davutoğlu 'müjdeledi'. Yakın tarihe baktığımız zaman 1999 yılında gerçekleşen Gölcük depreminin ardından 'devlete maddi destek' amacıyla hızlı bir uygulama çıkarıldı. 2011 bedellisine katılım oldukça yoğun oldu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz 2011 bedelli askerlik uygulamasıyla tam 2 milyar 130 milyon TL toplandığını açıkladı. Toplanan paranın şehit yakınları, gaziler, engelli vatandaşlar ve muhtaç er/erbaş aileleri için kullanıldığı bildirildi. 2015 bedellisinden yaklaşık 700 bin kişinin yararlanması bekleniyor. Katılımla birlikte 12.6 milyar TL toplanması tahmin ediliyor. Son bedellinin aktarılacağı kaynak ise 'savunma sanayi fonu' olarak belirlendi…) İnternetten alıntı
Beraberinde birçok tartışmayı getirdiyse de, hükümetin,” Vatandaş biz yanlış yaptık, bedelli askerlikten vaz geçtik” deme ihtimali olmadığı için memleketimize hayırlı olsun demekten başka bir çaremiz yok.
Kabul edenler, kabul etmeyenler. Kabul Edilmiştir.
Şimdi bedelli askerlik bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bedelli askerliğin yanlış uygulama olduğunu savunanlar, bedelli askerliğin faydalı olduğunu savunanlar …
Şu anda yaşı yirminin üzerinde olan çoğu Türkiye Cumhuriyeti erkeği askerliğini yapmıştır. Bedelli askerliğe o açıdan bakalım bir. Askerde kısa dönem askerler vardır. Bir çoğu hem yaşını almış, hemde görevini almış üniversite mezunu kişiler. Askere geliyorlar. Zaten ilk bir ay acemi diye devlete yük olmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Yemin töreninden sonra asker oluyorlar. Ondan sonra ki süreçte ne yapıyorlar. Ondan sonraki süreçte arazi mangası. Orduya yük olmaktan başka bir şey değil. Altı ay gibi bir kısa zamanda askerlik yapması orduya hiçbir şey katmıyor. Şimdi bu durumda ki bir vatandaş acaba askerde olmanın yerine dışarıda olsa ne gibi bir fayda sağlardı. Hem ekonomi olarak, hemde iş gücü olarak devlete büyük katkısı olurdu. Bedelli askerliğin bir bedeli olmalı. Maddi durumu iyi olan ve 27 yaşını dolduran mı bedelli askerlik yapmalı, yoksa askerde olmaktan ziyade dışarıda çalışan iş gücü olan, ekonomiye katkı sağlayan mı bedelli askerlik yapmalı. Şimdi vatandaşın tepkisi ondandır. Çünkü 27 yaşını dolduran, askerlik yapmayan çoğu kişi daha olmazsa bankadan kredi çekip askere gitmeyecek. Buna zemin hazırlamış durumda ve buna tepki gösterenlere hak veriyorum ve bende onlarla birlikte tepki gösteriyorum. Bedelli askerlikte koşul olmalı. Bedeli askerlik gerçekten ülkeye fayda sağlayacak şekilde tasarlanmalı. Yoksa askerliğini yapmamış, yapmak isteyenlere fırsat niteliğinde olmamalı. Bedelliden alınan para ise, askerlik yapanlara eşit bir şekilde verilmeli. İşte o zaman bedelli Osmanlıdaki bedelli gibi olur. Yoksa vatandaşın askerliğe bakış açısı bir anda değişir. Sosyal medyada olduğu gibi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.