Çocuğa yeter ki sussun diye bilgisayar, tablet vermeyin
Psikolog Derya İnekci, çocuklarda yoğun olarak tablet kullanımının iletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebileceğini vurgulayarak, "Yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye verilen bilgisayar çocuğun gelişimini etkiliyor. Böylelikle kendilerini yetmeyen ve öz güveni olmayan çocuklar olarak karşımıza çıkabiliyorlar" dedi.
Gelişen teknoloji ile birlikte artan tablet, bilgisayar ve telefon kullanımı çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilerken, en büyük zararı ebeveynler veriyor. Son yıllarda gelişen ve herkesin evine giren teknoloji, büyük kolaylık sağlamasının yanı sıra zararını da beraberinde getiriyor. Medova Hastanesinden Psikolog Derya İnekci, çocukların internette karşılaştıkları zararlı içeriklerin travmatik sonuçlara yol açabileceğini ve çocuklara en büyük zararı anne ve babanın verdiğini söyledi. Beynin hareketli ve renkli içeriklere ilgi gösterdiğini ifade eden Psikolog Derya İnekci, "Depamin adı verilen ve tatmin olmayı sağlayan hormon daha fazla sağlanıyor. Bu yüzden tablette çok fazla zaman geçiren çocuk bu hormon salgılandığı sürece çok mutlu oluyor. Tablet kullanımı bu süreçten sonra bağımlılığa dönüşebiliyor" dedi.
"Uygun olmayan içerek travmatik sonuçlara neden olabilir"
Oyun ve video içeriklerine ebeveynlerin çok dikkat etmesi gerektiğini anlatan Psikolog Derya İnekci, çocuğun gelişiminin uygun olmadığı bir içerikle karşılaşırsa travmatik bir süreç ortaya çıkabileceğini kaydetti. Ortaokulda en fazla 2 saat kaliteli içerik tüketilmesi gerektiğini söyleyen İnekci, "Ergenliğin başlamasına yakın dönemlerde, ortaokul çağında çocukların karışık meselelere kafa yorduğu, kendini hem fiziksel hem de duygusal anlamda keşfettikleri bir dönem. Arkadaşlarından ve çevrelerinden kendilerini keşfetmeye başlayabilirler. Bu dönemde çocukları zararlı içeriklerden korumak için teknolojide geçirdikleri süreyi 2 saate sınırlandırmak mümkündür" ifadelerini kullandı.
"İletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebilir"
Çocuklarda yoğun olarak tablet kullanımının iletişim dikkat ve algı problemlerine sebebiyet verebileceğini vurgulayan İnekci, "Yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye verilen bilgisayar çocuğun gelişimini etkiliyor. Böylelikle kendilerini yetmeyen ve öz güveni olmayan çocuklar olarak karşımıza çıkabiliyorlar. Duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Çocuk gerçek hayattan sıyrılıp kendine tablet üzerinden yeni bir dünya kuruyor ve kendini o dünyaya ait hissetmeye başladıkça çocuk o dünya içerisinde kendini daha çok mutlu hissediyor" şeklinde konuştu.
"Ebeveyne düşen ilk görev önce kendi kullanımını sınırlandırmak olacaktır"
En büyük sorunlardan birinin elinden telefonu düşürmeyen ebeveynin çocuğa kısıtlama getirmesi olduğunun altını çizen İnekci şöyle konuştu:
"Ebeveynin sürekli olarak bilgisayar, tablet, telefon gibi cihazlarla uğraşması durumunda çocuktan bunun aksini beklemesi, çocuktan cihazı sakınmaya çalışması en büyük sıkıntılardan birisi. Eğer ebeveyn sürekli olarak bilgisayar, tablet, telefon gibi cihazlar kullanıyorsa çocuktan bunun aksini beklememek gerekir. Orada ebeveyne düşen ilk görev önce kendi kullanımını sınırlandırmak olacaktır. Ardından çocuğun bilgisayar kullanımını kontrol etmek olmalıdır. Bununla birlikte ebeveyn kendi isteğine göre çocuğun sınırlarını esnetip daraltmaması da önemli. Zaman zaman çok zor durumda kalabiliyorlar ama oyalanmaları için sınırsız cihaz kullanımına izin verebiliyorlar. Sınırın bazı noktalarda esnediğini gören çocuk başka zamanlarda da bu sınırı esnetmeye çalışacaktır. Bizim önerimiz çocuklara hayatın her alanında "hayır" kavramının içeriğini belirtmeli, yoksa çok farklı süreçte de karşılaşabiliriz."
"Önemli olan, çocuğa tablet oynaması için sınırı vermek gerekiyor"
Çocukların bir süre sonra tableti arkadaş gibi göreceğini ifade eden İnekci, ilk kullanımdan itibaren çocuklara sınır koyulması gerektiğini dile getirdi. Tableti ortadan kaldıran anne baba işe gittiğinde veya işleriyle uğraşırken gizlice oyun oynayan pek çok çocuk görüldüğünü aktaran İnekci, "Önemli olan çocuğa tablet oynaması için sınırı vermek gerekiyor. Örneğin ilkokul çağındaki bir çocuğa günlük bir buçuk saati aşmayacak şekilde tablet izni çocuklara verilebilir" diye konuştu.
Bazı anne babalar çocuğa sınır koyarken davranışları ön plana çıkarttığını ve fazlaca konuşmayı çözüm gördüklerini aktaran İnekci, "Bu pek iyi bir yöntem değil aslında. Çocukların birçoğu yapılan uzun açıklamaların bir kısmını dinlemezler. Çünkü dikkat süreleri sınırlıdır. Tablete sınırı koyarken anne baba her defasında çocuğa uzun uzun tabletin zararlarını neden kullanması gerektiğini açıklıyorsa bir süre sonra dinlememeye başlayacak. Burada bunun yapılmaması gerekiyor. Çocuk tablet kullanmaya başlamadan önce uzun süreli kullanımının ne gibi bir sorunlara yol açabileceğini anne babaların çocuklara açıklaması gerekiyor. Ardından tabletle oynamak için ne kadar süresi olduğu, tableti kullanırken neler yapması gerektiği gibi sınırı koymalılar. Örneğin 20 dakikalık oyun süresini 10 dakika aşan çocuk ertesi günkü 20 dakikalık oyun hakkından 10 dakika kaybeder gibi. Bu süreç zarfından sonra çocuğa kesinlikle bağırmak çağırmak, kızmak, hakaret etmek iyi bir yöntem değildir" şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.