"Zorunlu Askerlik Neden Kalkmalı?"

"Zorunlu Askerlik Neden Kalkmalı?"
Aksaray Milletvekili ve NATO Türk gurubu Parlamenter Başkanı Ali Rıza Alaboyun 07.09.2012 tarihinde Afyon Karahisar da meydana gelen patlama üzerin Ankara’da yaptığı yazılı açıklama gündeme bomba gibi düşmüştü.

Ancak bu açıklamanın tamamı yerine kuşa çevrilen açıklama Anadolu Ajansı tarafından Ulasal basına servis edilmişti. Ancak bu serviste metnin tamamı yer almayınca bazı eksiklikler ve yanlışlar varmış gibi algılayarak eleştirilerde yapılmıştı.

Ben Sayın Milletvekilimiz ile bu konu hakkında kendisi ile görüşerek bir hayli uzun konuşmamızda bana konunun detayları hakkında bilgi verdi. Kendisi ile yaptığım söyleşide Zorunlu Askerliğin neden kalkması gerektiği ile ilgili detaylı bilgiler vermesine rağmen bilginin tamamının yayınlanarak kamuoyuna yansıtılmadığını söyledi.

       Bende kendisinden konuyu yeniden dinleyerek metin üzerinde konuştuk. Konuşmamız ve metnin tamamını bende siz okurlarla paylaşmak istiyorum.

         E. Kaya: “ Sayın Alaboyun yazınız metninin neden tamamı değil de bir kısmı yayınlandı. Sizde bu bir rahatsızlık yaratımı neler söylemek istersiniz?”

         A. Rıza Alaboyun “ metnin tamamı yayınlanmayınca burada bazı eksiklikler ortaya çıkmaktadır. Metnin tamamına göz atıldığında işin önemi anlaşılacaktır.”

        E. Kaya “ Sayın Aaboyu zorunlu askerliğe bu kadar takılmanızın nedeni nedir? Günümüzdeki askerlik durumunu adil buluyormusunuz? Zorunlu askerlik ne zaman zorunlu oldu?”

       A. Rıza Alaboyun “ Erdoğan Bey ben biliyorsun paralı askerliğe eskiden bu yana karşıyım. Durumu iyi olan zengin yâda kendi parası olan verecek 30 bin lirayı askerlik yapmayacak. Adam yurt dışındayım diye verecek birkaç bin Eroyu sonrada askerlik yapmayacak. Kim yapacak parası olmayan ve gariban vatandaşın çocukları. NATO da iki ülkeden başka zorunlu askerlik yok. Paralı yâda yurtdışı dövizle askerlik dün böyleydi buğun de böyle devam ediyor.

Mecburi askerlik Osmanlıda yoktu, Yeniçeri ocağında vardı. Zorunlu askerlik bize Fransız ihtilalından sonra girdi, başkalarına özenerek zorunlu askerliği getirmişiz. Bu nedenle bedellisine de paralısına da karşıyım, bu durum artık son bularak profesyonelliğe geçmeliyiz.”

    E. Kaya “efendim bu konuda son derece rahatsız gibisiniz, parti olarak da bu düşüncedemisiniz.”

  A. Rıza Alaboyun “ Evet bu parti olarak bir düşüncedir, günlerdir bu konuda rahatsızlık duyuyorum. Yazık değil mi tamamı yüksek okul mezunu hayalleri olan ve ülke için kendilerinden beklentilerimiz olan evlatlarımız Afyonda heba oldular. Profesyonel askerliğe geçmiş olsa idik bunlar yaşanmaz yâda asgariye inerdi. Bunların gerekçelerini yayınladığım biliri de ele aldım tamamı yayınlarsanız sevinirim.”

    E. Kaya “ bende hiçbir bölümüne dokunmadan Sayın Milletvekilimiz Ali Rıza Alaboyunun askerlik zorunlu olmaktan çıkarılmalı metnin tamamını sizlerle paylaşıyorum.”

ASKERLİK ZORUNLU OLMAKTAN KALDIRILMALI

“Son yıllarda yaşadığımız terör olayları ve en son Afyonkarahisar daki mühimmat deposundaki patlamalar Türkiye Zorunlu askerlik uygulamasını masaya yatırılmasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye zorunlu askerlik uygulamasından bir an evvel vazgeçerek yerine çağdaş ve demokratik ülkelerde olduğu gibi askerliğin kariyer bir meslek olarak yapıldığı tamamı gönüllülerden oluşan yeni bir yapılanmaya gitmelidir.

