Savunan adam: Erbakan

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının yıldönümü nedeniyle Erbakan Hoca için Konya’da yapılan anma etkinliklerinin sonuna gelindi. Bir hafta boyunca devam eden etkinlikler çerçevesinde Konya Ticaret Odası’nda açılan Erbakan Hoca Fotoğraf sergisi gezilebilmiş, ayrıca her akşam Erbakan Hoca’nın yakın dava arkadaşları tarafından konferanslar verilmişti. Önceki akşam bu konferansların sonuncusu düzenlendi. Saadet Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Özkafa, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman ve Saadet Partisi GİK Üyesi Zülfikar Gazi, düzenlenen programda Erbakan Hoca ile ilgili anılarını anlattı. Programa İl Başkanı Mehmet Şen, ilçe başkanları ve çok sayıda Erbakan sevdalısı katıldı. Programın sonunda konferans veren isimlere protokol üyeleri tarafından günün anısına plaket takdim edildi.

Programın açış konuşmasını Erbakan Hoca’nın 1969 yılında Konya’dan başlattığı Milli Görüş davasında, Erbakan Hoca’ya evini ve gönlünü açmış olan Halil İbrahim Dağ yaptı. Erbakan Hoca’nın bir hafta boyunca düzenlenen etkinliklerle anıldığını fakat onu anlatmaya haftaların değil ayların dahi yetmeyeceğini söyleyen Halil İbrahim Dağ, Erbakan Hoca ile ilgili bir hatırasını da şöyle anlattı: “Rahmetli Tahir Büyükkörükçü Hocam ile birlikte Erbakan Hocamı ziyarete gitmiştik 1995 yılında. O dönemde Tahir Hoca siyaset yaptığı için eleştiriliyordu, bunu da Erbakan Hocama aktardı. Hocamla bir süre konuşup sohbet ettikten sonra geri döndük. Bundan sonra kendisini eleştirenlere, ‘Kişi sevdiğiyle beraberdir’ hadisi şerifini hatırlatarak, ‘Ben hocamla haşrolmaktan memnunum’ diyordu. Bizler de hocamızla haşrolmaktan memnun ve mutluyuz” diye konuştu.

KONYA’YLA İLGİLİ BÜYÜK HAYALLERİ VARDI

Saadet Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Mustafa Derbentli’nin moderatörlüğünü yaptığı konferansta ilk olarak Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Zülfikar Gazi konuştu. Erbakan Hoca’nın büyük hayalleri olduğunu ve bu büyük hayallerin de büyük bir kısmında Konya’nın yer aldığını söyleyen Zülfikar Gazi, “Hocamız biliyorsunuz uzun süre Almanya’da bulundu. Derdi ki, ‘Almanya’da bütün yolların kenarları ağaçlarla kaplı. Ağaçlık yol kenarların arkasında ise dev sanayi tesisleri var. Bunu Konya’da yapacağız inşallah. Genişlettiğimiz yolların kenarlarını ağaçlarla bezeyeceğiz. Arka tarafında da büyük üretim tesisleri olacak. Hocamızın Konya ile ilgili projeleri sadece bunlarla sınırlı değildi. Sadece İslami bilgilerin verildiği bir manevi ilimler enstitüsü kurmak, sanayiyi yapacağı ağır sanayi hamleleri ile geliştirmek, sanayi için ayrı, ulaşım için ayrı yollar oluşturmak, Konya’nın en kısa yoldan limanlara açılmasını sağlamak gibi birçok hedefi vardı” dedi.

Erbakan Hoca’nın 1969 yılında milli Görüş Hareketi’ni Konya’da başlattığını hatırlatan Zülfikar Gazi, “O yıllarda Konya’daki ilk toplantı Ömer Kızıltan’ın babasının evinde yapılmış. Bu hareketin başlaması için ilk adım burada atılmış. Hocam o zaman herkese görev vermiş. Sandık başında görevli olanlara da bir hedef belirlemelerini söylemiş. Herkes belli miktarda oy taahhüt etmiş. Hocamız asla engel tanımazdı. O dönemde istenen başarı elde edilememiş. Ümitsizliğe kapılanlar olmuş. Böyle düşünenlere, ‘Sen görevini yap, kulluğunu yap, gerisini Allah’a tevekkül et’ demiştir. 1977 yılında seçim yapıldı. Kazandık, iptal edildi. Konya teşkilatı üzgündü. Herkes Erbakan Hoca kızacak diye korkuyordu. Hocamız kızmadı. ‘Allah Konyalıları çok seviyor ki, Konyalılara 2. cihat imkanı sundu’ dedi. Hiçbir zaman moral bozukluğu yaşamadı. Onun yaptığı 40 senelik çalışmanın sonunda bugün Milli Görüş’ün ulaşmadığı Türkiye’de ufacık bir kara parçası yoktur elhamdülillah” ifadelerini kullandı.
MEMLEKETİN GERİ KALMIŞLIĞINA ÜZÜLÜRDÜ

