Fetih ruhunu elde etmeliyiz
Yayınlanma:
Barış ve fetih konusunda bir alt yapının olması gerektiğini vurgulayan Yazar Ramazan Kayan, fetih ruhu elde edilmeden barışın gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Ribat Eğitim Vakfı ‘Toplumsal Barış ve Fetih’ konulu konferans düzenledi. Konferans Alâeddin Keykubat Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansı Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan verdi. Programın açılışında konuşan Ribat Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Musat Seyithan, “Allah (cc) dünya barışını sağlanma görevini biz Müslümanlara vermiştir. Müslüman insan kendisi ve çevresiyle barışık kişidir. Bu barış ortamı da devlete yansıyacaktır. Özellikle şu günlerde toplum olarak barışık bir ortama ihtiyacımız bulunuyor. Müslümanlar olarak bu barışı koparmayıp aksine daha da güçlendirmeliyiz” diye konuştu. İzzetlerin en büyüğünün İslam’ı dert edinmekle olacağını belirten Ramazan Kayan, Müslümanların bu lütuf için çalışmaları gerektiğini söyledi. Barış ve fetih konusunda bir alt yapının olması gerektiğini de vurgulayan Araştırmacı-Yazar Kayan, “Bu alt yapı öğrenilmeden, gerçekleştirilmeden barış ve fetih konusu sadece burada konuşulmakla kalır. Fetih ruhu olmadan barış olmayacaktır. Bu ruhu hissetmeliyiz. Fetih ruhunu ve liyakatini öğrenmek için bazı ayetlerin hiç unutulmaması gerekir. Hac Suresi 74. Ayet’te, ‘onlar hakkıyla Allah’ı (cc) tahkik edemediler’ deniliyor. Burada insanlar Allah’a (cc) inanmışlar ama hakkıyla bu inancı yapamamışlar. Biz Müslüman isek her anımızda Allah’la (cc) beraber olmalıyız. Aliimran Suresi 102. Ayet’te de, Allah’tan hakkıyla korkmak gerektiği belirtiliyor. Bu her Müslüman’da olması gereken bir durumdur. Yani burada takva sahibi olmak gerekir. Takva sahibi olmak, Allah’ın (cc) ol dediği yerde olmak dur dediği yerde durmaktır. Son ayette ise Allah (cc) uğrunda hakkıyla cihat edilmelidir deniyor. Önce tevhit sahibi olacağız sonra takva sahibi olacağız ve şimdi de hakkıyla cihat edeceğiz” dedi.
‘CENNETİN YOLU DÜNYADAN GEÇER’
Fetih, barış ve kulluktan neyin hedeflendiği önceden belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Ramazan Kayan, “Müslümanlar fetih, barış ve kullukta tek şey hedefler, o da Allah’ın (cc) Cennetine girmek. Cennete girmenin yolu dünyadan geçer. Dünyada yaptığımız işler bizim Cennete girmemizi sağlayacak veya engelleyecek. Bundan dolayı yatırımımız, niyetimiz ve çalışmalarımız bu yolda olmalıdır. Barışçı kimlik ve fetih ruhumuzu başlatıp nasıl inşa edeceğiz bunlar da belirlenip bir an önce yola çıkılması gerekir. Her daim Allah’a (cc) bağlı kalmalıyız. Allah’la (cc) beraber değilsek hiçleşiriz. Onu sürekli takrir etmeliyiz. Biz Allah’ın (cc) davasını ne kadar önemser ve çalışırsak, O da bizi o derecede önemseyecektir. Unutulan, kaybeden veya hiçleşenlerden olmamalıyız. Bu konuda dürüst olalım ve kendimizi sorgulayalım. Ne kadar Allah’la (cc) beraberiz. Fetih, başlangıç ve açılım demektir. Bu yüzden biz de vakit geç olmadan başlangıcımızı yapalım. Yapılacak ilk iş Allah (cc) ile bağlantımızı sağlamlaştırmak olmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘CİNAYETLE CİHAT AYNI ŞEY DEĞİLDİR’
Barışçı kimlik ve fetihçi ruh elde edildikten sonra Allah’ın (cc) davası yolunda cihat edilmesi gerektiğini de dile getiren Ramazan Kayan, sözlerini şöyle tamamladı: “Günümüzde cihadı cinayetle bir tutmaya çalışıyorlar. Bir de cihadın sadece silahla yapılacağını söylüyorlar. Bunlar doğru değildir. Mavi Marmara Gemisi bir cihattı. Orada ölen insanlar da bana göre şehittir. Ben de gemideydim ve kesinlikle gemide delici ve kesici bir edevat yoktu. 19 yaşında Şehit olan Furkan Doğan’ı hepiniz bilirsiniz. O güzel genç gemideyken günlüğüne şu notları yazmış ‘şahadete son dakikalar’ diye. Şehit olacağını biliyor ve yola çıkıyor. Gemi basıldı ve 9 Müslüman insan şehit edildi. Biz kaybetmedik kazanandık. Geçenlerde Kanada’dan bir ateist kadın Furkan Doğan’ın mezarını ziyaret ederek Müslüman oldu. İşte cihat budur. Kazanmak budur. Gençlerimiz imandan uzak yetişiyor diye düşündüğümüz bu zamanlarda böyle gençlerimizin olması bize gurur veriyor.”
