Somuncu Baba'nın Kabri Şerifi Aksaray'dadır
Sempozyuma Aksaray Valisi Orhan Alimoğlu, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Aksaray Milletvekilleri Ruhi Açıkgöz, İlknur İnceöz, Belediye Başkanı Nevzat Palta, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr Mustafa Acar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Prof.Dr. Ömer Özden'in oturum başkanlığı yaptığı oturumda Somuncu Baba ile ilgiyi yeni bilgiler veren Yard.Doç. Dr. Mustafa Tatçı sunduğu bildiride Somuncu Babanın Aksaray’da metfun olduğunu söyledi.
Tatcı, Somuncu Baba'nın Aksaray veya Darende de bulunduğu ve bu iki yerden birinde metfun olduğu ile ilgili tarihi belge aranmaması gerektiğini ifade ederek, ''Somuncu babanın mezarı nerede? yenileme gibi bir vesile olsa da ucundan kenarından cesedi görme imkanı olsa, böyle bir imkan olursa bakıldığında hangi ceset çürümediyse Somuncu Baba odur, tarihi belge aramayın' dedi.
Tatçı son araştırmasında İbrahim Has'ın Tezkiretül-Has adlı eserinde kesin bir dille Somuncu Baba'nın kabri şeriflerinin Aksaray da olduğunu belirtildiğini ifade ederek, ''Diriyiz daim ölmeyiz, karanlıklarda kalmayız çürüyüp toprak olmayız, bize leylü Nehar olmaz, leylü Nehar gece gündüz demektir' Somuncu Baba'nın bu sözü üzerinde bile günlerce konuşabiliriz. 1751 yılında yazılan Tezkiretül-Has adlı eserde Somuncu Baba Bursa da Beyazit Han Camiinin açılış vaazından sonra büyük bir zat oluşunun ifşa oması üzerine Bursa'yı terk ederek Aksaray'a yerleştiği, burada irşad çalışmalarının yanı sıra ziraatla meşgul olduğun belirtilmektedir. Bu yeni bulduğumuz ve bu sempozyumda ilk defa açıkladığımız kaynak bilgisi ile Somuncu Baba'nın Aksaray'a geldiğini ve kabri şeriflerinin de burada olduğunu tespit etmiş oluyoruz'dedi.
Tatçı ayrıca kaynak eserde Somuncu Baba'nın Darende de bulunması ile ilgili herhangi bir bilgiye yer vermediğini belirtti.
Sempozyumda bildiri sunan Yard.Doç.Dr Mustafa Güneş'de 'Menakıb-ı Akşemseddin' adlı eserde Hacı Bayramı Veli ve Somuncu Baba gibi büyük zatlarla ilgili yer alan bilgiler ile ilgili sunum yaptı.
Akşemddin'in 16. yüzyılda kendisi tarafından kaleme alınan eserinde, Akşemseddin'in ailesi, Hacı Bayramı Veli, Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba gibi Anadolu'yu aydınlatan gönül mimarları ve diğer mutasavvıflar hakkında da önemli bilgilerin yer verdiğini ifade eden Güneş, eserin biyografik kaynak olarak önemli yeri olduğunu söyledi.
Akşemseddin'in eserinde Somuncu Baba'nın 20 ayrı isimle anıldığını, kabrinin Aksaray'da olduğu belirttiğini ifade ederek, ''Eserde Somuncu Baba'nın uzun süre Bursa’da kaldığını belirtmiştir. Şeyh Hamid-i görünürde tasavvuf tahsilini Hoca Ali Erdebili'den almıştır. Gerçek anlamda tasavvuf terbiyesini ariflerin sultanı olan Bayezit-i Bestami'nin ruhaniyetinden alarak Hz. Hızır ile sohbet ettiği rivayet ettiği belirtilir. Bursa'dan ayrılarak Aksaray'a gelen Somuncu Baba tasavvufa meyilli iyi kalpli insanlarla sohbet ve irşadlar yapmaya başlamıştır' dedi.
Prof. Dr. Saffet Sarıkaya'nın oturum başkanlığını yaptığı 5. oturumda ise Doç.Dr. Naile Süleymanova; 'Çağdaş Azerbaycan'da Safaviyye'nin Maddi ve Manevi Abideleri', Doç.Dr. Selahaddin Döğüş, 'Melamiliğin Anadolu'ya Etkileri ve Somuncu Baba', Dr. Okutman Erdal Atay, 'Kuruluş diyarında Somuncu Baba', Dr.Asist. Gatibe Vagifkızı; 'Ebu Hamid El-Aksarayi'nin Çağdaşı ve Manevi Silahtaşı Şah Kasım Anvar ve Yard.Doç.Dr. Mehmet Korkut Çeçen; 'Yusuf Hakiki Baba Divanına göre Somuncu Baba' adlı bildirilerini sundular.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.