Cemaat Erdoğan'ı bitirebilir mi?

Zaman yazarları, Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'in hedefindeydi. Taşgetiren, Erdoğan'ın şahsında "Türkiye'nin hedef alındığı" algısının toplumda yer ettiğini ve kendisine oy vermeyen çevrelerin bile desteğini alma ihtimalinin belirdiğini savundu.

Durdurulan MİT TIR'ları haberlerinin cemaat medyasında geniş yer bulmasına dikkat çeken yazar cemaate sorular sordu:

"Tayyip Erdoğan düşmanlığı adına Türkiye’nin çıkarlarını vurmak da mücadelenin yöntemleri arasında mıdır? Ve bu mücadelenin nihayetinde beklendiği gibi Tayyip Erdoğan’a diz çöktürülemezse ne yapılacaktır? Mücadele, göğüs göğüse savaş halinde kaç yıl sürdürülecektir? Bu mücadele sürecinde Camianın ödeyeceği bedel, göze alınmış mıdır? "

Yazar, Gülen'in Wall Street Journal’deki mülakatına yansıyan “seküler siyasi dil”in dini bir başlangıçtan yola çıkan bir “Cemaat dili” olmaktan çok farklı bir mahiyet taşıdığını yazdı.

HİZMET ADINA SAVRULMA

Hizmet Camiasının savaş dilini benimseyenlerin bu seçimde Tayyip Erdoğan’ın başarılı olmasını istemediğini yazan Taşgetiren, cemaatin üstlendiği misyonu böyle açıkladı:

"Ben bu seçimde savaşçı çevrenin, Hizmet’in tabanı ile bile uyum arzetmediği kanaatindeyim. Kaldı ki, diğer hemen tüm islami muhitler, İstanbul’un kaybını büyük bir felaket olarak değerlendiriyorlar. 31 Mart sabahı“kaybedilmiş bir İstanbul” sonucu, Türkiye’de kimi sevindirir, kimi üzer, bunu düşünmek bile, ortaya çıkacak durumda, Hizmet adına savrulmayı çok net olarak gösterecektir.

GÖZLEMİM ERDOĞAN'A HALKIN SAHİP ÇIKACAĞIDIR

Ama şu ana kadar görünen siyasi akışa baktığımda benim gözlemim, Tayyip Erdoğan’a halkın sahip çıkacağıdır. Bu, insanımızın büyük çoğunluğunun 1950’den beri sergilediği siyasi basiretinin yansıması olacaktır.

Bana göre Erdoğan’a karşı dindar bir camiaya yüklenen savaş misyonu, bizatihi, kendi kendine karşı verilen savaş misyonudur. Camia Tayyip Erdoğan’a vurdukça, kendi bünyesine vurmuş olacaktır. Ne kadar garip bir misyondur bu."