Bayram Ali bir gün dershaneye gitmeden, bir tek dergiye abone olmadan Eskil’den Fen Lisesi’ni kazanacak kadar zeki bir isimdi. Fen Lisesi’nin 4 yıl olan eğitim süresinin sonunu beklemeden sayısalcı olmasına rağmen 3’üncü sınıfta sözelden sınava girmiş ve istediği bölüm olan İlahiyat Fakültesi’nde okumaya hak kazanmıştı.

Herkesin gözdesi olan ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent gibi üniversitelere; Tıp, Eczacılık, Mühendislik gibi bölümlere girebilecekken, İçindeki Allah aşkı ile onun adresi Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olmuştu.

Üniversite sınavına hazırlandığım dönemde kendilerinin, bana birkaç gün matematik anlatması ile birlikte sınavda hayal edemeyeceğim sayıda matematikten net çıkarmıştım.

Bayram Ali’den aklımda kalan unsurlardan birisi de mesela ders anlatırken bile problemde geçen faiz ifadesini diline almamasıydı.

İlginçtir, bu kadar zeki, insanlara karşı saygılı, İslam ehli olan bir kardeşimizi bazıları anlatmaktan öyle haz duyuyordu ki nerdeyse meczup ilan edeceklerdi.

İşte aklımda kalanlardan birisi; umudunu spor totodan ve şans oyunlarından kazanacağı paraya bağlayan, her türlü gayri islami davranış kendisinde mevcut olan oğlunu ve onun gibileri göremeyen bir babanın ha bire Bayram Ali’nin giyiminden başlayıp sakalının şekline kadar sözü getirmesi ve onu eleştirmesi idi.

İlginçti o tip insanlar dün de vardı bugünde var….

Memlekette iyi olan, ona yararlı olan, yapılan her güzel çalışmaya bir kulp takıp eleştirme merakında olanların ağzına doladıkları günümüzün modasına uygun bir de söz var “reklam”

Bunlar, soğuk kış günlerinde sobanın yanına uzanıp kuzine sobanın gözünde gevrettiği tarhanayı kütür kütür yerlerken memleket hayrına ne varsa eleştirmeyi ihmal etmiyorlar. İşte Dün Başkan Meral’in her türlü faydalı çalışmalarını aynı gerekçe ile eleştiriyorlardı “reklam yapma!”

Eskil’e yüksek okul yapılması için dernek kuruldu, çalışmalara başlandı  hemen eleştirmeye başladılar.

Eskilgücü birkaç kişinin fedakarca çabası ile ayakta duruyor. Yine eleştirmiyorlar mı Halil İbrahim Kırlı’yı, Mustafa Sanlav’ı?

İşte Ziraat Odası Başkanı Belgemen AKATDER’e destek oldu. Söz konusu insanların yorumu “reklam!”

Eskil Belediye Başkanı Niyazi Alçay, Taşkesik yaylası’na güzel yatırımlar yaptı. Yorum hazır “reklam!”

Eskil AKATDER bir senede 350 bin fidan dikmeyi hedefliyor “reklam!”

Evet sanki bu dünyaya moral bozmaya, olumlu ne varsa onlara bir kulp takmaya geldi mübarekler…

Her olumlu adımı eleştiren bu insanlar sanki niyet okuyucu, sanki kişilik analizi yapan psikolog bunlar kendisi oturduğu yerden, 7 gün 24 saatini memleket için harcayan Eskil’de iki elin parmağını geçmeyecek sayıdaki  çaba gösteren insanları eleştirip duruyorlar. Onların yaptıkları ile değil, bilinç altlarında ne olduğunu bulmaya çalışıyorlar! Allah aşkına onları da küstürürseniz ne kazanacaksınız?

Öte yandan bu eleştirmenlerin gözleri memlekette yaşanan olumsuzlukları da nedense hiç görmüyor!

