Osmanlı’yı doğru tanımıyoruz

Osmanlı’yı doğru tanımıyoruz
İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi önceki akşam Konevi Kültür Merkezi’nde düzenlediği programla Osmanlı Devleti’nin diplomatik yönünü anlattı.
Dolmabahçe Sarayı’nın Müdürü Doç. Dr. Bülent Arı tarafından verilen “Osmanlı’nın Diplomatik Vizyonu” konulu konferansa Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, AKP İl Başkanı Ahmet Sorgun, Meram Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Uysal, Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Akman, İlim Yayma Cemiyeti Konya Şube Başkanı Mehmet İncili ve Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Sevim ile Veli Tüzel’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Programın açış konuşmasını yapan İlim Yayma Cemiyeti Eğitim Komisyonu Başkanı Hasan Yaşar, Osmanlı Devleti’ni doğru anlayabilmek için her şeyden önce Osmanlıcayı iyi bir şekilde bilmek gerektiğini ifade etti. Harf inkılabına gidilmesi ile birlikte bundan 100 yıl önce yazılan eserleri birçok insanın bilmediğini, ellerinde Osmanlıca kitaplar olanların dahi merak edip bu kitapları okumaya çalışmadığını söyleyen Hasan Yaşar, “Ceddimizi doğru tanıyabilmemiz için Türkiye genelinde Osmanlıcayı öğrenme seferberliği başlatılmalı. Bugün yaşadığımız birçok sorunun üstesinden belki Osmanlıcayı öğrendikten sonra gelebileceğiz. Çünkü şu an atalarımızın diplomasisinin nasıl olduğunu, tebaasını nasıl bir arada tutmayı başarabildiğini hiçbirimiz tam manasıyla bilmiyoruz. Osmanlıcayı öğrenerek, atalarımızı doğru bir şekilde tanımalıyız” ifadelerini kullandı.
OSMANLI TARİHİ YANLIŞ ANLATILIYOR!
Açış konuşmasının ardından kürsüye gelen Dolmabahçe Sarayı Müdürü Doç. Dr. Bülent Arı ise “Osmanlı’nın Diplomatik Vizyonu” konulu bir konferans verdi. İlk ve orta dereceli okullarda öğrencilere Osmanlı Tarihi anlatılırken bazı hatalar yapıldığına dikkat çeken Bülent Arı, “Çocuklarımıza sürekli olarak askeriyeyi, sürekli olarak savaşları anlatıyoruz. Osmanlı’nın diplomasisi, bilim ve sanatı, kültürü hep arka planda kalıyor. Bunun yanında verilen tarih bilgilerinin bazılarının yanlış olduğu da tespit edildi. Örneğin, Osmanlı Devleti’nin ilk kapitülasyonu Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1535 yılında Fransa’ya verildiği sanılıyor. Halbuki Osmanlı Devleti ilk kapitülasyonu 1352 yılında Cenevizlere vermiştir. Bu bilgi kanıtlanmış, ispat edilmiş bir bilgi olmasına rağmen eğitim müfredatımızda bu yanlışlık nedense düzeltilmemektedir” diye konuştu.
KAPİTÜLASYONLAR BİZİM YARARIMIZAYDI
Osmanlı Devleti’nin kapitülasyon verdiği devletlerle olan diplomatik ilişkileri üzerine de yanlış bilgilerin yer aldığına dikkat çeken Doç. Dr. Arı, “Osmanlı Devleti’nin verdiği kapitülasyonlarda hep zararlı çıktığı, zorda kaldığı için kapitülasyon verdiği gibi büyük bir yanılgı var. Oysa ki, Osmanlı devlet adamları diplomasiyi çok iyi kullanmış ve kendi çıkarlarına olmayan hiçbir konuda kapitülasyon vermemişlerdir. Örneğin, Sultan Orhan döneminde 1350’li yıllarda ilk kapitülasyon Cenevizlilere verildiğinde, karşılığında Cenevizlilerin donanmasının Osmanlı’ya hizmet etmesi ilkesi getirilmiştir. Bu şart altında Cenevizlilere Osmanlı toprakları sınırlarında ticaret yapma hakkı tanınmıştır” ifadelerini kullandı.
PADİŞAH DEĞİŞİNCE KAPİTÜLASYONLAR İPTAL EDİLİYORDU
Osmanlı Devleti’nin İslam hukukuna göre yönetildiğini ve İslam hukukuna göre de İslam devletinin bir başka devletle eşit kabul edilemeyeceğini söyleyen Doç. Dr. Bülent Arı, “Anlaşma metinleri bu nedenle hep tek taraflı imzalanmıştır. Tek taraflı olduğu için padişah değiştiği zaman yeni gelen padişahı verilen bu imtiyazlar bağlamıyordu. Bu nedenle Osmanlı’dan imtiyaz alanlar yeni gelen padişaha çeşitli hediyeler gönderiyor, yeni bir ahid daha imzalamak istiyordu. Osmanlı Devleti 18. yüzyıla gelinceye kadar bu diplomasiyi çok iyi bir şekilde kullanmıştı” dedi. Osmanlı Devleti’nin bir imparatorluk olmasında diplomasiyi çok iyi bilen devlet adamlarının yönetime gelmesinin büyük katkısı olduğuna vurgu yapan Arı, “Osmanlılar batıda ilerleyebilmek ve Balkanlardaki sınır güvenliklerini sağlayabilmek için İtalyan şehir devletleri olan Ceneviz ve Venedikleri hep birbirilerine karşı kullanmışlardır. Bu da güzel bir diplomasi örneğidir. Osmanlı Devleti, çevresindeki ülkeleri verdiği ahidnamelerle gözetim altında tutmuştur” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.