Sibel Demirdiş’le Birgün

Sibel Demirdiş’le Birgün
Sinema tiyatro sanatçısı Sibel Demirdiş ile İstanbul’a gittiğimizde güzel bir röportaj yaptık.

Gökten ÖZTÜRK

Sibel Hanım bu sıralar çok meşgul; televizyon çekimleri, tiyatro oyunları ve provaları arasındaki yoğun temposundan bize vakit ayırdı.  Tiyatro, sinema, güncel konular ve kendisi hakkında daha önce sorulmamış soruları yönelttik, eğlenceli bir sohbet oldu.

Sibel öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

-1982 İstanbul  doğumluyum, İstanbul’da Yaşıyorum. Amasyalıyım.

-Sibel tiyatroyu ve sinemayı seçtin,hangi dizilerde ve sinema filminde oynadın?

- Bu Oyunculuk Sektörüne2005 de başladım. 2007 de Gazanfer Özcan Tiyatrosunda Oyunculuk Eğitimi aldım. Başarılı üstad Bir Yönetmende de oyunculukta Eğitim gördüm. 150 yıl Daruşşafaka Reklamında oynadım.  Kamu Spotu nda ,Akasya Durağında, Keşanlı Ali de dizisinde, İki Dünya Arası ,Küçük Gelin ,Ötesiz insanlar, TRT 1 de Mavi Kelebekler Dizisi, TRT 1de Böyle Bitmesin dizisinde Mahkum Rolünde , TRT 1 de Şimdi Onlar Düşünde,TRT 1 de Avrupa Avrupa komedi dizisi, Kanal 7 kızma biraderde şaka programında rol aldım. Sinema filmde Şefkat Yerim darda oynadım. Bir çok Dizi Sinema ve Tiyatro Oyunlarında Yer aldım.

 -Neden tiyatroyu ve sinemayı seçtiniz?

-İlgi duydum, denemek istedim

 -Ailenizde tiyatrocu var mıydı?

-Hayır yoktu.

 -Destek oldular mı?

-Köstek olmadılar

-Tiyatronun başka bir alanıyla ilgileniyor musunuz?

Hayır, şu an oyunculukla ilgileniyorum. Kim bilir belki ilerde…

 -Belli bir birikiminiz  var, oyun yönetmeyi düşünür müsünüz?

-Çok kişisel birikimler bunlar. Yönetmenlik her kesin yapabileceği bir şey değil. Kişinin kendisiyle uğraşması ile 20 kişiyle uğraşması arasında fak var. Yönetmenlik çok başka bir şey.

 -Nasıl bir izleyicisiniz?

-Kötü bir izleyici değilimdir. Ben biraz abartarak her şeyi izlemeye çalışıyorum.

 -Nedir izlerken dikkat ettikleriniz , neler ararsınız oyunda?

Oyunu bilip bilmemekle, karşındaki oyuncuyu tanıyıp tanımamakla ilgili. Ben daha çok rolün nasıl değerlendirildiğine bakıyorum. Daha çok birliktelik olduğunda, daha mutlu oluyorum. Çünkü tek başına yapılan bir meslek değil,  herkesin birbirini etkilediği bir meslek bütünüyle çok iyi olmasa da bazı sahneler oluyor içten yapıldığı zaman bana da dokunuyor bir yerlerde.

 -Keyif aldığınız bir tür var mı?

Tür olarak ayırt etmiyorum. Herkesin bazı doğrularda birleşip birlikte bir oyunu ayağa kaldırması hoşuma gidiyor. Herkes tam olarak yapamıyor ama kapasitesi ölçüsünde insanların bir yöne kendilerini vermesi hoşuma gidiyor.Vermediği zamanlar da oluyor çünkü.

 -Karakter tercihiniz var mı?

-Tercihim yok, bu oyunun iyi yazılmış olmasına bağlı. Zorlayıcı roller de var.

-Sahne sizin için ne ifade ediyor? Bu kadar yorgunluğa değecek ne var sahnede?

-Sahne zorla yapınan bir şey değil. İsteyerek yapılan bir meslek. Bu ancak sahnede hissedilen bir şey.  Tüm algıların açık olduğu bir an. Herkesin kendini kollama kendini idare etme ve daha önce provalarda gösterdiğin performansı gösterme. Her zaman aynı performansı göstermeyebilir insan ama bazı yerlerde yapmadığın şeyleri yapıp kendini şaşırtabilirsin. .Bir insanı doğru düzgün giyinebilmek ve sunabilmek baka bir şeyle bakmıyorum ve oynadığım oyundan zevk alıyorum

 -Sahnede bulunma için hiç fedakarlıkta bulundunuz mu?

