“İmparator Katıtaş, Konya ve Konyaspor’un hamisi vali idi”

“İmparator Katıtaş, Konya ve Konyaspor’un hamisi vali idi”
Aydınlar Ocağı’nda Konya Hatıraları’nı anlatan İlker Küçüktunç: “Kemal Katıtaş, Konya’nın ve Konyaspor’un hamisi bir vali idi. Konyalı bürokratlar ve milletvekillerinin halledemediği pek çok sorunu İmparator olarak kendisi çö

 

Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbeti’nde “Konya Hatıraları”nı anlatan Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Sekreteri İlker Küçüktunç,  eski rektör Prof. Dr. Halil Cin, müzisyen ve udî Cinuçen Tanrıkorur ile Konya eski valilerinden (İmparator) lakaplı Kemal Katıtaş ile ilgili hatıralarını dile getirdi.

Sille Kültür Evi’nde seçkin bir dinleyiciye hitabeden İlker Küçüktunç, “İmparator Vali Kemal Katıtaş, Konya’nın ve Konyaspor’un hamisi bir valiydi” dedi. Konya’ya atandığı ilk dönemde Vali Katıtaş’ın, Konya eşrafını toplayarak şehrin olumsuz ve en çok şikayet edilen sorunlarını yazarak kendisine iletilmesini istediğini ve bu mesele ile problemlerin en başında Neco Gazinosu’nun geldiğini, sırasıyla nüfus, tapu ve trafiğin sıralandığını hatırlatan Küçüktunç, tebdil-i kıyafet gezen Kemal Katıtaş ile ilgili şunları söyledi: “Kemal Katıtaş, sorunu çözmek için Emniyet Müdür Yardımcısı Atilla Germiyanoğlu ile tebdil-i kıyafet (başında kasket, çeket ve altında Adana şalvarı, elinde tesbih) Neco Gazinosuna gider. Garsondan bir bardak rakı ister ve masayı donatmalarını ister. Fikret Poçan’da oradadır. Fakat valiyi tanıyamaz. Valinin her iki tarafına da iki kadın getirirler. Bir müddet sonra Vali Katıtaş, Adanalı pamuk tüccarı rolünü oynar ve garsonlardan hesabı ister. Hesap çok tuzlu gelince itiraz eder. Bu çok fazla, ben bu işleri bilirim. Yeni gazinoya gelmedim. Bir daha gözden geçirin der. Kabul etmezler ve ödemesi gerektiği konusunda ısrar ederler. Ödemeyeceğini bu gazinonun müdürü kimse onu çağırın der. Berberlikten (p.......)liğe terfi eden bir adam gelir ve Vali Katıtaş’a, hesaba yaptığı itiraz karşısında şu tehdidi savurur: Biz burada hesabı ödemeyenleri kadın elbisesi giydirir, Akyokuş’a kaldırırız.”

Öyle mi diyen Vali Katıtaş, Adanalı pamuk tüccarı rolünü terk ederek “Ben Konya Valisiyim” der. Adamlar neye uğradıklarını şaşırırlar. Vali onların yüzlerine tükürür ve Atilla, bu (p.......) herifleri al ve bu gazinoyla ilgili gerekli işlemleri hemen başlat. Burasını süresiz kapatıyorum” diyerek Neco Gazinosu süresiz kapanır. Bu adamlar gazinoyu açmak için Konyaspor’a, o zamanın büyük parasıyla 25 milyon lira yardım teklifinde bulunurlar. Vali Katıtaş, bunu duyar duymaz onları çağırtır ve yüzlerine tekrar tükürdükten sonra “Buranın yeri sürülecek” diyerek onları makamından kovar. Hakikaten ondan sonra Neco Gazinosu’nun yerinde yeller eser. Bir daha da açılmaz.

 

KONYA’NIN VE KONYASPOR’UN HAMİSİ VALİ

Vali Katıtaş, Konya’nın sorunlarını çözmek için nüfus müdürlüğü, tapu dairesi ve trafikteki rüşvet olaylarına tebdil-i kıyafetle gezmek ve olaylara bizzat şahit olduktan sonra müdahale ederek yerinde çözümler bulurdu.

Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğünde tamamen değişikliğe giderek duruma bizzat kendisi el attı.

