Bulgar Tarihçiden Acı Ders
Bulgar tarihçi Doç. Dr. Rositza Gradeva filmdeki birçok sahnenin Osmanlı dönemindeki saray hayatını yansıtmadığını söyledi. Osmanlı sarayındaki kadınların filmde gösterildiği gibi dekolte kıyafetler giymediğini belirten Gradeva "16. ve hatta 19. yüzyılda bile Osmanlı kadınları böyle giyinmezdi. Haremdeki kadında dekolte elbise yoktu" şeklinde konuştu.
"Muhteşem Yüzyıl" dizisini Bulgarca dublajlı olarak göstermeye başlayan TV7 kanalı, Sofya stüdyosunda üniversite öğrencileri ve tarih uzmanlarının katılımıyla dizinin hikayesi, tarihsel gerçekliği, kostümler ve oyuncuların başarısı üzerine canlı tartışma programı yayınladı. Programa Sofya'dan tarih doçenti Rositza Gradeva ve arkeolog Prof. Nikolay Ovçarov, İstanbul'dan da tarihçi Talha Uğurluel ve gazeteci-yazar Tuna Kiremitçi katıldı.
Bunlar Osmanlı kadınının kıyafetleri değil
Gradeva, filmdeki birçok sahnenin Osmanlı dönemindeki saray yaşamını yansıtmadığı görüşünü dile getirerek, "Kıyafetler oldukça farklı görünüyor. Bunlar Osmanlı kıyafetleri değil. 16. ve hatta 19. yüzyılda bile Osmanlı kadınları böyle giyinmezdi. Haremdeki kadın dekolteli elbiseli olamazdı. Sultan masa başında oturup yazı yazmazdı, özel levhalara yazı yazardı. Ayrıca sofra başında yemek yenmezdi" dedi. Gradeva, Harem'in Osmanlı sarayında son derece otorite sahibi bir kurum olduğunu kaydederek, "Kadınlar haremde yönetici olurken Muhteşem Süleyman yaşamının ikinci yarısında eşinin tamamen kuklası olmuş" değerlendirmesini yaptı. Arkeolog Ovçarov, saraydaki kadınların rolü konusunda Gradeva'nın görüşüne katılmayarak, "Kadınlar saraydaki devlet işlerini etkileyemezdi. Bu konu tamamen fantezi sayılır" dedi.
Kadınlar saraydaki devlet işlerini etkileyemezdi
Canlı yayındaki tartışmaya İstanbul'dan katılan tarihçi Talha Uğurluel ise, "Dizide herkes Kanuni Sultan Süleyman'ı görmek istiyor. Dizideki ve tarihteki 'Kanuni' birbiri ile örtüşmediği için ortaya büyük tezatlar çıkıyor" dedi. Uğurluel, "Dizi dizidir ve kurgu ile ortaya konmuş olan bir hadisedir. Bundan dolayı ve bir tarih filmi olmadığı için bence ne Türkiye'de ne de o coğrafyalardaki insanların tedirgin olmasına gerek yok" dedi. Gazeteci-yazar Tuna Kiremitçi de, dizilerin ticari ürünler olduklarını ve yapım nedenlerinin öncelikli olarak tarih konusunda bilgi vermek değil, ticari başarı kazanmak olduğunu vurguladı. Kiremitçi, dizinin kurgusundaki aşk hikayesini takip eden seyircilerin Osmanlı tarihini pek de fazla düşünmediği görüşünü dile getirdi. Kiremitçi, "Dizinin dünyasındaki entrikalar, Dallas'tan bu yana her diziyi başarıya taşıyan şeylerdir" yorumunda bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.