Hayata ebruli bakıyor!
Özellikle ebru sanatı hayatının bir parçası olan 41 yaşındaki Denizkuşları, suyun üzerine yaptığı resimler sayesinde MS hastalığının ataklarını seyreltmeyi başararak kullandığı bir çok ağır ilaçtan da kurtuldu.
Sağlıklı bir hayat yaşarken 9 yıl önce ağır bir MS atağı geçiren Hatice Hanım, kendi deyimiyle "iki fili yıkacak dozda kortizon" yüklemesinin yapıldığı tedaviye alındı. Yaklaşık bir yıl yatağa bağımlı tedavi oldu. Bu süreçte, gözünün birini kaybetti.
Başına gelen bu rahatsızlıktan sonra psikolojisi bozulan ve uzun süre kendine gelemeyen Hatice hanım, kendisini boşlukta hissettiği bir zamanda doktoruyla konuşarak hep arzu ettiği ebru, hat ve tezhip sanatıyla uğraşmak istediğini söyledi.
Doktorunun olumlu görüş bildirmesi üzerine gittiği bir ebru hocası kendisine "tek gözle bu sanatı yapamazsın" demesine rağmen azminden bir şey kaybetmeyen Denizkuşları, Konya'nın ve Türkiye'nin önemli ebru, hat ve tezhip ustalarından 4 yıl eğitim aldı.
EBRUYA YAKLAŞTIKÇA YAKLAŞTIKÇA STRESTEN UZAKLAŞTI
Tedavisinin yanı sıra özellikle ebruya yoğunlaştıkça yaşadığı stresten uzaklaşan Denizkuşları, MS ataklarını seyreltmeyi başardığı gibi parkinson hastalarının kullandığı ağır kas ilaçları başta olmak üzere vitamin hapları ve diğer bazı ilaçları kullanmayı zamanla bıraktı.
Başından geçen zorlu süreci AA muhabirine anlatan Hatice Denizkuşları, normal hayatına devam ederken bulanık görme ve renklerin karışması nedeniyle gittiği göz doktorundan MS atağı geçirdiğini öğrendiğini söyledi.
BİR GÖZÜNÜ MS ATAĞINDA KAYBETTİ
Denizkuşları, "Hastaneye yattım. İki fili yıkacak dozda bana kortizon yüklendi. Bu ağır tedaviyi kaldırmam çok zor oldu. Bir yıl yatağa bağlı tedavi gördüm. Yürüyemiyordum. Gözüm görmüyordu. Psikoloji çok rahatsızlıklar geçirdim. Geçirdiğim MS atağı nedeniyle bir gözümü kaybettim. İnsanın bir uzvunu kaybetmesi, bir gözünün görmemesi çok zor bir şeydi. Kendimi çok boşlukta hissetmiştim" dedi.
Hayatta azimli ve hırslı bir insan olduğunu anlatan Denizkuşları, kaderin bir cilvesi olarak başına gelen bu olay nedeniyle hayata küsmediğini, kısa bir sürede kendini toparlayarak hep tutkunu olduğu ebru, hat ve tezhip sanatına yöneldiğini dile getirdi.
İlk başlarda zorlandığını aktaran Denizkuşları, "Hocalarım hat, tezhip ve ebru sanatını tek gözle icra edemeyeceğimi söylediler. Ben ısrarla devam ettim. 4 yıllık bir çalışma sonunda başardım. Benim için en büyük ayrıcalık ebru sanatıdır" diye konuştu.
EBRU TUTKUSUNU KURSİYERLERE AŞILIYOR
Suya resim yapmaktan çok hoşlandığı için ebru sanatında daha çok yoğunlaştığını vurgulayan Denizkuşları, Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) kapsamında Selçuklu Kurs Merkezi'nde ebru eğitimi verdiğini ve bu sanata meraklı yeni hanımlara aşılamaya çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ebru sanatıyla tanıştıktan sonra aklım hep yapacağım işlerde takılı kalıyor. Suyun üstünde renklerin ahengi, dansını görüp yaşayınca kendimi daha iyi hissediyorum. Yorgun da olsam günü sağlıklı olarak tamamlıyorum. Evde olsaydım akşama kadar yatardım. Başımı yastıktan kaldıramayacak derecede güçsüz hissederdim kendimi. Uzvunu kaybettiğinde insan kendini çok kötü hissediyor. Ama Allah'tan geldiğini düşünerek teselli bulmaya çalıştım. İnsana daha bir hırs geliyor. Yapamayacağın şeyleri yapabileceğin hissini doğuruyor bu hırs. KOMEK'te ebru eğitimi veriyorum. Hem bana terapi oluyor. Bir şeyler öğreniyorum. Hem öğrencilerim bir şeyler öğreniyor. Onlara terapi oluyor. Çok güzel bir terapi içinde geçiyor günlerimiz. Bu imkanları sağlayan belediye başkanımıza teşekkür ediyorum."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.