Erbakan Hoca’nın milletin derdiyle dertlenen ve bu derde derman aramaya çalışan bir insan olduğunu söyleyen Zülfikar Gazi, “Erbakan Hoca, ülkenin her tarafının eşit bir şekilde kalkınması için çaba harcardı. Bugünkü gibi çılgın projeleri yoktu. Adı bile bozuk bir projeyle bugün 75 milyon Türkiye’nin 50 milyonunu İstanbul’a toplamaya çalışıyorlar. Adam akıllı projeler yapın. Erbakan Hoca’nın projesinde ise ülkenin tamamının kalkınması vardı. Bunun için sanayi kalkınma haritası ve Türkiye duble yolları haritasını hazırlamıştı. Türkiye büyüklüğünde toplam 162 tesis kurulacaktı, bunların hepsi TÜMOSAN büyüklüğünde olacaktı. Demir çelik sanayi, makine kimya sanayi, şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, azot sanayi ve benzeri pek çok yatırımın proje çalışmaları tamamlanmıştı. Konya için de 6 fabrika tasarlanmıştı. Bugün bu fabrikalardan bazıları işler haldeyken yıkılıp viran edildi” diye konuştu.

HOCA, TAM BİR VEFA ÖRNEĞİYDİ

Erbakan Hoca’nın önemle belirtilmesi gereken bir yönünün de vefası olduğuna işaret eden Zülfikar Gazi, “Hocam görüp tanıştığı kimsenin ismini unutmazdı. Zaman zaman muhtelif programlara katılmak üzere Konya’ya gelirdi. Bana gelmeden önce bir liste verir, listede yazılı olan isimlerin hepsine tek tek davetiye göndermemi isterdi. Listedeki isimlerin pek çoğu da Erbakan Hoca’mla birlikte bu dava için çalışmış olup, sonra başka siyasi yollara giren insanların isimleriydi. Hocama bunu söylediğimi bu durumu izah ettiğimde ise, “Zülfikar, bu kardeşlerimiz başka siyasi yönlere yönelmiş olabilir ama zamanında bizimle birlikte çalıştılar. Bizim davamız için emek harcayıp alın teri döktüler. Biz o insanları silip atamayız, kapımız onlara her zaman açıktır’ cevabını vermişti” diye konuştu. Zülfikar Gazi, bu davaya ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını belirterek, Erbakan Hoca’nın en büyük mirası olan Milli Görüş davasının her daim var olacağını sözlerine ekledi.

HOCAMIZ KONYAYI BAĞRINA BASMIŞTI

Milli Görüş Hareketi’nin neden Konya’dan başladığını, neden ısrarla Konya’nın üzerinde durulduğunu bir toplantıda Erbakan Hoca’ya sorduğunu söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman da, “Hocamız verdiği cevapta, 1969 yılında bu hareket başladığında kendisini yetiştiren ilim adamlarının Konya’ya git, Konya’da çalış, Konya’da bu hareketi başlat dediğini belirtmişti. Ondan sonra Konya’nın Erbakan Hocamız için neden bu kadar önemli olduğunu anlamıştım. Hocamızın ideali, mücadelesi, azmi, tevekkülü sıradan değildi. 1969’da bu hareket başladığında temel imgeleri istişare ederek başlatmıştı” dedi. Erbakan Hoca’nın mücadeleye daha öğrencilik yıllarında başladığını söyleyen Lütfi Yalman, “Rahmetlik Erbakan Hocamız, kendisine atılan onca iftiraya, yalana, dolana, hileye rağmen davasından asla geri adım atmamış, yerinde dahi saymamıştır. Sürekli çalışmış, başarılı olacağına inancını hiç kaybetmemiştir. O kadar yoğun bir çalışma içerisinde olmasına rağmen de ibadetinden asla taviz vermemiştir. Mehmet Zahit Kotku Hoca’nın Erbakan Hoca için, ‘Erbakan Hoca’nın tek vakit namaz borcu yoktur’ dediği bilinmektedir. Hocam, önüne çıkan bütün engelleri mahşerde yolunu açacak birer unsur olarak görürdü” dedi.

