Osmanlı'yı yıkılmaktan kurtardı

İRŞAD Dayanışma Vakfı, Sultan 2. Abdülhamid Han’ı anma programı düzenledi. Program Alaaddin Keykubat Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Anma programında Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma bir konferans verdi. Programa, Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Şen, Konya Sivil Toplum Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü’de katıldı. Program açılışında konuşan İRŞAD Dayanışma Vakfı Başkanı Ali Galip Doğan, dayanışma içinde tüm insanlara ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Amaçlarının genç insanlara ulaşmak olduğunu ifade eden Ali Galip Doğan, “Geleceğimiz olan genç insanlara sahip çıkmalıyız. Toplumumuz bir yozlaşma içerisinde ve gençlerimiz kendi öz kültürlerinden uzak bir şekilde yetişiyor. Üniversite öğrencilerimize gerekli önem verilmelidir. Biz İRŞAD Dayanışma Vakfı olarak elimizden geleni yapıyoruz. Geçen yıllarda birçok öğrenciye burs verdik. Bu yılda 120 öğrenciye karşılıksız burs veriyoruz. Hedefimiz gençlerimizi okutmak ve geleceğimizi güvence altına almaktır” diye konuştu.
‘DEVLETLER İNSAN GİBİDİR’
Tarihe küfür etmediklerini ve tarihi de inkar etmediklerini vurgulayarak sözlerine başlayan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ise “Tarihimizdeki kötü anları söyleriz. Amacımız bu olayları öğrenerek ders almaktır. Sultan 2. Abdülhamid Han bize liselerde ‘Kızıl Sultan’ olarak öğretildi. Bu tabir Avrupalı ülkelerin yakıştırmasıdır. Ayrıca 2. Abdülhamid zamanında yargılanmadan bir tek insan bile öldürülmemiştir. Bana göre de Osmanlı Devleti’nin en akıllı padişahı 2. Abdülhamid Han’dır. Çünkü devletin başına geldiği dönemde devlet yıkılmak üzeredir. Avrupalı devletler Osmanlıyı paylaşmaya başlamış, ülke borç batağındadır. Böyle bir ortamda ülkeyi iyi bir şekilde yönetmiştir. Devletin yıkılmasını önlemiştir. Dış ülkelere karşı ülkeyi çok iyi yönetmiştir ama ülke içindeki yapılanmalar onu tahtan indirtmiş ve devlet yıkılmıştır” dedi.
2. Abdülhamid Han’ın dönemin devlet adamlarından şanslı bir yönü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sırma, “2. Abdülhamid Han kafes usulü ile yetiştirilmiş bir padişahtır. Devletin başına geldiğinde ülke çok kötü bir durumdadır. 2. Abdülhamid Han’ın tek derdi vardır, o da devleti tekrardan güçlü kılmaktır. Bunun da savaşarak olmayacağının farkına varır ve devleti savaşa sokmaktan çekinir. Çünkü devletin savaşacak gücünün ve olanaklarının olmadığının farkındadır. Üst kademelerde görev yapan paşaların her biri başka bir devletin adamıdır. 2. Abdülhamid Han, dönemin Başbakanı Mithat Paşa batılı ülkelerle temasta olduğunu anlar ve onu yönetimden uzaklaştırır. Avrupalı ülkeler Osmanlının sürekli reform yapmasını isterler. Reformdaki amaçları ise ülkeyi içten çökertmektir. 2. Abdülhamid bunu farkına vararak reform yapılmasına son verir. Anayasayı dahi kaldırır. Ülke borç içindedir buna çözüm üretmek için saray masraflarını yüzde 50 azaltır. Padişah tek başınadır. Çünkü liyakatli insan çok azdır, Sultan yerel yönetici dahi bulamaz. Yönetimde olan paşalar ise hep Avrupalı ülkelerin adamıdır. Tüm bu zorluklara rağmen 2. Abdülhamid yönetimde kaldığı 30 yıl devleti yıkılmaktan kurtarmış ve geliştirmiştir” dedi.  İttihat ve Terakki ile Jön Türk yapılanmalarının 2. Abdülhamid’i tahtan indirerek ülkenin yıkılmasına neden olduğunu da belirten Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, sözlerine şöyle devam etti: “Sultan 2. Abdülhamid Han ülkenin yıkılmasını önlemiş ve hedefi olan Panislamizm hareketini başlatmışıdır. Panislamizm hedefi Avrupalı ülkelere karşı dünyadaki tüm İslam devletleriyle birlikte hareket etmektir. Bu amaçla da şimdi bile ismini bilmediğimiz ülkelere 2. Abdülhamid Han adamlarını göndermiştir. Libya Müslümanlarının Fransızlara karşı ayaklanmalarını sağlamıştır. Bu durumu gören Avrupalı ülkeler Osmanlıdaki adamlarını bilgilendirerek padişahın tahtan indirilmesini isterler. Ülkedeki Avrupa yandaşlı paşalar İttihat ve Terakki yapılanmasıyla 2. Abdülhamid Han’ı tahtan indirirler.