İlk uzay seyahati Avrupa Birliği sürecini hızlandırabilir

İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Sökmen Alaca astronomuz Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkması ile ülkemizin yeni bir vizyon kazandığını ve uzayda yapılacak deneylerin bundan sonraki uzay çalışmalarımızda önemli veriler sağlayacağının altını çizdi. Bununla beraber Avrupa Birliği’ne de önemli bir mesaj verdiğimize dikkat çeken Alaca Türkiye’nin uzay yolcuğunun daha yeni başladığını söyledi. Prof. Dr. İnci Sökmen Alaca; “Türkiye’nin Türk Uzay Ajansı’nın kurulduktan sonraki ilk hedefi insanlı uzay seyahati ve bilim misyonuydu. Alper Gezeravcı ilk uzay seyahati gerçekleştiren astronomuz oldu ve 13 bilim misyonu ile beraber gitti. Tabi bu Avrupa misyonu olarak tanıtıldı. Avrupa misyonu tanıtılırken Türkiye’nin aslında uzaydaki başarısıyla Avrupa Birliği’ne çok güçlü bir mesaj verdik“ dedi.

“Daha Sonraki Süreçte İlk Türk Uzay Aracımızla İle Gideceğiz”

Uzayda yapılacak 13 deney hakkında bilgiler veren Prof. Dr. İnci Sökmen Alaca yapılan seyahatin aynı zamanda gözlem ve deneyim amacı olduğunun altını çizdi. Alaca; “Yerli ve milli bir astronotumuz gitti. Kendisi zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir pilotu. İlk etapta bir gözlem amacı var. Çünkü daha sonraki süreçte ilk “Türk Uzay Aracını” götürecek ilk aday olacak muhtemelen. Yapacağı 13 tane bilim misyonu, birçok üniversiteden ve TÜBİTAK’tan; genetik olsun, iletkenler olsun, uzayda gerçekleştireceği önemli bilimsel çalışmalar.  Aslında görülüyor ki, orada mesela bazı iletkenler denenecek. Bu açıdan önemli çünkü yakın zamanda AYAP (Ay Araştırma Programı) Projesi gerçekleşecek. 2026’da sert iniş dediğimiz bir yörünge testi yapacağız. Ondan sonra 2028 yılında aya bir robot indireceğiz. Orada yüzeyde araştırmalar yapacak. Aslında bunların hepsinin bir bakıma ön test aşaması ve Alper Gezeravcı’nın omuzlarının üzerinde devam edecek gibi gözüküyor. “ şeklinde konuştu.

“Ay’da Birtakım Projeler Var”

Konuşmasının devamında ayda ve marsta yapılan çalışmalara değinen Prof. Dr. İnci Sökmen Alaca ayın bir köy olarak kullanılabileceğini ve güneş enerjisinden yararlanabilmek için çeşitli projelerin hazırlandığını ifade etti. Türkiye’nin uzay çalışmalarını bu yönüyle önemli bulduğunu vurgulayan Alaca, alglerden oksijen üretimi deneyinin geleceğimize yön verebileceğini işaret etti.

Sağlık, medikal ve enerji alanında ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Almanya ve Japonya’nın önemli çalışmalar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Alaca; “Şu an dünyada sürdürülebilirlik konusunda kaynaklar kıt. Sürdürülebilirliğin uzaydan sağlamaya çalışılıyor. Özellikle aydaki sulara bakılıyor. Aynı şekilde aydaki madenlere bakılıyor. Güneşten kesintisiz enerji olarak faydalanmaya çalışılıyor. Ay bir köy olarak kullanılacak. Orada birtakım projeler var. Mesela uzay fabrikası, uzay tarları, uzay enerji merkezi gibi ayın üzerinde birtakım merkezlerin kurulması planlanıyor. Ya da özel yetiştirilebilir bitkiler. Mars’ta karbondioksitten oksijen üretebildiler. Bunun deneyi yapıldı. Demek ki ileride Mars’ta bir yaşam alanı kurulduğunda karbondioksitten sürekli oksijen üretilerek yaşam alanı sağlanabileceğini söylüyor.” dedi.

Konuşmasının son bölümünde uzayda yoğun bir radyasyonun olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. İnci Sökmen Alaca, insan geninin uzayda yaşamına hazır olması ve radyasyondan etkilenmemesi için çeşitli çalışmaların yapıldığını ifade etti. Yakın gelecekte marsta ve ayda yaşamın olabileceğini belirten Alaca, uzay konusunda ülkemizde yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu vurguladı.