Mevlana Enstitüsü Kurulacak

Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü ve Ankara Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Cin’in katılımıyla gerçekleşen konferansta

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dinçer Bedük, Mevlana’nın 21’inci kuşaktan torunu Esin Çelebi, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, S.Ü. Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Mevlana Enstitüsü Kurulacak

Selçuk Üniversitesi’nin büyük mutasavvuf, düşünür Mevlana’yı anlatan çalışmalara her zaman önem verdiğini ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dinçer Bedük, “Üniversitemiz Mevlana konusuna hiçbir zaman kayıtsız kalmamıştır. Bu amaçla Mevlana’yı daha iyi anlama ve yaşatma adına üniversite bünyesinde 2004 yılında kurduğumuz Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezimiz, bugüne kadar düzenlediği etkinliklerle gerek ulusal gerekse uluslar arası birçok çalışmaya imza atmış ve onun felsefesini anlatmaya çalışmıştır. Hedefimiz bu merkezimizi uluslar arası bir hale getirmektir. Bunun için Türkiye ve Dünya’da bir ilk olacak Mevlana Enstitüsü’nü kurma çalışmalarına başladık. En kısa zamanda sonuçlandıracağız.” dedi.

“Selçuk üniversiteli olmakla gurur duyuyorum”

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Halil Cin başkanlığındaki panele geçildi.

 Mevlana’nın Konya’ya gelişini bir vefa günü olarak anma geleneğini başlatan Selçuk Üniversitesi’nin bir zamanlar mensubu olmaktan büyük gurur duyduğunu belirten üniversite eski rektörlerinden ve Ankara Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Cin, “İnançlı, azimli, çalışkan bir üniversitesinin değerli öğretim üyeleri ve öğrencileriyle böyle bir toplantıda bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum.” diye konuştu.

“Yaşam felsefesinin temeli sevgi”

                Büyük mutasavvuf Mevlana’nın ölümünün 800 yıl sonrasında bile tüm insanlık tarafından büyük bir saygı ile anıldığını belirten Prof. Dr. Cin, “Mevlana’nın eserlerinden de anlaşılacağı gibi O’nun temel yaşam felsefesinin temeli sevgi, güzel ahlak, çalışmak, durmadan çalışmak, göründüğün gibi olmaktır. 8 asır öncesinden tüm dünyayı saran yenilikçi önder Mevlana’nın felsefesi, bugün çağları ve kıtaları aşarak halen dalga dalga yayılmaktadır.” dedi.

Panelde “Mevlana’nın Batıdaki İlk Mütercimleri” hakkında bilgi veren Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırama ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler ise, “Mevlana’nın bıraktığı eserler, geçmişte olduğu gibi günümüzde de etkisini ve güncelliğini kaybetmemiştir. Bu da Mevlana hazretlerinin ne kadar evrensel bir kişiliğe sahip olduğunun bir göstergesidir. Tüm dünyayı etkisi altına alan Mevlana, batı dünyasında da 15’inci yüzyıldan tanınmaya başlamıştır. Bu da Türkçe ve Farsça eserlerin yanı sıra İngilizce, Almanca ve Fransızcaya çevrilen eserler sayesinde olmuştur.” dedi.

Kahn Adına Amfi

Ardından Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf  Öz, “Prof. Dr. Reynold Nicholson ve Mesnevi Metni”, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Abdullah Öztürk, “Prof. Eva de Vitray Meyerovitch’in Tesadüfle başlayan, hayranlıkla süren, hikmet ve hakikatle sonuçlanan Mevlana aşkı”, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Büyükçanga ise “Prof. Dr. Gabriel Mandel Khan’ın Kültür ve Sanatımıza katkıları” konularında katılımcılara bilgi verdi.

Son olarak da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1 numaralı amfisine Prof. Dr. Gabriel Mandel Khan adı verildi.