Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “Abdurrahim Karakoç, duygu ve düşüncelerini, sevincini, kederini yiğitçe dile getiren bir gönül adamıydı”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, Abdurrahim Karakoç'un Türk insanının gönlünde müstesna bir yere sahip olduğunu belirterek, "O, büyük Türk milletinin inancını, duygu ve düşüncelerini, sevincini, kederini, hakkını, hukukunu, derdini, ihtiyacını, çilesini, vatan, millet, bayrak, devletinin varlığı davasını eğip bükmeden kalemince yiğitçe dile getiren, gaye insanı ve gönül adamıydı" dedi.
Şair, gazeteci ve yazar Abdurrahim Karakoç, vefatının 9. Yıldönümünde Yerli Düşünce Derneği Genel Merkezinde anıldı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu burada yaptığı konuşmasında, Karakoç'un "Dava Felsefem" adlı şiirine atıfta bulunarak, "Şiirine, "Dava Felsefem" adını vererek adeta kendini ve dava arkadaşlarını tanımlamış olan ve başta şahsım olmak kaydıyla Yerli Düşünce Derneği mensubu her birimiz ile de birlikteliği ve yaşanmış mesaisi olan milletimizin büyük değeri, davamızın yiğit kalemi, ağabeyimiz, büyüğümüz merhum Abdurrahim Karakoç'un ahirete irtihalinin seneidevriyesi vesilesiyle birlikteyiz. Merhum büyüğümüzü rahmetle, şükranla ve saygıyla anıyoruz" diye konuştu.
Yerli Düşünce Onursal Başkanı Topçu, Abdurrahim Karakoç ile geçmişte birlikte dava arkadaşlığı yaptığını hatırlatarak, "Kahramanmaraş Ekinözü 1932 doğumlu olan merhum Karakoç, 7 Haziran 2012'de Ankara'da hakkın rahmetine kavuştu. Yerli, millî ve inanmış duru bir Müslüman diye tanımlayabileceğimiz merhum Karakoç, "Ükücü Hareket'te yer almış, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Başkan'ın kurduğu ve malumunuz benim de kurucularından biri olduğum partinin 99 kurucusu arasında yer almış, bir sürede divan üyesi olarak benim de Ankara il başkanı olduğum dönemde genel başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı" ifadelerine yer verdi.
Abdurrahim Karakoç'un yaratılış gayesine uygun yaşadığını belirten Topçu, şunları kaydetti:
"Türk insanının gönlünde müstesna bir yere sahip olan merhum Abdurrahim Karakoç, büyük Türk milletinin inancını, duygu ve düşüncelerini, sevincini, kederini, hakkını, hukukunu, derdini, ihtiyacını, çilesini, vatan, millet, bayrak, devletinin varlığı davasını eğip bükmeden kalemince yiğitçe dile getiren, savunan, yerliliğini ve bilgeliğini milletine, vatanına, devletine dahası yaradılış gayesine adamış bir söz ustası, aynı zamanda bir mefkure, gaye insanı ve gönül adamıydı. Yazıları, şiirleri, sohbetleri, yaşantısı, hâl ve tavrı ve dahi düşünceleri şahitlik ederiz ki, Allah'ın rızası içindi. Ne mutlu bizlere ki, böyle bir şahsiyetle beraber olmuş, mesai paylaşıp onun sohbetlerinde bulunmuş, onun ülküdaşı, gönüldaşı ve fikri akrabası olmuşuz. Kısaca her insana nasip olmayacak bir imtiyaz bizlere nasip olmuş ne kadar gururlansak ve övünç duysak azdır."
Gazeteci, şair ve yazar Abdurrahim Karakoç'u tanıyan herkesin, hayatın yaradılış gayesinin emrine amade etmiş ve yaratılış gayesine uygun yaşadığına şahit olduğunu belirterek, "Merhum Abdurrahim Karakoç; sade, kısa ve öz konuşan ve yazan, uzun ve boş sözlerden nefret eden, temiz kalpli, açık sözlü ve açık yürekli, cesur, güvenilir ve kendinden önce başkalarını düşünen aynı zamanda büyük Türk milletinin vicdanı ve öfkesi olarak tarihteki yerini alarak "Kim Rabbine kavuşmak istiyorsa; salih amel işlesin ve Rabbine ibadet ederken de hiç kimseyi ortak koşmasın." ayeti mucibince muamele görecektir inşallah" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.