Demokratikleşme ve şeffaflaşmalara rağmen, ordu ve askerlik konularının konuşulmasının hala tabu olduğu bir ülke konumundayız. Bu tabu nedeniyle Üniversitelerimizde Ordunun yapısı, askerlik, terörle mücadele gibi konularda akademik temelde çalışmalar yapılamamakta uzmanlaşma oluşmamaktadır. 28 NATO ülkesi içersinde Türkiye, Yunanistan, Norveç ve Danimarka’nın zorunlu askerlik uygulaması bulunmaktadır. Norveç ve Danimarka askere aldığı kişileri askerlikle alakası olmayan alternatif servislerle askerlik görevini tamamlatmaktadır. NATO ülkeleri içersinde zorunlu askerliği en katı uygulayan ülkeler Türkiye ve Yunanistan’dır.

Türkiye’de zorunlu askere alma ile sosyal katmanlar arasında her geçen gün bir uçurum oluşmaktadır. İnsanımız askerliği ‘her Türk gencinin yapması gereken bir vatan borcu’ olarak görmesine rağmen bu borç daha çok alt gelir gurubu insanlar tarafından ödendiğini görmekteyiz.  Maddi durumu iyi olanlar neredeyse her 10 yılda bir çıkarttığımız paralı askerlik uygulaması ile askere gitmemektedirler.  Üniversiteyi bitiren çocuklar ile paralı üniversitelerde okuyup mezun olan varlıklı ailelerin çocukları ya kısa dönem yada Asteğmen olarak askerlik yapmaktadır. Yurt dışındaki vatandaşlarımız bir bedel ödeyerek askerliğe gitmemektedir.

Kısacası, Fransız devrimi ile kabul edilen ve asker sayısını ülke ihtiyacından daha çok ülke nüfusunun belirlediği, askerlik çağına gelmiş her gencinin askere gitmesini mecburi kılan, zorunlu askerlik sistemi günümüzde tıkanmış durumdadır. Bu tıkanmaları önlemek için birçok ülke ya alternatif hizmetlerle veya bir takım muafiyetler ve ayrıcalıklar ile zorunlu askerliği yumuşatma yoluna gitmişlerdir. Bu yumuşatmalar ile zorunlu askerlik özünden sapmış ve adalet duygusu zedelenmiştir.

Kısacası zorunlu askerlik uygulaması yapan her ülkede olduğu gibi ülkemizde de askere alınan kişiler, ya gelir düzeyi düşük olduğu için paralı askerlik yapamayanlar veya yine maddi durumları iyi olmadığı için çocuklarını üniversitede paralı okutamayan alt gelir gurubu köylü, çiftçi ve esnaf çocukları olmuştur. Bu kesim bir anlamda 15 ay askerlik yaparak ordunun temel asker ihtiyacını karşılamakta ve en çok şehit veren kesim olmaktadır.

Bugün askere çocuklarını gönderen ailelerde ve askere giden gençlerde, ‘bir an evvel askerliğimi tamamlayıp düğünümü yapıyım,  bir an evvel askerliğimi yapıp işimi kurayım veya hayatıma bir yön vereyim’ anlayışı hâkimdir.  Bu anlayışla askere giden, askerliğin bitmesi için şafak sayan kimselerden profesyonel askerden elde edilen verimi elde etmek mümkün değildir.   Askerlik açısından olmazsa olmaz olan gönüllülük, ruh beden ve fiziki bütünlük ile takım ruhu içersinde bu işi meslek edinme arzusu olmayan insanlardan terörle mücadelede yararlanmak ve uzmanlık isteyen mühimmat konularında çalıştırmak beklenen sonucu vermez.

Türkiye içinde bulunduğu coğrafyayı ve terörle mücadele ettiği topografyayı dikkate alarak askeri yapılanmasını yeniden ve hızlı bir şekilde ele almalıdır. Kara Kuvvetleri ağırlıklı bir yapıdan Hava ve Deniz kuvvetlerine ağırlık veren, sayısal bakımdan değil, nitelik bakımından hareket kabiliyeti ve vurucu kapasitesi yüksek, yüksek teknolojiden yararlanan,  tamamı askerliği kariyer meslek olarak seçmiş olan gönüllülerden oluşan bir yapılanmaya ihtiyaç vardır. Terörle mücadele konusunda o topografya ve arazi şartlarına adapte olabilecek, gönüllü, yöre insanı ile insani ilişler içinde olan terörle mücadele ekiplerinin o yörede uzun süreli kalışları sağlanmalıdır. Bu kişilere birçok sosyal haklarda pozitif ayrımcılık yapılmalı, ayrıca demokrasi, insan hakları ve ülkenin değerleri açısından çok iyi eğitilmelidirler.