BOSNA’DA MÜSLÜMAN VARSA, ERBAKAN SAYESİNDEDİR

Erbakan Hoca’nın büyük idealleri olduğunu ve bu idealler için çalışırken, duayı da elden bırakmadığını söyleyen Lütfi Yalman, “Onun idealleri sadece Türk halkı için Türkiye için ortaya koyulmuş idealler değildi. Bugün Bosna Hersek’te halen Müslüman varsa bu Erbakan Hocamızın sayesindedir. Bunu herkes bilir, o dönemde Bosna’ya yardımları ulaştıran hükümet değil Erbakan Hoca’dır. Afganistan Rus işgalinden kurtulduysa, Çeçenistan’da direniş devam ediyorsa, Güney Afrika’daki bir kabilenin reisi bile Erbakan Hoca’yı soruyorsa, bu Erbakan Hoca’nın tüm insan aleminin kurtuluşu için çalıştığının göstergesidir. Hoca, insanlığın kurtuluşu için hayatını ortaya koymuştur. Bunun için onun adını duyduğu zaman dahi irkilen insanlar halen vardır. Hocamız büyük davanın büyük bir eridir. Erbakan Hoca, savunan adamdır” diye konuştu.

MİLLİ FİKİRLER, FİİLE DÖNÜŞTÜ

Konferansın son konuşmacısı ise Saadet Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Özkafa oldu. Milli Görüş’ün en isabetli fikirleri ortaya koyduğunu söyleyen Özkafa, “Rahmetli Erbakan Hocamız, Milli Görüş’ün fikirlerini açıklamış, bu fikirleri de büyük ölçüde fiiliyata geçirmiştir. Bugün insanlık için en zor hadiselerden bir tanesi de hiç şüphesiz ki savaşlardır. Savaş kararı almak da savaşa katılmak da zor bir durumdur. Bugün kimse kendi başına savaş kararı alamazken, Erbakan Hocamız 1974 yılında Kıbrıs’ta yaşanan zulmün bitmesi için harekat emri vermiştir. Bunu yaparken de savaşa acaba Amerika ile mi katılalım, AB ülkeleri ile mi katılalım diye hiç düşünmemiştir. Bağımsız bir ülkenin kendi kararlarını kendisinin ortaya koyması gerektiğini belirtmiştir” dedi. 

Erbakan Hoca’yla ilgili hatıraların anlatmakla bitirilemeyeceğini de kaydeden Mustafa Özkafa, “Düşünün bir kere, Hocamız koalisyon hükümetiyle 6 ay kadar hükümetle yer aldı. Ağır sanayi hamleleri, D-8’in kurulması gibi pek çok işi, 5 yılda yapılamayacak kadar büyük yatırımı bu kısacık süre içerisinde gerçekleştirmiştir. Hocamızın davasının savunucuları olarak, bizler de aynı yolun yolcularıyız. SP teşkilatları olarak ülkenin ve insanlığın kurtuluşu için en kısa sürede idareyi ele almalıyız” ifadelerini kullandı.

FATİH ALDIĞI OYLA DEĞİL, YAPTIĞI FETİHLERLE TARİHE GEÇTİ

Bugün iktidarın aldığı oy oranı ile gururlandığını söyleyen Mustafa Özkafa, “Fatih Sultan Mehmet Han, çok sayıda oy aldığı için değil, İstanbul’u fethettiği için büyük bir insan oldu ve tarihe geçti. Erbakan Hocamız da tarihe adını altın harflerle yazmış bir liderdir. Hocamız, kabiliyetli bir insan olarak yaratılmış, büyük alimlerin terbiyesinden geçmiş ve bu hizmet kervanının başına geçmiştir. İnsanların gözleriyle görebilecekleri, elleriyle tutabilecekleri şeyler ortaya koymuştur” diye konuştu.

AMACI DEMOKRATÖR OYUNUNU BOZMAKTI

Erbakan Hoca’nın farklı yönlerini anlatan Mustafa Özkafa, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ülkenin borçlarını azaltan tek Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır. Bunu rakamlar söylüyor, her şey meydanda. Hocamız ayrıca, hazırladığı son seçim beyannamesinde de olayları ne kadar iyi analiz edebildiğini ortaya koymuştur. Bu beyannamenin ilk maddesinde manevi değerler tahrip ediliyor denmiştir. Gerçekte de öyle değil midir, bugün bakıyoruz annesini kesen çocuklar, cinayetler, intiharlar, gazetelerin üçüncü sayfaları vahşet kaynıyor. İkinci olarak milli birlik ve bütünlük tehdit altında denilmiştir ki bunun üzerinde fazla konuşmaya gerek yok. Üçüncü madde olarak da ekonominin yabancılara teslim edildiğini belirtmiştir. Erbakan Hocamız, hükümetin demokratör oyunu oynadığını söylemiş, halkın yönetime dahil değil, alet edildiğini ortaya koymuştur. Hocamızın amacı işte bu demokratör oyununu bozmak ve ülkenin üzerindeki kara bulutları dağıtmaktı. Bizler inşallah Hocamızın davasının savunucusu olacağız ve onun gerçekleştirmeye çalıştığı hedeflere tek tek ulaşacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Konferansın ardından Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı yöneticileri tarafından konferans veren Lütfi Yalman, Mustafa Özkafa ve Zülfikar Gazi’ye günün anısına plaket takdim edildi.