Bütçe görüşmeleri esnasında müthiş bir çekişme ve yumruksuz kavgaya şahit oldum. Hatta bir ara öyle şeyler oldu ki, karşılıklı kırıcı sözler ve yersiz iddialar yaşandı. Niye yalan söyleyeyim, böyle bir meclis beklide eşine az rastlanır bir meclis diyebilirim. Hele bunu iktidar partisi meclis üyeleri içinde birbirlerine karşı yaşanıyorsa çok büyük talisizlik diyorum.

      Konuyla ilgili görüş ve düşüncelerimi bu yazımdan sonraki köşeme alacağım. Orada edindiğim intibalarımı objektif olarak yazmaya çalışacağım ama bu fikirlerime ve görüşlerime tüm meclis üyeleri saygı duymalılar, şimdi üyeler arasında yaşananları ele almak istiyorum. Bugünkü yazıma gördüklerim sığmayacağı için buna devam edeceğim.

       Bir konuya değinip geçeceğim, iktidar partisi üyesi Teke’nin Hüseyin Höyüğün ihale aldığı ve bunun için Ilısu ya ödenek ayrıldığı iddiaları fiyasko çıktı ve çirkin bir iddia idi.

     Mecliste iki gurup var, ama iki gurup da muhalefet gurubu değil. MHP muhalefet falan yapmıyor ve hatta bütçe konusunda söz bile almıyorlar. AK PARTİ Meclis üyeleri elma şakı gibi ikiye bölünmüş ve bunlardan birisine MHP destek veriyor mecliste de anahtar rolü oynuyor. Sonrada sessizce bu kavgayı izliyorlar.

      2012 yılı mali bütçesi komisyon tarafından resmi kurum müdürleri nezdinde dağılım yapılmış. Dağılımdan sonra mecliste bu dağılım üzerine meclis üyeleri görüşlerini belirtiyorlar ve sonunda oylanıyor. Ben İl Gıda, Tarım ve hayvancılık Müdürlüğü bütçesinin görüşülmesini takip ettim. Bu görüşme esnasında ciddi tartışmalar ve kavgalar yaşandı.

      Asıl kavga geçen yıla oranla bütçenin %25 artmış olmasına rağmen üç ilçenin geçen yıla nispeten bütçesinde eksilme olmuştu. Kavganın ana nedeni burada idi, ama bana göre gözden kaçan bir şey vardı, bütçeyi neye göre hazırladılar bilemiyorum ama insanı tatmin eden bir bütçe olmadığı kanaatine vardım.

      Bütçe hazırlanırken acil işler ve yapılması öncelikli hizmetlere göre hazırlanmalı ve bunu da genel nüfusa göre dağıtmalılardı. Genel nüfusa göre dağıldığında diğer ilçelerinde paylarından kesinti yapılabilirdi. Adil bir dağılım olmadığı kanaati bende oluşurken, geçen yılın bütçe dağılımına da baktım, orada da adil bir dağılım görmedim.

      Bende şöyle bir kanaat oluştu, geçen yıl bütçe plan komisyonunda bulunanlar kendi bölgelerine torpil yapmışlar. Bu sene ki, plan ve bütçedeki arkadaşlarda misilleme yaparak geçen yılın rövanşını almışlar. Senin falanın benden benimki senden kara misali.

      Tarım il müdürlüğü bütçesini bende yeterli bulmadım. Ama dinlediklerim ve iddialara göre, dağıtılan koyunlar ve arıların daha köye götürülmeden satıldığı şeklinde iddiaları meclis üyelerinden duydum. 300 bin liralık bir bütçe tarım il müdürlüğüne yeterli değil, ancak kısıtlamaya giden komisyon amacına ulaşmayan harcamalar olduğu için kesinti yapmışlar.

       MHP meclis üyesi Mehmet Özçiftçi eski bir İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü kendisi ile konuşuyorum bana; “ eğer bu dağıtılan koyun ve meyve fidanı amacına ulaşıyorsa verelim. Mesele alıp satmak veya nereye gittiğini takip etmeden dağıtmaksa harcanan paralara yazık. Bir aileye meyve fidanlığı yapılsın ve aile geçimini sağlasın, bu çok güzel. Ama gelişi güzel bir şekilde fidan dağıtılıp telef oluyorsa buna yazık. Yine verilen koyunlar aileleri geçindiriyor ve üretime yönelik yapılıyorsa buda güzel. Biz bunların verimli olmasını istiyoruz, ama bunun verimliliğinden endişemiz olduğu için bu harcamalara karşıyız” dedi.

      Daha sonra bazı üyeler, Ilısu ve Zıga kaplıcalarının suyunun artırılması için sondaj ödeneği olarak 250 bin liranın tarım il müdürlüğüne aktarılmasını istediler. Bunun tartışması bir önerge ile son buldu. Önerge 8 evet’e karşı 12 retle kabul edilmedi, Tarım il Müdürlüğü bütçesi de aynı oylama ile kabul edildi.

      Ben oturumu sonuna kadar izledim, dilek ve temenni bölümü de tartışmalı geçti, bir sonraki yazım çok önemli bunları değerlendireceğim, bakın bakalım neler yazacağım ve çirkinlikleri nasıl tarif edeceğim.