Afyon’da oynanan ve berabere biten maçtan sonra olaylar çıkar. 30’un üzerinde  Konyaspor taraftarı tutuklanır. Vali Katıtaş, Afyon Valisi’ni arayarak duruma, öğrendikten sonra müdahale eder ve valiye; onları derhal serbest bırak ve ne kadar zarar varsa faturayı bana gönder, der. Gelen faturayı Mustafa Bülbül’e verir. Taraftarlar ise gece Konya’daki evlerine dönerler.

Konyaspor’un sahası, sezonun son maçından sonra çıkan olaylardan dolayı süresiz kapatılır. Vali Katıtaş, milletvekillerinin dahi çözemediği ve yapamadığı bir şeyi yapar ve sahanın kapatılma kararının çok ağır bulduğunu belirterek hükümet ve yargı nezdinde itirazlarda bulunur, büyük çaba sarfederek sahanın kapatılma kararını bozdurur.

Konyaspor’a maddi destek sağlamak için belediyenin Kömür Tevzii’nden kömür alanlardan ton başına makbuz kesilmesini emreder. Bir müteahhit 20 ton kömür almak için kömür tevziine gelir.  Konyaspor’a yardım maksadıyla makbuz kesildiğini görünce bunu ödemeyeceğini belirterek itiraz eder. Paralarını ödemeyeceğini belirten müteahhit şikayet mercii olarak Vali’nin yanına çıkar. Ton başına kesilen 20 makbuzun çok olduğunu ve parayı ödemeyeceğini Vali Katıtaş’a iletir. Vali Katıtaş da sen git, ben hallederim der. Müteahhit kömür tevzi müdürlüğüne tekrar geldiğinde şu sözlerle karşılaşır: Vali telefonla bizi aradı. Senin kömür makbuzlarını 20 tondan 30 tona çıkardı.

İşte “İmparator” olarak bilinen Vali Katıtaş, böyle bir insandı. İmparator Katıtaş, Konya’nın ve Konyaspor’un hamisi bir vali idi. Konyalı bürokratlar ve milletvekilleri, yapmadıkları bazı şeyleri Vali Katıtaş’ın yaptığını ve çözdüğünü gördükçe kendisine; “Bu hizmetlerinden dolayı size şehrin altın anahtarını vereceğiz” demeye başladılar.  O, bunlara hiç aldırış etmeden bu şehre hizmete, sorunları halletmeye devam ederdi. Ben ne zaman yanına gittiysem, kapısının hiç bir vakit kapalı olduğunu görmedim. Valilik kapısı vatandaşa her zaman açıktı.

Konyalı bürokratlar ile birlikte fazla kaçırdığı ve sonradan dokunan bir öğle yemeğinden sonra vazife başında iken ikindiye doğru geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.”

Gazeteci-yazar Mustafa Balkan da, vali konağının o dönemde, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphenesi’nin karşısındaki (bugünkü Meram Kaymakamlığı ve Nüfus Müdürlüğünün bulunduğu) bina olduğunu hatırlatarak Vali Katıtaş’ın eşi tarafından o konakta Ramazan-ı Şerif ile Cuma günleri hatmi şerifler ve mukabeleler okunduğunu, o mahallenin kadınlarının valilik konağına o mukabeleleri dinlemek için gittiklerini söyledi.

 

ÜNİVERSİTEDE İLK MATBAA

Selçuk Üniversitesi eski Basın Müşaviri İlker Küçüktunç, Prof. Dr. Halil Cin’in rektörlüğü döneminde Selçuk Üniversitesi Kampüsünün bina olarak büyük atılım yaptığını, sosyal ve kültürel faaliyetlere ise yetişemez duruma geldiklerinin altını çizdi.

Matbaacı ve Yeni Meram Gazetesi sahibi Mustafa Bahçıvan tarafından üniversiteye hediye edilen eski matbaa sayesinde üniversitenin ilk gazete, dergi, davet ve tanıtım broşürlerinin basıldığını da sözlerine ekledi

Küçüktunç ayrıca, üniversiteye müzik bölümünü kuran ve musiki korosunu oluşturan müzisyen ve udî üstadı Cinuçen Tanrıkorur’un sanatçı kaprislerine, rektör Halil Cin ile birlikte katlanmak zorunda kaldıklarını da ifade ederek daha başka hatıralarını da dinleyicilerle paylaştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.