Beslenme Uzmanı Bulut: "Buzluktan Çıkan Etleri Bekletmeden Pişirin”
Özel Konya Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Sibel Bulut, Kurban Bayramında kesilen kurban etinin dinlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir" dedi.
Hayvanlardaki mikroorganizmaların kesimden sonra 24 saat içinde öldüğünü ve hayvanın ilk kesildiğinde ölüm sertliği olarak adlandırılan sertlikte olduğunu ifade eden Bulut, "Özellikle mide ve barsak rahatsızlıkları olan kişilerin dikkat etmesi gereken bir konu da bu dur. Etler soğuk ortamda birkaç gün bekletildikten sonra tüketilmelidir. Büyükbaş hayvanların etleri 0 derecede 7-10 gün bekletildiğinde tam yumuşama sağlanır ve etin lezzeti artar” dedi.
Etin pişirilmesi esnasında yapılan yağ tercihinin hastalıkları tetikleyebileceğine ve pişirme yönteminin de önem arz ettiğini kaydeden Sibel Bulut, “Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli ‘kanserojen maddelerin’ oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için, kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalıdır. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve ‘kömürleşme’ sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 derece olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin ögesi kaybını artırır. Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için ateşten 15 santimetre uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir” ifadelerini kullandı.
"ÇÖZÜNEN ET TEKRAR DONDURULMAMALI"
Kurban etinin az pişmiş ya da çiğ olarak tüketilmesi sonucu hayvanlardan insanlara çeşitli hastalıkların bulaşabileceğini vurgulayan Bulut, “Hayvanlarda görülen ve zoonoz olarak adlandırılan bazı hastalıklar insanlara bulaşabilmektedir. Bunlardan kist hidatik, toksoplazmozis, teniyoz, brusellozis, şarbon ve verem gibi hastalıklar ülkemiz açısında önem arz etmektedir. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı zoonoz hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.
Dondurulmuş kurban etinin çözünmesiyle hemen pişirilmesi gerektiğini de söyleyen Bulut, “Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta eksi 2 derecede birkaç hafta, eksi 18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı ’mikroorganizmalar’ için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Etlerin, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır” dedi.
Kurban Bayramı’nı sağlıklı bir şekilde geçirmek isteyenlere tavsiyelerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Sibel Bulut, şu önerileri sıraladı:
1. Hafif bir kahvaltı ile başlayalım.
2. Az ve sık aralıklarla doğru besinleri seçerek beslenmeye özen gösterelim.
3. Drajeler, çikolatalar, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları veya meyve tatlılarını (elma, kabak, armut, ayva tatlısı ) tercih edelim.
4. Tabağınızın çeyreğini kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturalım, bunun yanında tam buğday ekmeği veya bulgur pilavı tüketmeyi unutmayalım.
5. Yanlış seçilen ve fazla tüketilen her lokmanın sağlığınızı olumsuz etkileyeceğini unutmayalım.
6. Bağırsaklarda su tutulumuna neden olan fazla çay - kahvenin tüketiminin yerini bitki çaylarına bırakın. Bozulmuş barsak hareketlerinizi düzenlemek için vücudunuza yardımcı olun. Rezene, anason, tarçın, yeşil çaydan oluşan bir karışım sizi rahatlatacaktır.
7. Öğün aralarında su tüketmeyi unutmayalım.
8. Bayram ziyaretine gitmeden önce evinizde yemeğinizi veya ara öğününüzü mutlaka tüketelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.