SBS'nin yerine gelen sistemde soru işaretleri var
Gizem Gül'ün haberi
SABAH GAZETESİ EĞİTİM YAZARI SAİT GÜRSOY: "DERSHANELERİN SAYISI DAHA DA ARTACAK"
Bu yıldan itibaren ortaokuldan liseye geçişte sınav sisteminde bir değişiklik oldu. SBS kaldırıldı bunun yerine öğrencilerin eğitim döneminde 1. ve 2. dönemde 6 dersten yapılacak olan sınavların birer tanesinin merkezi olarak yapılmasına karar verildi. Bu da şu anlama geliyor demek ki öğrenciler 12 tane sınava girecekler. Merkezi sınav derken Sayın Bakan ‘merkezi’ kelimesini kabul etmek istemiyor ama sonuçta bir sıralama sınavı söz konusu olacak. Bu sınavlar yapılırken görülen konulara göre soru sorulacak. Ancak burada bir şeye iyi dikkat etmekte yarar var. Ülkemizde okullar arasında eğitimde ve öğretimde eşitlik söz konusu olmadığı için bu müfredat eşitliği nasıl olacak? Bu akıllarda bir soru olarak duruyor.
Sınav güvenirliği nasıl sağlanacak?
İkinci bir olay öğrenciler okullarında sabit kalacak öğretmenler yer değiştirecekler. Bu tabi ki şu anda bakıldığında çok güzel gözüken bir tablo ancak sınav güvenirliğine baktığımızda ülkenin bütün yörelerinde aynı güvenirlik sağlanır mı sağlanmaz mı? Bu bence ikinci bir sorun olarak karşımıza geliyor. Üçüncüsü ise 3 yanlış 1 doğruyu götürmüyor. Bu da şu anlama geliyor, öğrenci sıkıştığında soruların cevaplarını kafadan atabilir. Burada da haksız olarak doğru cevap yakalama sansına sahip olabilir. Böyle 4 seçenekli sıralama sınavlarında 3 yanlışın 1 doğruyu götürmesi gerekiyor. Buna da dikkat edilmesinde yarar var.
Hormonlu notlara devam
Bunun dışında 6-7-8. sınıftaki yılsonu not ortalamalarının toplamının 3’e bölünmesi sonucu oluşacak puanın yüzde 30’u alınacak tabii burada öğretmenin vereceği notlardaki artı ve eksiler yani geçen yılki gibi hormonlu notlara devam edilme durumu söz konusu olacak. Buradan başka bir yere gelmek istiyorum. Öğrencilerin sınav stresinin azalması noktasında, 1 sınav varken öğrenciler stres oluyordu, biz birkaç sınav koyduk ve artık öğrenciler stres olmayacak deniliyor. Ayrıca bununla beraber öğrencinin sınava katılamaması durumunda, öğrenci mazeret sınavına katılacak deniliyor. Mazeret sınavına baktığınız zaman da bu tip merkezi sınavlarda soruların ağırlıklarının aynı olması gerekir. Mazeret sınavı sorularının ağırlıkları bir öncekinden yüksek ya da düşükse, burada öğrenci açısından hukuksal bir sorun söz konusu olabilir.
Dershanelerin sayıları artabilir
Bir şey daha var burada çok açık ve net. Binde bir puanın dahi ortaokuldan liseye girişte önemi çok olduğuna göre öğrenciler hazırlık yaparken kim ne derse desin yine okul dışı kurumlardan yardım alacaklardır. Bunun adı dershanelerdir. Dershaneler sonuçtur. Siz bu nedenleri yani bu sınavları ortadan kaldıramadığınız müddetçe sonuç ortada kalkacaktır. Ben dershanelerin kapanacağını pek zannetmiyorum. Hatta belki de önümüzdeki yıllarda sayıları artabilir. Sayın Bakan orta vadede merkezi sistemin kaldırılıp, açık uçlu soruların devreye gireceğini söyledi. Ancak benim bildiğim kadarıyla açık uçlu soruların devreye girebilmesi için öğrenci sayısının 500 bin ve altında olması gerekir. Çünkü bu karşılıklı okumayla olacak bir olaydır. İlerde bu olur mu olmaz mı ona bakılacaktır. Bununla birlikte uzun vadede sanat, spor, sosyal yaşamlarındaki başarılar devreye girecek, bu da ileriki süreçlerde görülecek bir hadise.
