Bayramda Beslenme Önerileri

ORTAÇ “30 gün süren ramazanın ardından oruç tutan bireyler için “bayram” niteliğinde olan ramazan bayramı hayatımızın her döneminde olduğu gibi olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gereken bir dönemdir’’ dedi.

ORTAÇ Doğru beslenme davranışları konusunda ise “Doğru beslenme davranışları uygulamanın zor bir dönem olduğu Ramazan ayından hemen sonra yine bu davranışları uygulamanın çok da kolay olmadığı bir dönem olan “Şeker Bayramı” sırasını alıyor dedi ve Ramazan boyunca ve özellikle Ramazanın 2. haftasından sonra oruç tutan bireylerin metabolizma hızları öğün sayısının azalması, uzun süren açlıklar, fiziksel aktivitenin azalması, yemeklerin ardından uykuya geçilmesi gibi nedenlerden dolayı zaten yeterince yavaşladı. Yavaşlayan metabolizma hızının yanına bir de Bayramın vazgeçilmezlerinden olan hamur işleri ve tatlılar eklenince vücudun yağ depolaması kaçınılmaz gibi gözüküyor. Şeker ve şeker içeren besinler (tatlılar, çikolata, hazır meyve suları, gazlı içecekler vb.) kana hemen ve tamamen karışırlar. Vücut kan şekerinin tümünü aynı anda enerjiye çeviremez. Enerjiye çeviremediği kısmını karaciğer ve kaslarda depolamaya çalışır ancak bu organların depolama kapasitesi de yetersizdir bu nedenle aşırı miktarda alınan glikoz vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Aynı zamanda alınan fazla miktarda rafine şeker kan şekerinde dalgalanmalara da neden olacak ve yeniden tatlı yeme isteği ortaya çıkaracaktır’’ diye görüş belirtti.

Bayramda tatlının ne oranda yenilmesi konusunda ise ORTAÇ “Şeker tadından vazgeçemeyen, iştahını baskılayamayan, sağlığına ve formuna özen gösteren bireyler için şeker yerine yapay tatlandırıcılar daha iyi bir alternatif olacaktır. Yapay tatlandırıcıların enerji değeri yok veya göz ardı edilecek derecede azdır. Gelişen teknolojiyle birlikte ısıya dayanıklı olanları, toz formunda bulunanları, bitkilerden elde edilenleri gibi pek çok çeşidi bulanan yapay tatlandırıcıların bayram tatlılarında kullanılması rafine şeker kullanımına ve rafine şeker kullanımından ortaya çıkacak problemlere engel olacaktır. Ayrıca baklava, tulumba, lokma, kadayıf gibi ağır tatlılar yerine sütlü, meyveli tatlıların tercih edilmesi ve hatta bu tatlıların şeker kullanılmadan yapılması enerji alımını azaltmak adına doğru bir alternatif olacaktır’’ dedi.

Türk halkının misafirperverliğine dikkat çeken Beslenme Ve Diyet Uzmanı Nihan ORTAÇ “Yapısı ve özellikle yemek konusundaki ısrarcı tutumları bir aylık oruç döneminden çıkmış bireylerin iştahıyla birleşince aşırı miktarda ve hızlı besin alımlarına ve bu durumda birçok sağlık problemine neden olabilir. Özellikle mide ve bağırsak problemleri bayramda sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Bunun yanı sıra hazım problemleri, baş ağrısı, tansiyon dengesizlikleri gibi problemlerde yanlış besin tüketimleri sonucunda ortaya çıkabilir’’ dedi.

Bayramda nasıl beslenelim sorusuna ORTAÇ ‘’Bayramın beslenme açısından diğer günlerden farlı bir dönem olmadığını kabullenmek en önemli adım olacaktır. Günlük yaşantımızdaki 3 ana ve 3 ara öğün prensibinden uzaklaşmadan, özellikle ana öğünlerimizi evde tüketmeye çalışarak ve her besin grubundan yeterli ve dengeli bir şekilde tüketerek günlük yaşantımıza devam edelim. Özellikle evden çıkmadan salata, meyve, yoğurt gibi hafif besinlerin tüketilmesi bayram ziyaretlerindeki hamur işleri ve tatlılara “hayır” cevabını vermemizi kolaylaştıracaktır’’

Açık büfelere dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Özel Nakiboğlu Bilgi Hastanesi Beslenme Ve Diyet Uzmanı Nihan ORTAÇ “Bayram tatilini değerlendirip tatil programı yapan bireylerin özellikle açık büfelere dikkat etmeleri sağlıklı bir bayram geçirmeleri için oldukça önemli. Açık büfelerden salatalar, sebze yemekleri, ızgara et yemekleri gibi alternatiflerin seçilmesi kilo almadan, hazım problemleri yaşamadan bir tatil geçirmelerine yardımcı olacaktır.’’ zedhaber