Helikopteri düşmeseydi, BBP'yi kapatacaklardı

Helikopteri düşmeseydi, BBP'yi kapatacaklardı
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybettiği helikopterin düşmesinden bir ay kadar önce Büyük Birlik Partisi (BBP)'ni kapatma davası açılmasının gündeme geldiği ortaya çıktı

25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden havalanan TC-HEK işaretli helikopter düştü, BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşı hayatını kaybetti. Bu olaydan bir ay kadar önce BBP Genel Başkanı Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, 28 Şubat sürecinin ürünü olan Kur'an kurslarında 12 yaş sınırının kaldırılması yönünde TBMM'ne kanun teklifi verdi. Bu kanun teklifinin gerekçesinde Yazıcıoğlu, şöyle diyordu: "22.06.1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki kanunun Ek 3'üncü maddesinin (Ek: 22.07.1999-4415/1 md.) 1'inci fıkrasında değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklik ile hafızlık öğretimi ve Kur'an mealini öğrenmek için ilköğretimi bitirme, Kur'an ve dini bilgiler öğretimi ilköğretimin beşinci sınıfını yani en az 12 yaşını bitirme şartına bağlanmıştır. Böylece olmayan yasak, ek maddenin yürürlüğe girmesi ile kanunlaştırılmıştır. Bu tür yasaklama dünyada sadece Türkiye'de mevcuttur. Oysaki her şahıs, inanç özgürlüğüne ve itikadına uygun olarak da eğitim hürriyetine sahiptir."

BBP Genel Başkanı Mahsin Yazıcıoğlu, söz konusu kanun teklifi Meclis'e verildikten 15 gün sonra 5 Mart 2009 tarihinde, danışmanına, Ankara Çubuk'taki bir programda, bu kanun teklifinin bazı zinde güçleri rahatsız ettiğini, Büyük Birlik Partisi'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nı harekete geçirdiğini söyledi.

"DERİN YAPILAR KANUN TEKLİFİNDEN RAHATSIZ OLDU"

Konuyla ilgili Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, "Yazıcıoğlu'nun şehadet süreci olmasaydı belki de partiye kapatma davası açılacaktı." ifadelerini kullandı. Kaptan Kartal, şöyle devam etti: "28 Şubat süreci siyasilerin çoğunun dilini yuttuğu bir dönemdi. Muhsin Yazıcıoğlu'nun çıkışı millete nefes, cuntaya da sert bir ihtar olmuştu. O dönemde demokrasiye balans ayarı vermeye çalışanlara karşı, Yazıcıoğlu, 'Ancak, milletime ve onun değerlerine hizmet ederim, milli iradenin üzerinde hiçbir güç ve kudret tanımıyorum' diyordu. Rahmetli Genel Başkanımız hayatının her döneminde darbecilere, milli irade düşmanlarına karşı sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söylüyordu. Dolayısıyla derin yapılanmaların içinde olanlar, milletimizi manevi coğrafyamızdan koparmak ve milletimizin mana iklimini bozmak isteyenlere karşı müsaade etmek istemeyen Yazıcıoğlu'nun hazırlamış olduğu bu kanun teklifinden rahatsız olmuş ve harekete geçmiş olabilir. Öyle anlıyoruz ki, şehadet süreci olmasaydı BBP'ye kapatılma davası açılacak, siyasi idam sehpasına çıkarılıp belki de infaz edilecekti. Allah'a şükürler olsun ki Muhsin Yazıcıoğlu'nun bıraktığı siyasi mirası devralan yol arkadaşları onun siyasi ayak izlerine basarak yoluna devam ediyor. Çünkü Muhsin Yazıcıoğlu'nun dediği gibi bu dava milletin davasıdır."

633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da değişiklik öngören Kanun Hükmünde Kararname geçtiğimiz yıl eylül ayında yürürlüğe girdi, Kur'an kurslarına katılımdaki yaş sınırı kaldırıldı.

28 Şubat sürecinde, 22 Temmuz 1999 tarihinde yapılan değişiklik ile Kur'an kurslarına 12 yaş sınırı getirilmişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.