Örneğin yine AKATDER öncülüğünde bir grup çılgın genç TOKİ bölgesine fidan dikmek için soğuk havaya rağmen bütün hafta sonu çalıştı. Ama o eleştirmenler! yine reklam demekten geri kalmadı.

Oysa insan soğukta çalışıp, kapı kapı dolaşıp bize mazot lazım, para lazım deyip neyin reklamını yapacak?

Bayram Ali örneğinde olduğu gibi….

İslam ehli yaşama azminde olan Bayram Ali’yi eleştirmeyi biliyoruz ama çevremizdeki olumsuzluklar hiç aklımıza gelmiyor.

Bir seferde iddiaya milyoncukları basan ama söz konusu memleket, çevre, insan olunca kör ve sağır  olanlar aklımıza gelmiyor!

Mesala Eskil çiftçisinin hayat verdiği Bal Küpü nerde? demiyor.

Mesala Eskil’den milyonlarca para kazanan esnaflarımız, iş adamlarımız nerede? Demiyor.

Mesala bir senede bilmem kaç bin ton pancar, buğday, ayçiçeği yetiştirmekle övünen o böyüük çiftçiler nerede diye kimse sormuyor!

Bir gecede bilmem hangi eğlence merkezinde! Ödediği hesap ile sosyal statüsünü belirleyenler aklımızın ucundan bile geçmiyor!

Mesala bu memlekette sandıkta gidip oy kullandığımız seçilmişler var. “Kamil Altanlar, Necip Çeçenler… sahi onlar nerede?” Demiyor.

Öte yandan  Eskil’i yeşillendirme çabasında olan arkadaşlarımızla uğraşılması ne kadar saçma bir durum.

Hemen hemen hepsi işsiz ama bütün dertlerini tasalarını bir yana bırakıp azimle çalışıyorlar. İşte biz bu insanlara en azından teşekkür edip gönüllerini alma yerine onları eleştiriyoruz. Öte yandan son model arabasına binip, her türlü maddi imkanlara sahip insanlar ise hiç aklımıza gelmiyor. Burada Sayın Necati Belgemen’in yine farklılığını ortaya koyarak yeşillendirme çalışmalarına verdiği destekten dolayı kendisine bir kez daha teşekkür etmek boynumuzun borcu.

Gençlerimizi kahvehane köşelerinde kurtarma çabasında olması gereken, kumardan, şans oyunlarından, alkolden onları uzak tutmak için proje geliştirmesini beklediğimiz kişilerin, onun yerine kurdukları dernekle ve yaptığı çalışmalarla NTV, Zaman, Hürriyet gibi basın yayın organlarında Eskil’in yer almasını sağlayan yeşillendirme çalışmalarında bulunan AKATDER başkanı Ahmet Sanlav ile uğraşılması ve “eğer o varsa biz yokuz” denmesi ne kadar şık bir davranış şekli?

25 bin nüfusu olan bir ilçede böyle hayırlı işe bir Eskilli layık görülmüyor mu ki Sanlav’ın yerine Eskil’de görev yapan bir memur kardeşimizden medet umuluyor?

Evet Eskil bizim memleketimiz
Şahsen, AKATDER’in yaptığı çalışmaları çok önemsiyorum. Mavi kapak toplama çalışması ile birlikte hem doğaya karışması yılları alan şişe kapakları toplanıyor hem de özürlü kardeşlerimize tekerlekli sandalye alınacak.

İşte önümüzdeki hafta Eskil Mezarlığı’na bin fidan dikilecek. TOKİ bölgesine 30 bin fidan dikme çabaları.

Bu seneki dikilecek fidan hedefi tamı tamına 350 bin. Karınca kararınca bütün hemşerilerimizin bu oluşuma destek vermesi dileğiyle.

Ve oturduğu yerden her olumlu adımı eleştirenlere ise Diyojen’in Büyük İskender’e dediği o sözü hatırlatmak isterim “Gölge etmeyin başka ihsan istemez!”