Programın ardından Ribat Eğitim Vakfı tarafından davetlilere ballı süt ikram edildi.
‘CENNETİN YOLU DÜNYADAN GEÇER’
Fetih, barış ve kulluktan neyin hedeflendiği önceden belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Ramazan Kayan, “Müslümanlar fetih, barış ve kullukta tek şey hedefler, o da Allah’ın (cc) Cennetine girmek. Cennete girmenin yolu dünyadan geçer. Dünyada yaptığımız işler bizim Cennete girmemizi sağlayacak veya engelleyecek. Bundan dolayı yatırımımız, niyetimiz ve çalışmalarımız bu yolda olmalıdır. Barışçı kimlik ve fetih ruhumuzu başlatıp nasıl inşa edeceğiz bunlar da belirlenip bir an önce yola çıkılması gerekir. Her daim Allah’a (cc) bağlı kalmalıyız. Allah’la (cc) beraber değilsek hiçleşiriz. Onu sürekli takrir etmeliyiz. Biz Allah’ın (cc) davasını ne kadar önemser ve çalışırsak, O da bizi o derecede önemseyecektir. Unutulan, kaybeden veya hiçleşenlerden olmamalıyız. Bu konuda dürüst olalım ve kendimizi sorgulayalım. Ne kadar Allah’la (cc) beraberiz. Fetih, başlangıç ve açılım demektir. Bu yüzden biz de vakit geç olmadan başlangıcımızı yapalım. Yapılacak ilk iş Allah (cc) ile bağlantımızı sağlamlaştırmak olmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘CİNAYETLE CİHAT AYNI ŞEY DEĞİLDİR’
Barışçı kimlik ve fetihçi ruh elde edildikten sonra Allah’ın (cc) davası yolunda cihat edilmesi gerektiğini de dile getiren Ramazan Kayan, sözlerini şöyle tamamladı: “Günümüzde cihadı cinayetle bir tutmaya çalışıyorlar. Bir de cihadın sadece silahla yapılacağını söylüyorlar. Bunlar doğru değildir. Mavi Marmara Gemisi bir cihattı. Orada ölen insanlar da bana göre şehittir. Ben de gemideydim ve kesinlikle gemide delici ve kesici bir edevat yoktu. 19 yaşında Şehit olan Furkan Doğan’ı hepiniz bilirsiniz. O güzel genç gemideyken günlüğüne şu notları yazmış ‘şahadete son dakikalar’ diye. Şehit olacağını biliyor ve yola çıkıyor. Gemi basıldı ve 9 Müslüman insan şehit edildi. Biz kaybetmedik kazanandık. Geçenlerde Kanada’dan bir ateist kadın Furkan Doğan’ın mezarını ziyaret ederek Müslüman oldu. İşte cihat budur. Kazanmak budur. Gençlerimiz imandan uzak yetişiyor diye düşündüğümüz bu zamanlarda böyle gençlerimizin olması bize gurur veriyor.”
Programın ardından Ribat Eğitim Vakfı tarafından davetlilere ballı süt ikram edildi.
Kültür Ve Sanat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.