MÜSİAD Konya Şubesi’nde Cuma Konferansları Sürüyor
MÜSİAD Konya Şubesi, kuruluşundan bu yana mutat olarak düzenlediği Cuma Konferanslarının bin 148.’sini bu hafta gerçekleştirdi.
Türkiye Ekonomisinde Yeni Dönem, Siyasi ve Ekonomik Vaatler ve İş Dünyasının Beklentileri konusunun ele alındığı ve Siyaset Bilimci - Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın konuk olduğu konferansa çok sayıda davetli katılım sağladı.
Programa katılan işadamlarının yeni hükümetten beklentilerinin dile getirildiği ve interaktif olarak gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, “7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan ve 1 Kasım seçimlerine kadar devam eden süreçte millet olarak yaşamayı asla arzulamadığımız olaylarla karşılaştık. Siyasi belirsizlik ortamı ve terör olayları ekonomimizi olumsuz etkiledi. Bu anlamda iş dünyası olarak 1 Kasım seçim sonuçlarına göre yeniden güçlü bir hükümetin kurulacak olmasını ve yeniden istikrarın sağlanmasını çok önemsiyoruz. Şimdi önümüzde yeni bir dönem ve yeni bir vizyon var. Millet olarak hep birlikte daha çok çalışmamız ve daha fazla üretmemiz gereken bir döneme girdik. Tabi bu yeni dönemde iş dünyasının temsilcileri olarak bizim de beklentilerimiz var. 2023 hedeflerimize giden yolda sanayicilerimizin iş yaşamlarında karşılaştıkları sorunların çözüme kavuşturulması da elzem bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnteraktif olarak gerçekleştireceğimiz bu konferansımızda da hem milletimizin hem de iş aleminin beklentilerini dile getirmek istedik” dedi.
Konferansın birinci bölümünde 1 Kasım seçimleri ve ülkemizin yeni dönemine dair değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci-Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “Öncelikle 1 Kasım seçimlerini aslında ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyenler, toplumsal mühendislik yapmaya kalkışanlar ve onların ülkemiz üzerindeki işbirlikçilerine karşı milletimizin mutlak zaferi olarak değerlendirmek gerekir. Bugünden itibaren ülke olarak seçim psikolojisinden biran önce çıkarak hedeflerimiz doğrultusunda daha yoğun bir çalışmanın içine girmeliyiz. Özellikle ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda işverenlerimizin ve milletimizin yeni hükümetten beklentileri bulunmaktadır. Bu beklentilerin karşılanması hem 2023 hedeflerimizi doğrudan etkileyecek hem de ülkemizin geleceğe daha emin adımlarla ilerlemesini sağlayacaktır. Ülkemizin özellikle son on yıllık kalkınmasında büyük pay sahibi olan özel sektörün talepleri dikkatle dinlenmeli ve iş dünyasının sorunlarına çözüm üretilmelidir. Çünkü ekonomik anlamda güçlü olmayan ülkelerin bölgelerinde ve dünya siyasetinde söz sahibi olmaları beklenemez. Yeni dönemde yapılacak tüm reformların teminatı olacak ve ülkemizin geleceğe taşınmasında kilit rol oynayacak en temel konu ise yeni anayasadır. Ülkemizin hala askeri darbe sonucu oluşturulan ve toplumumuzun tüm kesimlerine hitap etmeyen bir anayasa ile yönetiliyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Yeni Türkiye vizyonuna uymayan bu anayasanın toplumsal bir uzlaşı ile değiştirilmesi kaçınılmaz bir konudur. Bu doğrultuda seçimsiz olarak geçireceğimiz önümüzdeki dört yıllık süreyi ülkemizin geleceği açısından bir milat olarak görüyor ve bu dönemin reformlarla geçirilmesi gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu
YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER DİLE GETİRİLDİ
Konferansın ikinci bölümünde ise Siyaset Bilimci-Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın moderatörlüğünde işadamlarının yeni hükümetten beklentileri dile getirildi.