Yeni sistemi önce bir pilot bölgede uygulamak daha doğru olurdu
Sınav sistemi yenidir, Sayın Bakan iyi niyetle getirmiştir. “Hatta çocuklar hiç gülmesin mi?” diye bir cümle kullandı. Doğru, biz de çocukların gülmesini istiyoruz. Ancak tabi burada yeni sistemi masaya yatırmak ve artılarını eksilerini görmemiz gerekirdi. Bence bu sistemi pilot bölgede deneseydik, orada artıları eksileri görseydik ve daha sonra ülke bazına yaysaydık çok daha doğru olurdu gibi geliyor bana. Ama her yeni olayda da olduğu gibi bunda da eksikler olacak. Tabi eksikleri bir süre sonra tamamlanabilir ama şuan ki sınava girecek olan çocuklar bu konudan etkilenebilirler.
Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi gibi okullara girişte ikinci bir sınav yapılacak mı sorusu belli değil
Sonuçta değişen hiçbir şey yok. Yine orta okuldan liseye geçişte sınav söz konusu. Bir de yine Sayın Bakan Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi veya fen liseleri gibi yerlere girişte ikinci bir sınav yapılacak mı sorusunu cevaplandırmadı. Burada bu okullar ya kendileri sınav yapacaklar ki bu son derece yanlış benim için, bana göre genel bir sınav yapılması lazım. Bu konu hala soru işaretli. Bir başka olay da özel okullar için sınav yapılıp yapılmayacağı tartışıldı. Özel okulların bu yıl sınav yapıp yapmayacağı henüz belli değil. Ancak Özel Okullar Derneği Birliği Başkanı Cem Gülan; “Bir sınav yapmak istiyoruz” cümlesini kullandı. Bunlar önümüzdeki günlerde bilgi olarak aktarılacaktır.
ANAFEN DERSHANELERİ REHBERLİK KOORDİNATÖRÜ RECEP UYSAL: "SİSTEMLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ SORU İŞARETLERİ VAR, NET ŞEYLER SÖYLEMEK İÇİN ERKEN"
Sayın Bakan kamuoyuna yansıyan muhtemel olası sisteme benzer açıklamalar yaptı. Uygulama sürecinde sistemle ilgili bazı şeyleri çok daha net biçimde göreceğiz. Yerleştirmelerde kullanılacak puanda büyük oranda merkezi olarak elde edilecek bir puanın etkili olacak olmasını açıkçası olumlu bir adım olarak görüyorum. Ama bir yandan da hepimizin zihnini meşgul eden çok ciddi soru işaretleri var. Örneğin, bazı teknik boyutları hiç birimiz bilmiyoruz. Bunlarla ilgili olarak bir şey söylenmedi. 6 tane dersten sınav yapılacak ama her dersten kaçar tane soru sorulacak, öğrencilere ne kadar süre verilecek, bu sınavlar nasıl değerlendirilecek, sınavlar ne zaman yapılacak, sonuçları bize ne zaman ulaşacak gibi teknik detayları hala bilmiyoruz. Hem veli, hem öğrenci hem de öğretmenler açısından bu sistemi ilgilendiren herkes açısından bu tarz teknik bilgilerin bir an önce kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini düşünüyorum.
Sistemle ilgili çok soru işaretleri var
Bunun dışında sistemle ilgili uygulama sürecinde hepimizin cevaplarını göreceğimiz bazı soru işaretleri var. Sınav sayısında total bir artış var, 12 tane sınav yapılacak. Bu sınavın uygulanması, güvenliği, kitapçıkların zamanında ulaşması bunlar nasıl sağlanacak. Öğrenciler, bu sınavlara ortak gireceği için Milli Eğitim Bakanı Avcı, müfredatın ortak bir yere geleceğini söyledi. Ama tüm Türkiye’deki öğretmenlerin müfredatta aynı yere gelmesi nasıl sağlanacak. Öğretmen açığı olan yerlerde yaşanacak problemlerin nasıl önüne geçilecek. Yüzde 30 oranında yılsonu puanına etki edecek öğretmen kanaati suiistimal edilebilir, bunun önüne nasıl geçilecek. Normal yapılan sınavla, telafi sınavlarının zorluğu ve kolaylığı nasıl ayarlanacak. Bu ve bunun gibi aklımızda birçok soru işareti var.
Soruların cevaplarını uygulama sürecinde göreceğiz
Ben net bir şey söyleyebilmek, sistemi tamamen eleştirmek ya da olumlu yönleri biraz daha net bir şekilde ortaya koyabilmek için uygulamayı beklemek gerektiğini düşünüyorum. Uygulandıktan sonra durum daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Ama ben dünkü Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamasından sonra merkezi sınavın olacak olmasını her ne kadar olumlu bir adım olarak görsem de ciddi soru işaretlerinin olduğu bir sistem olarak bir kenarda durduğunu söyleyebilirim. O yüzden bu soru işaretlerinin bizim zihnimizde netleşmesi lazım. Bakanlığın bununla ilgili daha net açıklamalar yapması lazım ki daha sağlıklı bir şeyler söyleyebilelim. Merkezi sınav yapılacak ama bir yanda sınıf mevcudu 45 olan bir devlet okulu var, diğer yanda da sınıf mevcudu 20 olan bir özel okul var. Bu sınavlar kendi okullarında olacak deniyor. Peki sınav esnasında bu denge nasıl sağlanacak. Tabi soruların sayısı daha da arttırılabilir. Ama süreç içerisinde bunların cevaplarını göreceğiz.
