Atla tedavi oluyorlar
Yayınlanma:
Özellikle gelişme çağındaki çocukların fizyolojik ve psikolojik birçok rahatsızlıklarının giderilmesinde atlarla yapılan yan tedavinin büyük etkisi olduğu belirtiliyor
Tarih boyunca Türklerin en kadim dostlarından olan atlar, günümüzde ilgi azalsa da başta spor ve bazı hastalıkların tedavisi olmak üzere birçok alanda varlıklarını sürdürüyor. Selçuk Üniversitesi’nin Binicilik Tesisleri’ni özelleştirme kapsamında devralan Hippoterapist Fatma Oruç Ay da özellikle gelişme çağındaki çocukların atlar yardımı ile bazı fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklarının bertaraf edilmesi için atlardan faydalanıyor.
BURADA TEDAVİYİ ATLAR YAPIYOR
Rixos Otel yanında bulunan binicilik tesislerini Eylül ayında devraldıktan sonra daha modern bir hale getirerek özürlü, engelli ve terapiye ihtiyacı olanları atlar yardımı ile terapi ettiklerini belirten Fatma Oruç Ay, “Hippoterapi adı verilen bu tedavi sistemi, tüm özürlü grupları için yardımcı tedavi oluşturuyor. Tedavi uygulanırken, hastanın kendi doktoru, psikolog ve fizyoterapistlerle birlikte çalışıyor, bu sayede tedavi sürecinin daha doğru, iyi ve hızlı bir şekilde işlemesini sağlıyoruz” dedi. Hippoterapistler gözetiminde olsa da tedavi sürecinde insan unsurunun arka planda kaldığını ve tedaviyi daha çok atların yaptığını dile getiren Hippoterapist Fatma Oruç Ay, “Hastalarımız burada belirlenen seanslar dahilinde tedavi görüyor. Ve çok kısa bir süre içinde terapi etkisini göstermeye başlıyor. Örneğin 5 yaşında Nida isimli bir hastamız var. Ata bindiği zaman atın üzerinde dik bir şekilde duramıyordu. Kısa bir süre içinde bu çocuğumuz büyük bir gelişme kaydederek, yaklaşık 10 dakika boyunca tek başına ata binebiliyor. Hiç yürüyemiyordu, artık kısa süreli de olsa yürüyor. Tedavi devam ettikçe, her geçen gün hastamızda iyileşme süreci de hızlanıyor” dedi.
FİZİKLERİNİN YANINDA PSİKOLOJİLERİ DE DÜZELİYOR
Hippoterapist Ay, “Yaptığımız terapilerin sonuç verdiğini görmek bizleri de, terapi gören çocuklarımızı da, çocukların ailelerini ve hatta terapiye katılan atları da mutlu ediyor. Çocuklarımız, kendi fiziksel gelişimlerini, iyileşme süreçlerini gördükçe daha büyük bir azimle çalışıyorlar. Kendilerine olan özgüvenleri daha üst seviyelere tırmanıyor” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı bir araştırmada Konya’da 5 bin 800 civarında engellinin yaşadığının belirlendiğine dikkat çeken Ay, bu engellilerin büyük bir bölümünün rehabilitasyon merkezlerinde eğitim aldıklarını ifade etti. Rehabilitasyon merkezlerinin hippoterapistlerle birlikte çalışması halinde daha büyük başarıların elde edilebileceğini ifade eden Fatma Oruç Ay, “Rehabilitasyon merkezleri bu işi sadece okullarda yapıyor. Halbuki tedavi sürecinde hippoterapi verilen çocuk daha hızlı bir şekilde iyileşebiliyor. Bunun yanında bir çok insan, ‘at tedavi ediyormuş’ diyerek binicilik tesislerine gidiyor. Uzman olmayan ve sadece at sahibi olan kişilerle yapılan bu çalışma tedaviden daha çok, rahatsızlık verebiliyor. Bu nedenle işi uzmanına vermek gerekiyor. Terapiyi atlar uyguluyor ama, atları yönlendiren, onlara gerekli talimatları veren hiç şüphesiz hippoterapistlerdir” diye konuştu.
RASİM ATALAY Merhaba
Rixos Otel yanında bulunan binicilik tesislerini Eylül ayında devraldıktan sonra daha modern bir hale getirerek özürlü, engelli ve terapiye ihtiyacı olanları atlar yardımı ile terapi ettiklerini belirten Fatma Oruç Ay, “Hippoterapi adı verilen bu tedavi sistemi, tüm özürlü grupları için yardımcı tedavi oluşturuyor. Tedavi uygulanırken, hastanın kendi doktoru, psikolog ve fizyoterapistlerle birlikte çalışıyor, bu sayede tedavi sürecinin daha doğru, iyi ve hızlı bir şekilde işlemesini sağlıyoruz” dedi. Hippoterapistler gözetiminde olsa da tedavi sürecinde insan unsurunun arka planda kaldığını ve tedaviyi daha çok atların yaptığını dile getiren Hippoterapist Fatma Oruç Ay, “Hastalarımız burada belirlenen seanslar dahilinde tedavi görüyor. Ve çok kısa bir süre içinde terapi etkisini göstermeye başlıyor. Örneğin 5 yaşında Nida isimli bir hastamız var. Ata bindiği zaman atın üzerinde dik bir şekilde duramıyordu. Kısa bir süre içinde bu çocuğumuz büyük bir gelişme kaydederek, yaklaşık 10 dakika boyunca tek başına ata binebiliyor. Hiç yürüyemiyordu, artık kısa süreli de olsa yürüyor. Tedavi devam ettikçe, her geçen gün hastamızda iyileşme süreci de hızlanıyor” dedi.
FİZİKLERİNİN YANINDA PSİKOLOJİLERİ DE DÜZELİYOR
Hippoterapist Ay, “Yaptığımız terapilerin sonuç verdiğini görmek bizleri de, terapi gören çocuklarımızı da, çocukların ailelerini ve hatta terapiye katılan atları da mutlu ediyor. Çocuklarımız, kendi fiziksel gelişimlerini, iyileşme süreçlerini gördükçe daha büyük bir azimle çalışıyorlar. Kendilerine olan özgüvenleri daha üst seviyelere tırmanıyor” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı bir araştırmada Konya’da 5 bin 800 civarında engellinin yaşadığının belirlendiğine dikkat çeken Ay, bu engellilerin büyük bir bölümünün rehabilitasyon merkezlerinde eğitim aldıklarını ifade etti. Rehabilitasyon merkezlerinin hippoterapistlerle birlikte çalışması halinde daha büyük başarıların elde edilebileceğini ifade eden Fatma Oruç Ay, “Rehabilitasyon merkezleri bu işi sadece okullarda yapıyor. Halbuki tedavi sürecinde hippoterapi verilen çocuk daha hızlı bir şekilde iyileşebiliyor. Bunun yanında bir çok insan, ‘at tedavi ediyormuş’ diyerek binicilik tesislerine gidiyor. Uzman olmayan ve sadece at sahibi olan kişilerle yapılan bu çalışma tedaviden daha çok, rahatsızlık verebiliyor. Bu nedenle işi uzmanına vermek gerekiyor. Terapiyi atlar uyguluyor ama, atları yönlendiren, onlara gerekli talimatları veren hiç şüphesiz hippoterapistlerdir” diye konuştu.
RASİM ATALAY Merhaba
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.