-Hayır. Biz hiçbir zaman “uf” demedik, tekrar tekrar oyunu kurmaya çalıştık. Televizyondaki çok başka,  kurguda benzer yanlar var ama  televizyonun matematiği çok farkı. Hikayeyi daha genleştirerek anlatıyor. Dönem olmadığı için günümüz sorunlarıyla birleştirmeye çalışıyor.

-Tiyatro ve dizi oyunculuğu arasında bir fark var mı?

-Bence yok, Tiyatroda  anında reaksiyon alabilirsiniz. Dizide montaj denilen bir şey var. Tiyatro da o montajı seyirci kendi gözüyle yapar. Tiyatroda biraz daha fazla yüksek ses kullanmanız lazım tek fark bu.

-Tiyatro mesaj vermeli mi, nedir tiyatronun rolü günümüzde?

-Mesaj verme kaygısı olduğunu sanmıyorum. Sanatın mesajı içindedir, bunu anlamak isteyen, algısına göre algılayan insanlar vardır. Özellikle mesaj olsun diye yapılmış oyunun olması bana çok iyi bir fikir gelmiyor.Tiyatro sadece eğlence olarak görülüyor…Geliştirilen kültürel politika seyirciyi bu tarafa doğru yönlendirmiş durumda, maalesef. İyi ve içten yapılan şeylerin mutlaka seyircisi olacaktır. Bulvar tiyatrosu da olacaktır. Onların ya yapacakları da var, onlarsız da olmaz Ama hayat sadece bulvar tiyatrosundan ibaret değil. Bu oturmuş kültür durumu ile ilgili toplumların. Bizim bunu kurcalamamız lazım. Ne seyircisiz ne de oyuncusuz tiyatro olur. Herkes birbirini bütünleyecek.

 Sinema ayrı bir sektör. Ayrı beğenileri olan, Türkiye’de kendi kanatlarıyla uçmaya çalışıyor. Türk sinemasının oluşturulması konusunda endişelerim var. Tam anlamıyla hikayeler konusunda. Birkaç özel örnek dışında, sinema filmleri daha özenli çekilmiş televizyon filmleri kıvamında bir şeyler  oluyor. Oyunculuk açısından doyurucu olması lazım. Senin de o karakterde başka bir şey bulman lazım ki oynama heyecanı bulman lazım.Ben oyunculuğumu gösterebileceğim şeyleri tercih etmek istiyorum. .. Senede 12 tane film çekilen bir ülkeden bahsediyoruz. Sinema yapılıyor da biz mi oynamıyoruz

-Sizin kurallarınız var mı?

-Ben yapımcı değilim ki, yapımcı böyle şeylere karar verir. Tabi önceden oynayan insanları öğrenirsiniz, içinize sinen olur sinmeyen olur. Kendi kararınızı kendiniz verirsiniz. Bir şeylere güvenerek başlamak zorundasınız.

 -Birlikte oynamak istediğiniz oyuncular var mı?

-Çok sevdiğim bir sürü oyuncu var, Ama tek tek burada sayamam. İzlemekten keyif aldığım bir çok oyuncu var. İyi ki de varlar.

 -En son hangi oyunu izlediniz?

-Ölümsüz öykü, şehir tiyatrosunda oynanan. Küçük tiyatrolara kadar giderim vaktim olursa.

-Dizi izler misiniz?

-CNBC-E de bazı dizilere bakmaya çalışıyorum, “Six Feet Under”ı izlemeye çalışıyorum. Roma, Niptak dizilerini izlemeye çalışıyordum ancak çok yorgun olduğum için şu sıralar pek onları da takip edemiyorum.

-Son izlediğiniz sinema filmi?

-Mavi gözlü dev.

 -Küçük bir oyun oynayalım. Size bir kelime söyleyeceğim, aklınıza gelen ilk şeyi söyleyeceksiniz.

-Sahne – Duygu

Mutluluk – Paylaşım

Şöhret – Klişe

Para – Yaşamak

Yemek – Tat

Sibel hanım bize zaman ayırdığınız için size çok teşekkür ederiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.