Bunlar kimin ecdadı?

Bunlar kimin ecdadı?
Ecdad başka, tercih başka.

Günah ve sevaplarıyla ecdat bellidir.

Seçme lüksünüz olmadığı gibi reddi miras hakkınız da yoktur.

Siz ne kadar "onlar bizim ecdadımız değil" deseniz de, tarih inkar ettiklerinizi ecdadınız olarak anmaya devam eder.

Gerçekler vadisinde zayıf bir çığlık bile değildir tarih dışı temennileriniz.

Hakikatte ferdi tercih ve yakınmalar, asırlara ismini sayıklatan, nesillerin hafızasına kök salmış şöhretleri sarsamaz.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ınki bu tür bir yakınma:

"Biz padişahlar üzerinden ecdadımız diye gidersek çocuklarımıza çok mahcup da olabiliriz, Sultan Süleyman iktidar hırsıyla oğlunu boğdurdu. Ecdat olarak padişahları değil, Yunus'u, Hacı Bektaş'ı anlatalım."

Doğrusu sayın bakanın bu ifadesi de beni mahcup etti.

Yunus ve Hacıbektaş'ı ceddimiz olarak analım ama tüm dünyanın hakikati Osmanlı sultanlarını inkar etmek neden?

Cumhuriyet ve tek parti yıllarca reddetti nereye vardılar?

İyi ve kötü yönleriyle ecdadın gerçeklerini anlatmak en doğrusudur.

Sizin ecdad diye anmaktan mahcup olduğunuz Kanuni için modern Batı, "Muhteşem Süleyman" sergileri düzenliyor.

Cihanşümul tasvipler karşısına şahsi ve şüpheli tercihlerle çıkarsanız siz mahcup olursunuz.

Kanuni'nin oğlu Şehzade Mustafa'yı Hürrem'in de etkileriyle idam ettirmesi,

Hırvat Rüstem ve Kanuni'nin ayağını yıkadığı suyu içecek kadar dalkavuk Makbul İbrahim gibi niteliksiz paşaları sadrazam yapması,

Babası Yavuz'un ferasetli sadrazamı Piri Mehmet Paşa'yı "padişahlıkta istiklal lezzetini tadamadım"gibi garip bir gerekçeyle azletmesi,

Piri Reis'i 80 yaşında idam ettirmesi, vahim hatalar sayılsa da, Kanuni'nin büyük ve muzaffer bir cihan sultanı olmasını engellemiyor.

Bir dönem şahit olunan nizam-ı alem için kardeş öldürme sadece Osmanlı'ya has değildi.

Avrupa'da bile pek çok prens ve prensesin huzurla yaşayabilmeleri için 18. asrı beklemeleri gerekti.
Rusya'da 19. asır beklendi.

Bugünün demokratik hassasiyetiyle asırlar öncesinin imparatorluk yapılarına bakıp hüküm vermek haksızlıktır.

Fransa'yı ziyaret eden bir Rus elçisi, dönüşünde yayınladığı notlarında 14. Louis'nin vahşi bir hayvan gibi koktuğundan bahseder.

Neylersiniz majesteleri yıkanmayı sevmezmiş.

Ama bugün aydınlara halen ilham olan Voltaire, insanlığın en mütekamil nizamı olarak 14. Louis Fransa'sını görüyordu.

Fransızlar Voltaire'i ve 14. Louis'i kesip atmıyorlar, inkar cihetine de gitmiyorlar.

Benzer şekilde bir Rus'un Deli Petro'yu 2. Katerina'yı hem övdüğü hem de zaaf ve yanlışlıklarını saydığı görülebilir ama inkar etmez.

Batı, monarklarını sevmeyebilir, aristokratik medeniyete karşı olabilir ama onu inkar etmez.

Osmanlı, Cumhuriyet Türkiye'sine ciddi bir miras ve halen kullandığı önemli bir prestij bıraktı.

Parlamentarizm, basın ve siyasal partiler gibi politik kurumları, üniversite, yönetim sistemi ve mali sistemleri cumhuriyete öğreten ve miras bırakan Osmanlı'dır sayın bakan. 

Cumhuriyeti kurup bugünkü demokrasiye işaret fişeği çakanlar da Osmanlı Erkan-ı Harbiyesi.

Ceddinin hatasız günahsız melekler olduğunu iddia eden kim var bu dünyada?

Osmanlı kültürünü reddederek, spesifik bir medeniyet üretemezsiniz. 
Zira hâlâ o kültürün üzerinde oturuyorsunuz.

Önemli olan geçmişe ve ecdada tek yönlü değil, eksi ve artıları ihata edebilecek bir nazarla bakabilmektir.

Osmanlı'yı inkar ederek ne 1923'teki cumhuriyete ne de bugünkü demokrasiye anlam kazandırabilirsiniz.

Gültekin Avcı*Bugün

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.