UZMANLIK İÇİN ASKERLİĞİNİ YAPMA ŞARTI KALDIRILMALI

Türkiye’de Uzman Çavuş ve Uzman Erbaş alımı gibi yasal değişikliklerle profesyonel orduya geçiş yönünde önemli adımlar atılmıştır. Ancak bu uygulamalar Zorunlu askerliği ortadan kaldıracak planlı bir yapılanmanın parçası olarak değil, o günün kojuktürel ihtiyaçlarına dönük uygulamalardır.  Uzman Erbaş alımında müracaatların sayısını artırmak için askerliği yapmış olma şartı kaldırılmalıdır. Hâlihazırda 46 bini subay, 95 bini astsubay, 65 bini uzman çavuş ve erbaş ile 200.000 in üzerinde maaşlı ve kadrolu profesyonel askerler vardır. Profesyonel İngiliz ordusunun toplam asker sayısı 220.000 civarında olduğunu düşünürsek, Türk ordusundaki bu rakamların küçümsenmeyecek rakamlar olduğu açıktır. Türkiye elbette İngiltere ve diğer ülkelerden farklıdır. Bu nedenle Türkiye kendi profesyonel ordusunun sayısını ve planlamasını içinde bulunduğu coğrafya ve terörle mücadele kapsamında yeniden yapılandırabilir.  Kararlı bir duruş ve bir takım düzenlemelerle Zorunlu Askerlik tamamen kaldırılabilecek bir altyapı oluşmuştur.  Gönüllülerden oluşan profesyonel orduya geçiş sürecinde harcamalar da kısmı artışlar olmuşsa da daha sonra sistemin oturması ile ABD dâhil birçok NATO ülkesinde savunma harcamaları ve personel giderleri aşağıya çekilmiştir.

Bugünün modern dünyasında geçmiş dönemlerde olduğu gibi asker sayısına ve gücüne bağlı olarak yapılan meydan muharebeleri yoktur. NATOPA toplantılarında en çok tartıştığımız konulardan bir Orduların Modernizasyonu ve Profesyonelleşmesidir. NATO nun bu konudaki genel prensibi İngilizce tabirle ‘Cut fat, build muscle’ prensibidir. Yani orduları ‘Vücudun kilolarını azalt,  pazılarını güçlendir’ şeklinde söylenebilecek bir prensiptir.  Bu prensiple asker sayısını azaltmayı, ordunun kapasitesini artırmayı, hareket kabiliyetini ve vurucu gücünü etkin bir şekilde kullanmayı amaçlamıştır.  Türkiye ve Yunanistan dışındaki ülkeler profesyonel orduya dönüşmüşken, NATO ya yeni katılan eski Varşova paktı ülkelerde ordularını profesyonelleştirerek NATO üyesi olmuşlardır. Örneğin Polonya asker sayısını 450.000 den 100.000 e çekmiştir, Arnavutluk 120.000 den 11.000 e düşürmüştür. İngiltere’nin toplam 220.000 askeri vardır. Dünyanın en büyük askeri gücü olarak algılanan Amerika Vietnam savaşı sonrası 3.700.000 askerini bugün 1.400.000 e çekmiş durumdadır. Kısacası bu ordular zorunlu askerlikten profesyonel askerliğe geçilerek asker sayısını azaltmışlar,  fakat teknoloji kullanarak fiziksel ve ruhsal olarak askerliğe uygun ve gönüllü olarak askerlik yapmayı tercih eden kişilerle ordularını yeniden yapılandırmışlar ve ileri teknoloji ile ordularının harekât kabiliyetini ve vurucu gücünü artırmışlardır.

BEDELLİ ASKERLİK ADİL DEĞİL

Zorunlu askerlikte temel sorun Ülkenin ihtiyaç duyduğu asker sayısını ülkenin şartlarının değil, tamamen ülke nüfusunun belirliyor olmasıdır. Bu nedenle 20 yaşına giren her Türk genci askere alınmak zorundadır. Örneğin 1960 de nüfusumuz 27.70.000 iken, 220.000 Türk genci askerlik çağına girmekteydi ve ordunun Mevcudiyeti 300.000 civarında idi. 2010 yılında nüfusumuz 74.000.000 ve askerlik çağına giren Türk genci 720.000 civarındadır. Bu 720.000 in sadece 420.000 civarındaki genç her yıl askere alınmakta diğerleri ise eğitim, tecil gibi uygulamalar askere alınmamaktadır. Normal şartlarda 720.000 genç her yıl askere alınmış olsaydı Türk ordusunun mevcudiyeti 1.000.000 a yaklaşacaktı. Kısacası Türkiye 1960 larda daha büyük bir Sovyet tehdidi altında iken daha az bir askerle savunma yapmak durumunda idi.

Her yıl askerlik çağına gelen 720.000 gencin 300.000 i askere eğitim, tecil vesaire nedenlerle askere alınamayınca yıllar içinde birikmelere ve yığılmalara neden olmaktadır. Zorunlu askerlik uygulamasından kaynaklanan bu tıkanmaları çözmek için hiçte adil olmayan bedelli askerlik uygulamaları gibi ayrıcalıklı işlemlerle sorun çözülmeye çalışılmaktadır.

Dünyadaki uygulamalar ve Türkiye’nin geldiği ekonomik ve sosyal kalkınma, bizimde artık profesyonel orduya geçmemizi zorunlu kılmaktadır.”

       Evet yorum okurların.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.