Konya, Moğol istilasından Mevlana ve Hatip’le kurtuldu
Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbeti’nde “Cengiz Han ve Moğollar”ı anlatan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir, Konya’nın, Moğol istilasından Hz. Mevlana ve Hatip sayesinde kurtulduğunu söyledi.
Sille Kültür Evi’nde seçkin bir dinleyiciye hitabeden Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Moğolların “yağma giren bir millet” olarak bilindiğini ve onlara olan teveccühün Cumhuriyet’le başladığını ifade etti. Timur’un, Osmanlı ordusunun yenilgisiyle sonuçlanan 1402’deki Ankara savaşından sonra Akşehir’de kurduğu çadırında, Yıldırım Beyazid Han’a ağır hakaretlerde bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Özdemir, Erzurum, Sivas, Kayseri ve Aksaray’ı yerle bir eden Moğolların, Baycu Noyan komutasında Konya’ya yöneldiklerini belirterek Feridun Nafiz Uzluk’un Anonim Selçukname’sinde geçen şu bilgilere yer verdi: “Meram’daki Hatıp mahallesine adını veren Hatip isimli kişi, Konya’yı Moğol istilasından kurtarmak için bir hutbe irad ediyor. Konyalılar’dan kıymetli eşyaları toplayarak Baycu Noyan’ın Musalla Mezarlığı’nda kurdurduğu otağına varıyor. Bu sırada çadırda Baycu’nun yerine hanımı vardır. Bütün kıymetli eşya ve hediyeleri Baycu’nun hanımına takdim ediyor. Moğol komutanı Baycu Noyan’ın hanımı da Hatip’e, şarap içmesi için teklifte bulunuyor. Hatip, bizim için bu haramdır diyerek kabul etmiyor. Ben içebilir miyim diye sorunca da; sen kafir olduğun için “haram” olup olmaması önemli değil, diye cevap verince, bu cevaptan hoşlanan Baycu’nun karısı Hatip’e, manevi babası olmayı teklif ediyor. Bu sırada Baycu otağa geliyor. Baycu, Hatip’e önünde eğilmesini istiyor. Baycu’nun eşi, o artık manevi büyüğümüz olduğu için ona saygıyı senin göstermen gerekiyor diyerek müdahalede bulunuyor. Bunun üzerine Baycu Noyan, kıymetli eşyalar ve hediyeleri “Dış kale surlarını yıkmaları” karşılığında kabul ediyor. Hatip de, Konya halkına dış kale surlarını yıktırtıyor. Moğollar, böylece Konya’ya girmiyor.”
Prof. Özdemir, Eflaki’nin anlatımına göre de; “Mevlana Celâleddin Rumi, kafasında serpuşu ile dağa çıkarak efsanevi bir şekilde Moğol askerlerine görünür. Mevlana’yı vurmak için Moğol askerlerinin yolladığı oklar, manyetik bir alana çarpar gibi geriye dönerler. Baycu Noyan’a haber verirler. Onun attığı ok ta geriye dönünce; hurafelere karşı farklı bir bakış açıları olan Moğollar, bunu değişik şekilde yorumlayarak Konya’yı tahrip etmekten vazgeçerler” şeklinde anlatıldığını dile getirdi.
Prof. Dr. Özdemir, Cengiz’in “efsanevi” bir şahsiyet olarak bilindiğini ve “büyük bir askeri deha” olduğunun dünya tarihçileri tarafından kabul edildiğine dikkat çekerek Cengiz’in, Moğolları birleştirdikten sonra kurduğu ordusuyla Çin, Japonya, Kore ve Mavereünnehir’i istila ederek taş üstünde taş bırakmadığını ve büyük bir katliam yaptığını anlattı.
1126’da doğan Cengiz’in, 1227’de Yahudi bir tarihçiye göre Çin seferine giderken sıtmadan vefat ettiğini kaydeden Prof. Dr. Özdemir, Moğol istilalarının, dünyada İslam ile kültür ve ilim alanındaki gelişmeleri Anadolu’ya kaydırdığını sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.