Prof. Dr. Bayramoğlu, "Obrukların ana sebebi toprak yapısı"
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, obruk oluşumunun temel sebepleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, obruk oluşumunun temel sebepleri ile ilgili konuştu. Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, “Obruk araştırmaları konusunda oluşumun temel sorunun su olduğu söyleniyor. Sipil Dağı’nın başında obruk oluştu. Açıklamada Sipil Dağı’nda oluşan obrukla Konya’da oluşan obruk aynı özellikte. Neden olarak Konya’dakinin sudan kaynaklandığını, Sipil Dağı’ndakinin de etrafındaki baskıdan oluştuğu ortaya atıldı. Obruk oluşumuna hep yer altı sularını sebep gösterirler. Lakin yüzlerce bilimsel makalede obruk oluşumunda yer altı suyu sebep gösterilemez. Toprağın altındaki kriterlerin erime özelliği olan özellikleri var. Bu Sipil Dağı’nda da böyledir. 200 yıl önce oluşmuş obruklar var. Sulamanın başlangıcından önce olanlar daha fazla. 200 yıl önce mısır mı ekiyorduk, şeker pancarı mı ekiyorduk da obruk oluştu sorusunun cevabını kim verecek. Obruklar ilginç olarak tepesine kadar su ile dolu. Hani altından su gitmişti?” diye konuştu.
Suyun kimyasal özelliklerinin toprağın yapısını bozduğunu ve obruk oluşumunu tetiklediğini dile getiren Prof. Dr. Bayramoğlu, “Şunu diyebiliriz; tarımda yapılan uygulamalar toprak yapısına etki ediyor. Mesela; gübre, ilaç, bunun devamındaki farklı uygulamalar suyun yapısını bozuyor, toprağın altındaki eriyebilir özelliği eritiyor, boşluk oluşuyor, toprak dayanamıyor çöküyor. Bir de aynı hat üzerinde oluşuyor” dedi.
KARAPINAR’DA MISIR EKİLMEMELİ
Suyun tüketimi noktasında dikkat edilecekse öncelikle Karapınar’da mısır ekimi yapılmaması gerektiğini vurgulayan Bayramoğlu, “Karapınar ve bölgesinde mısır çok yoğun ekiliyor. Hem obruk oluşuyor diyoruz hem çok su ve kimyasal madde tüketiyoruz. Karapınar’da mısır yerine ayçiçeği yaygın olarak ekilmeli. Mısır yıl da 8 sefer sulanır, ay çiçeği ise 4. Yarı yarıya avantajımız olur. Türkiye’deki birçok tarımsal ürününün yüzde 10’ununu üreten Konya Ovası’nda tarım planlaması bu yüzden çok önemli. Devlet politikasıyla Trakya bölgesindeki ayçiçeği ekimi Konya’ya, Konya’daki mısır Trakya’ya kaydırılmalı. Bunlar çok önemli. Konya’nın ortalama işletme başına arazi genişliği 150 dekarın üzerinde Kadınhanı, Çumra, Karapınar gibi geniş düzlüklerde rahat yapılıyor. Çok bilgili çiftçiler var, onların bilgisi çok çabuk yayılıyor. Bu açıdan Konya’nın avantajı var. Reel bir planlama yapılırsa Konya’nın tarım potansiyeli çok daha yüksek olabilir. Planlama dahilinde Konya’da bazı ürünler kaldırılabilir” dedi. Bayramoğlu, tarımsal planlamanın çok önemli olduğunu, Türkiye’de nerede ne ekilmeli, tüketime göre ne kadar ekilmeli gibi planlamaların uygulamaya geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bayramoğlu, “5-10 yıllık sürede hububattan bize ne kadar lazım, sebze meyve ne kadar lazım bunları çıkarmalıyız. Örneğin 10 ton buğday lazım, bunu Konya üretsin, sebze lazım Antalya üretsin, zaten gerekli ekolojik yapı oluşmuş. Bize sadece organizasyon, ürün pazarlaması ve desteği lazım. Şimdiye kadar bir sıkıntı çekmedik, bundan sonra da çekmeyiz ama arazilerimizin yeterli olması bizim rahat olacağımız anlamına gelmiyor. Planlı gitmeliyiz” ifadelerini kullandı. Dilhan Dumanoğlu-Pusula
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.