DERYA-ÖNCÜ KOLEJİ İLKOKUL MÜDÜRÜ HAYDAR TEMEL: "YENİ SİSTEMLE BİRLİKTE OKULLARDAKİ EĞİTİM AKADEMİK BAŞARIYA ODAKLI BİR EĞİTİME DÖNÜŞECEK"
Doğrusu ben Milli Eğitim Bakanımızı anlamakta zorluk çekiyorum. Bu dönemde alınan kararların pedagojik yönden çok incelendiğini zannetmiyorum. Belki bu sistem Avrupa’da uygulanıyor ona bir itirazım yok. Ama Avrupa’da her sene değişen bir program yok; oturmuş bir gelenek yapısı var ve o gelenek yapısı içerisinde, ülke içerisindeki dengeleri oturmuş. Şimdi biz bir sınavla ilgili tartışırken karşımıza 12 sınav çıktı. Tabi ki bu sınavların öğrenci üstündeki stresi, veli üzerindeki baskısı bunların öğretmenler ve kurumlara yansımasıyla birlikte bu sistemin ciddi manada yeni kaygıların getireceğine inanıyorum.
Okulda hocanın yaptığı sınavla merkezi olarak yapılan sınav farklıdır
Biz daha önce 6. 7. 8. sınıflara sınav yapıldığında gördük ki 6. ve 7. sınıftaki çocukları motive etmek çok kolay değil. Çünkü bu dönemler ergenliğin en şiddetli yaşandığı zamanlar. Onunla ilgili birçok eleştiriler geldi daha sonra Bakanlık vazgeçmişti. Ama şimdi bakanlık tekrar 6. ve 7. sınıfa sınav getiriyor. Şimdi gerekçe olarak ders sınavı olarak yorumlanıyor ama okulda hocanın yaptığı bir sınav ile merkezi bir sınav farklıdır. İki, karneye yansıyacak notla, Anadolu liselerin seçmede belirleyici olan sınavın stresi farklıdır. Bu öğrencilerin sosyal faaliyetlere, etkinliklere, farklı alternatiflere zaman ayırma hayalleri kurarken bütün okullar ister istemez sınav merkezli, akademik merkezli bir eğitime dönecek. Bu kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Okullardaki farklılık nedeniyle bu sistemin adil olacağını sanmıyorum
Üstelik yılsonu puanının hesaplanmasında 3 yılın ortalamasının alınmasının Türkiye genelindeki fiziki, ekonomik ve kültürel şartların farklılığını düşündüğümüzde çok da adil olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla bazı okulların yeni çözümler üreteceğini, bazılarının da eski problemler içerisinde kaybolacağını ve yine sonuç itibariyle dershanelere yol gözükeceğini düşünüyorum. Buradaki anlamadığım konu zaten bu, bir yandan dershanelere kaldıracağız diyorsunuz, bir yandan 12 tane sınav yapacağız diyorsunuz. Bunlara pedagojik olarak masa başında farklı yorumlar gelebilir ama uygulamaların karşılığı istenilen olmadığına inanıyorum. Hükümetin, Bakanlığın çocukları sınav stresinden kurtarıp çocuklarımızın yeteneklerini, becerilerini ortaya çıkaralım düşüncesiyle bu sistem birbirine tekabül etmiyor diye düşünüyorum.
Özel okullarda veli baskısı artacak
Özel okullar bu sistemden nasıl etkilenir konusuna gelecek olursak, bu sistem ile birlikte özel okullardaki veli baskısını artacaktır. Özel okullarda öğretmenler daha akademik yoğunluklu bir program uygulayacaktır. Dolayısıyla burada faturayı yine öğrenci ödeyecektir. Veliler okulu seçerken eskiden olduğu gibi akademik başarıları esas alacak. Eskiden 1 sınavdı, şimdi bir yılda 12 sınav oldu, bu yüzden özel okullar da ister istemez akademik alandaki faaliyetlerini yoğunlaştıracaktır. Bu açıdan özel okullar sistem olarak uygulamada zorluk çekmez ama okuldaki çalışmalar ister istemez başarı odaklı olacaktır. Bunun da geleceğe yetiştirmeye çalıştığımız gençler açısından çok da uygun olacağını düşünmüyorum.
On5yirmi5
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.