Müzik Tıp'tan önce gelir

Yeni albümü 'Biz Aşkımıza Bakalım'ı Milliyet Cadde'ye verdiği röportajla anlatan Ferhat Göçer; doktorluğu çok sevdiğini ama müziği kesinlikle Tıp'a tercih edeceğini söyledi.

Yeni albümünüz çıktı
İki, iki buçuk yıllık bir çalışmanın sonunda, altı aylık bir stüdyo çalışması ile dördüncü albüm piyasaya çıktı. Sezen Aksu, Nazan Öncel gibi ünlü isimlerin yanı sıra yeni isimlerde var. Biraz daha sakin, ağırbaşlı bir albüm oldu. 'Biz Aşkımıza Bakalım' Nazan Öncel'in 'Bırak Konuşsunlar' isimli şarkısının son cümlesi. Bir çok şeyi, çok iyi anlattığını düşünüyorum.

Sezen Aksu şarkısı var, 'Ah Yıllar'
Sezen Aksu'nun son on yıllık dönemindeki en iyi şarkılarını okuma şansına sahip oldum gibi geliyor bana. Bu şarkı benim hayatımın şu anki dönemini çok güzel bir şekilde anlatıyor. Artık 40'lı yaşlara gelmek üzere olan bir sanatçı olarak hem geçirdiğim güzel günleri, hem o günlerin yorgunluğu ama tecrübesiyle birlikte edindiğim dersler, geride kalan hatıralar, daha ağır başlı bir dönemin başladığının bir işareti bu şarkı.

'Biz Bu Değiliz' sizin besteniz, değil mi?
Ömür'le birlikte, Stuttgart yolunda arabanın içinde yaptığım bir beste. Ömür arabayı kullanırken o yolda yaklaşık sekiz defa trafik cezası yedik. Ben tabii besteyi yapmaya çalışırken heyecanla, tek tek çalışırken Ömür her halde biraz hızlı araba kullanmaktan dolayı sürekli flaşlar yanıyordu. Benim elimde kayıt cihazı, Ömür 'A tabi” derken, yakalanmış bir şekilde bize bütün fotoğraflarımızı gönderdiler

'Senede Birgün'de Nesrin Sipahi ile düet yapmışsınız
Nesrin Sipahi Türkiye'de gerek klasik batı müziği eğitimi görmüş, gerekse bu alanda ciddi kariyer yapmış çok önemli bir üstad. Daha önce bir araya gelmek istedik ama sağlık sorunları yüzünden olamadı.

Doktorlar hem kamu, hem özel hastaneler hem de muayenehanelerde çalışabiliyorlardı. Tam gün yasasıyla birini tercih edecekler, siz ne diyorsunuz bu konuda??
Ben doktorluğa devam ediyorum ama tam gün yasası ile birlikte istifa etmem gerekebilir çünkü tüm gün çalışmam zor gözüküyor.
Peki müzik mi, tıp mı? Müzik. Bundan üç, dört sene önce sormuş olsaydın tabii ki hekimlik derdim. Yavaş yavaş mesleki kariyerimde müziğin çok önemli bir yeri oldu.

Opera eğitimi?
Devlet Konservaturı mezunuyum. Tıp'la aynı dönemde gittim. Hem İstanbul Tıp Fakültesi'ne, hem İstanbul Devlet Konservatuarı'na. Devlet Opera ve Balesi'nde yaklaşık üç yıl çalıştım.

Anne babanız öğretmenmiş
Annem ve babam hekim olmamı istedi. Konservatuarı tercih edip zaman zaman hekimliği bırakmak istediğimi söylediğimde, annem gizlice hocamla konuşmuş, hocam büyük bir blok koydu; “Hekimlikten ayrılmayı düşünürsen ben de seni bırakırım önüne engel koyarım Türkiye'de müzik yapamazsın” dedi. Öğrendim ki sonradan annem, okulda öğretmenimle iş birliği yapmış ve ısrarla bu şekilde hareket etmemi sağlamış.

İki çocuğunuz var
Evet, Can ve Yağmur. Yağmur benimle birlikte kalıyor, 13 yaşında. Can da ana okuluna gidiyor. Benim her şeyim, en değerli varlıklarım.

Müzisyen mi olmalarını istersiniz yoksa doktor mu?
Müzisyen olmalarını istemiyorum. Gördüğüm yaşadığım, şahit olduğum o kadar çok şey var ki. Bir müzisyen olarak çocuklarımı kıyamıyorum ben bu acımasız dünyaya. Hem müzik dünyasının acımasız oluşu, hem etik değerlerin düşük olması hem de benim gölgemde kalabilecek olma ihtimalinin varlığı, benim onların müzisyen olmamalarını istemem için üç geçerli sebep.

Ömür hanımla güzel bir beraberliğiniz var
Çok mutluyum. Çok keyifliyim, huzurluyum her şeyden önce. Hayatta 'çok seviyorum' dediğim, saygı duyduğum bir insan. Benim hobim olan sinemayı, meslek edinmiş bir insan. Bu açıdan da kendisine hayranlığım büyük. Çok şey öğreniyorum ondan sinema dünyasıyla ilgili.

Evlilik var mı?
Olabilir. Şu anki koşturmacalardan sonra planımızda var. Sadece zamanıyla ilgili bir sıkıntımız var. 2010'da belki olmayabilir ama ilerleyen zamanlarda düşünüyoruz.

Çocukluk döneminiz nasıldı?
Benim çocukluk günlerim İzmit'te bir dağ köyünde geçti. Hayvanlarla iç içe. Bir sarı kızım vardı, bir kınalı, birde karabaşım vardı. Ortaokul ikiye kadar köyde yaşadım ben sonra dört sene şehirde yaşadım İzmit'te ve de 16 yaşımda İstanbul'a geldim.

Yemek yapmayı da çok seviyorsunuz
Etle aram çok iyidir. Ben daha çok biftek, bonfile, pirzola tarzı yiyeceklerle, çok iyi kuzu çevirme yaparım. Bu konuda iddialıyım. Ömür'ün de favorisi bonfile ve kuzu fırında. Yemek yaparken o da bana yardımcı oluyor. Üç tane köpeğimiz üç tane çocuğumuz var. Oldukça kalabalık ama mutlu bir aileyiz.