Konferansa katılan işadamları ilk olarak cari açık konusu ve orta gelir tuzağının aşılması konusunda yeni hükümetten beklentilerini dile getirdi. Cari açık konusunun yeni hükümet tarafından öncelikle çözülmesi gereken bir konu olduğu ve ülke olarak teknolojiye dayalı ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesi gerektiği noktasında sinyaller veren bir gelişme olduğu vurgulandı. Sanayicinin bu konuda desteklenerek özellikle katma değeri yüksek ve teknoloji odaklı ürünler üretmeye teşvik edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca yurtdışında üretilen ve ithal kalemlerimiz arasında yer alan birçok ürünün ülkemizde kolaylıkla üretilebilecek durumda olmasına rağmen daha ucuza mal edildiği için yurtdışında üretilen ürünlerin tercih edildiği ve bu yaklaşımın da cari açığı artırdığına dikkat çekilerek, bu durumun önüne geçilmesi için de yerli üretim konusunda yeni teşviklerin uygulanması gerektiği ifade edildi. 2002 yılında ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 2.500 Dolar seviyesindeyken günümüzde bu oranın on bin dolar seviyesinde seyrettiğini söyleyen işadamları, bu oranın insanlarda rahatlığa ve atalete sebep olmaması için bu oranın yukarılara çıkarılması noktasında yeni hükümetten acilen çalışma yürütülmesi talebinde bulundu. 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan terör olaylarının, ülkede terörle etkin, kesintisiz ve kararlılıkla mücadele edilmesi gereğinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten ve sorunun terör örgütlerinin her türlü faaliyetlerinin nihayete erdirilmesiyle, terörle mücadelenin sürdürülerek çözüme kavuşturulması gerektiğini özellikle belirten iş dünyası temsilcileri, bu konunun ülkenin geleceği ve önüne güvenle bakabilmesi açısından hayati öneme sahip olduğu görüşlerine yer verdi. İşadamları ayrıca tarım sektörünün ülkemizin en dinamik sektörleri arasında yer aldığını ve bu noktada yeni hükümetin tarım sektörünün katma değer üretecek şekilde ekonomiye dahil edilmesi için yeni projelerin desteklenmesini istediler. Sanayicilerin iş yaşamlarında en fazla maliyet ayırdıkları kalemlerin başında gelen enerji konusu da konferans esnasında gündeme getirildi. Enerji konusunun da en az tarım sektörü kadar çözüme ihtiyacı olan bir nokta olduğu ve enerjide dışa bağlılığın her geçen gün arttığı vurgulanarak, yeni hükümetin bu durumun önüne geçilmesi için yeni yatırımları hayata geçirmesi ve sanayiciye kolaylıklar sağlaması istendi. Ülke olarak 2023 hedeflerine ulaşmak için tüm milletin büyük sorumlulukların düştüğünün güçlü bir şekilde dillendirildiği konferansta, ülkenin geleceği açısından son derece önemli görülen bir diğer konu da mesleki eğitim konusu olarak ön plana çıktı.
Sanayiciler, ülkemizin büyük bir genç nüfus potansiyeline sahip olduğu, bu potansiyelin doğru kullanılmasının ve genç nüfusun mesleki eğitime yönlendirilerek üretim sürecine dahil edilmesinin dünya nüfusunun giderek yaşlandığı bir dönemde hem ülkeyi hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağı hem de Türkiye’nin diğer ülkeler arasında bir adım öne çıkaracağı görüşünde birleşti. 1 Kasım seçimleri öncesi seçim meydanlarında sıkça tartışılan asgari ücret artışı konusunda da yeni hükümetten beklentilerini de dile getiren işadamları, yeni hükümetten bu artışın sanayiciye ekstra maliyet yükü getirmeden ve kayıt dışılığa sebep olmadan paylaşılarak çözüme kavuşturulmasını ve bununla birlikte sanayicinin önünde önemli bir sorun teşkil eden kıdem tazminatı konusunda da yeni bir düzenleme getirilmesini istediler.
Konferans MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek’in günün anısına Siyaset Bilimci - Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı’ya hediye takdimi ile son buldu.
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.